Kuru fasulyeyi ýslatmadan önce

Camilerde hocalarýmýz þehid edilir çýt çýkmaz… 

Sene-i devriyeleri olur bir satýr bahsedilmez… 

Yýl 2019 olmuþ ama Müslüman Anadolu evlatlarýnýn, bir türlü kaldýrýlmayan 5816 no’lu kanun sebebiyle evleri sabaha karþý özel harekât tarafýndan basýlýp gözaltýna alýnmasý ve mezkûr kanun sebebiyle hâlâ kitaplarýn yasaklanýp toplatýlmasý haber bile olmaz ise… 

Bu ahval içinde bana da köþemde ya kuru fasulyeyi akþamdan ýslatmadan piþirmenin tarifini veyahut günün anlam ve önemine binaen bir kýssa aktarmak düþüyordu. Ben kýssa aktarmanýn daha münasib olacaðýný düþündüm. Nasýl olsa kuru fasulyenin piþirilmesi üzerine mülâhaza edecek çok vaktimiz olacak; gidiþat bunu gösteriyor! Ýlk önce kuru fasulyeyi piþirirken kullanacaðýmýz su helal mi deðil mi ona bakalým: 

“Bir zamanlar Bursa’da bir zat, Arap Þükrü mahallesinde bir çeþme yaptýrýp baþýna da þöyle bir kitabe eklemiþ: “Her kula helal, Müslüman’a haram!” 

Yazýyý gören Müslüman halktan bazýlarý “Bu nasýl fitnedir” diye kadýya þikâyete gitmiþler. 

Kadý efendi, “Çeþmenin baþýna bunu yazmamýn sebebi var” diyen adama “Nedir gerekçen?’ diye sorar. 

Adam, “Bir tek Sultan’a derim” diye cevap verince söz Sultan’a gider, adam saraya yaka paça götürülür. 

Padiþah sinirlenir ama diðer yandan da meraklanýp sorar: 

- De bakalým ne diyeceksen, bu nasýl iþtir ki, hem çeþmeyi yaparsýn, hem de, “Her kula helal, bir tek Müslüman’a haram” yazarsýn? 

- Arzedeyim sultaným, ispatlayýnca siz de bana hak vereceksiniz. Önce herhangi bir havradan rastgele bir hahamý izahsýz yaka paça tutuklayýn, bakalým bir hafta içinde neler olacak? 

Adamýn dediði yapýlýr, baþta Yahudiler olmak üzere tüm azýnlýklar bir olur: “Ne oluyor, bu ne zulüm, bir din adamýna bu yapýlýr mý? Biz kefiliz, ne gerekiyorsa söyleyin yapalým, o masumdur, gerekirse kefalet ödeyelim...” 

Bir hafta dolunca çeþme sahibinin isteði üzerine haham býrakýlýr, azýnlýklar mutlu bir þekilde sultana teþekkür eder, hediyeler vererek oradan ayrýlýrlar. 

Bu defa ayný þekilde bir de kiliseden, nedeni açýklanmadan bir papaz getirtilip tutuklanýr. Papaz için de ayný þekilde baþta azýnlýklar olmak üzere tutuklu papazýn salýverilmesi için dünyayý ayaða kaldýrýrlar ve bir hafta sonra papaz da býrakýlýr... 

Padiþah olaylarý izlemekte ve neticeyi sabýrsýzlýkla beklemektedir. 

Adamýn son ricasý þu olmuþtur: 

- Sultaným son bir iþ kaldý, sonra hüküm sizindir ve boynum kýldan incedir. 

- Þimdi nedir isteðin? 

- Efendim baþkentimiz Bursa’nýn en sevilen, en sözü dinlenilen, itimad edilen âlimini minberinden alýp tutuklayýnýz ve bir de bu Müslüman halkýn tepkisini gözlerinizle görünüz. 

Müslüman âlim halkýn gözü önünde yaka paça tutuklandýðý halde bir Allah’ýn kulu, tek bir müsbet kelam etmemiþ. “Ne oluyor, siz ne yapýyorsunuz hiç olmazsa dersi bitene kadar bari bekleseydiniz” dememiþ. Peþinden de hiç giden olmamýþ, arayan soran bulunmamýþ. Bir hafta geçtiði halde, “Nerde imamýmýz” diye bir Allah’ýn kulu çýkmamýþ. 

Yerine de aptal ve cahil bir imam atanmýþ. Halk halinden memnun! Kimse hocayý arayýp sormadýðý gibi bir de dedikodu baþlatmýþlar ki, sormayýn gitsin. Bu koca âlim için demediklerini býrakmamýþlar: 

- Biz de onu adam, hoca bellemiþtik! 

- Kim bilir ne haltlar etti de tutuklandý! 

- Vah vah acýrým arkasýnda kýldýðým namazlara! 

Olup biteni beraber izleyen padiþah ve kadý adama hak vermiþler. 

Bunun üzerine konuþma sýrasý adama gelmiþ ve þunlarý söylemiþ: 

- Ey büyük sultaným, þimdi siz söyleyiniz lütfen, böylesi Müslümanlara su helal edilir mi? 

Sultan acý acý tebessüm ederek þöyle demiþ: 

- Sadece su deðil hava bile, hava bile helal deðildir!..”