Kurumlarýn bir ithal-yerli envanteri, ‘yerlileþtirme’ stratejisi var mý?

Baþbakan Ahmet Davutoðlu’nun ilgili bakanlarý yanýna alarak açýkladýðý ‘Öncelikli Dönüþüm Programý Eylem Planý’ 2018 sonuna kadar milli hasýlayý 1,3 trilyon dolara çýkarmayý, cari açýðý yüzde 5,2’ye, iþsizliði de yüzde 7’lere indirmeyi hedefliyor. 

Davutoðlu, “Bu bir temenni deðil, eylem planý. Takvime baðlý ve yakýndan izlenecek” dedi.

Planýn özeti þu; “Yerli enerji kaynaklarýna dayalý sanayi üretimiyle büyüme.”

Sanayi üretimine üç ayrý destek görünüyor: Kamu satýn alýmlarýnda öncelik; araþtýrma-geliþtirme desteði; belli sektörlere yönelik kredi ve teþvik destekleri.

Ve bu üretimi destekleyecek ‘yerli enerji’...

Türkiye, biliþim teknolojilerinin ‘bir kýsmýnda’ ithalata baðýmlý olmaya daha uzun süre devam edecek. Ancak ‘bir kýsmýnda’ ise dev bir potansiyel var. Türkiye bir Apple veya Google ya da Microsoft yaratmak için kaynaklarýný harcamayabilir, ancak bu alanda özellikle devletin kullandýðý elektronik donaným ve yazýlýmlarýn çoðunu ‘yerlileþtirebilir’...

Bu hem tasarruf, hem biliþim teknolojisini desteklemek hem de ‘bilgi güvenliði’  demek.

Ayrýca, birçok sektörde ithal edilen binlerce ürünün dünya ile rekabet edebilir nitelikte ‘yerlisi’ var, binlercesinin daha yerlisi teþviklerle yapýlabilir.

Kural þu; “rekabet edebileceðin alanlardaki teknolojiyi geliþtir, üretebildiklerini ithal etme.”

Diðer taraftan, Türkiye’nin ithalatýnýn büyük bölümünü enerji.

Enerjide Türkiye’yi rahatlatacak kaynak -sürpriz bir dev yer altý kaynaðý çýkmazsa- nükleer enerji...

Yeni baþlayan iki santralin inþasý bitene kadar hedeflenen büyümeyi ‘daha fazla para ödemeden’ desteklemenin tek yolu da tasarruf ve verimli kullanma.

Türkiye, elektrik düðmelerinin üzerine ‘lüzumsuzsa söndür’ yazmakla tasarruf saðlayamadý. Kayýp-kaçak enerjinin faturasýný abonelere ödeterek açýðý kapatmak da sorunu çözmüyor. Yeni yöntemler gerekiyor.

Bu plan ‘hedef’ belirliyor, yol haritasýný çiziyor.

Yoldaki trafiði düzenlemek, takvimi tutturacak hýzý ve hedeflere ulaþýlmasýný saðlayacak ‘somut eylemleri’ planlamak, Baþbakan’ýn yanýnda kendi alanlarýndaki brifingleri veren bakanlarýn görevi.

8Önümüzdeki 4 yýlda yeni enerji kaynaðýmýz olmayacaðýna göre, satýn aldýðýmýz pahalý enerjiyi nasýl verimli kullanacaðýz?

8Bin dolarlýk cep telefonu veya küresel bir otomobil markasý üretemeyeceðimize göre bunlarýn dýþýndaki hangi alanlarý yerlileþtirebilir, hangi alanlarda ‘rekabet edebilecek yerli ürün’ çýkarabiliriz?

8Kamu alýmlarýnda ‘yerli malý’ almakla ‘kalitesizliðe’ düþmemeyi nasýl baþarýrýz?

8Ar-Ge veya kredi desteðinin üretime gidip gitmediðini nasýl ölçer, nasýl denetleriz?

Öncelikle her bakanlýðýn bir ‘envanter’ çýkarmaya ihtiyacý var.

-Ürün ve hizmet alým kalemlerimiz neler?

-Ne için ne kadar harcama yapýyoruz?

-Bu kalemlerden ne kadarý yerli, ne kadarý ithal?

-Yerli ürün ve hizmetlerin ne kadarý hangi nitelikte?

-Ýthal ürün ve hizmetlerin hangilerini yerlileþtirebiliriz?

-Ýthal ürün ve hizmetlerin hangilerini yerlileþtirmek ‘zorundayýz’?

Son soru özellikle ‘yazýlým’ için ayrý bir önem taþýyor. Hem yeni teknolojide geliþme zorunluluðu, hem de ‘ulusal bilgi güvenliði’ için...

Bunlar sorulardan sadece birkaçý...

Plan ortada, þimdi ‘eylem’ zamaný.