Umreden döndük. 9 günlük kýsacýk bir ziyaret oldu bu.
Medine’ye vardýk önce, hasretlerin ilk duraðý olarak, Rasulullah Efendimizi selamladýk, gönlümüzü yeniledik, ahitlerimizi yeniledik, ellerimize baktýk O’nun elinin sýcaklýðýný hala duyup duymadýðýna, ayaklarýmýza baktýk, hala O’nun izine basýp basmadýðýna, halimize baktýk, O’na hangi oranda benzediðine... Muhabbetlerimizi tazeledik, yeniden içimizi O’nunla doldurduk. Ýslam’ýn hayat haline geliþ seyri demek olan Siyer-i Nebi’den huzmeler taþýdýk içimize. Bedir’den, Uhud’dan, Hendek’ten, Huneyn’den, Hudeybiye’den ve Mekke’nin Fethi’nden... Hazreti Ebubekir’den, Ömer’den, Osman’dan, Ali’den, Hamza’dan, Mus’ab’dan, Hazreti Hatice’den, Fatýma’dan... (Allah hepsinden razý olsun.) Her durak, her sahabi, ayrý bir ýþýk halinde düþtü yüreklerimize.
Sonra Mekke. Kabe hiç þüphesiz.
Yüreklerin odaklandýðý Allah evi. Beytullah.
Rahman’ýn misafirleri olmayý içselleþtirerek.
Dünyada ümmet olarak acýlarýmýz çok hiç þüphesiz.
Ama oralara varýnca, Mescid-i Nebi’de, Kabe’nin etrafýnda, Sa’y’de derin bir huþu içinde, bazen hervele esnasýnda namludan çýkmýþ fiþek gibi koþarken, bazen yüreðine kapanmýþ oradan seçtiði en derin duygularý Rabbe yöneltirken, bazen bir tekerlekli sandalyede Kabe’ye yýllarýn hasretiyle bakan sinn-i kemalinde bir nineye - dedeye bakarken, bazen bir engelli insanýn tavafýný tamamlamak için adeta çýrpýnýrcasýna yerde sürüklendiðini gördüðünüzde bir aþk ümmetinin ihtiþamýna tanýk oluyorsunuz.
Kabe... Kabe... Kabe...
Bir siyah kütlenin böylesine bir aþk merkezi haline gelmesi, ancak insanýn içindeki Rabbani yöneliþle mümkün.
Doluyor, doluyor, doluyor.
Boþalýyor demeli miyim, bilmiyorum, kuþkusuz insanlar istirahat için bir yerlere gidiyorlar ama orasý hiç insansýz kalmýyor gecenin gündüzün bütün saatlerinde. Sanki sonsuz tavaf zinciri devam ediyor elden ele, gönülden gönüle.
***
Bu umrede beni en çok sevindiren bir olaya, dönerken uçakta tanýk oldum. Bursa Büyükþehir Belediyesi üç yýldan bu yana Huzurevi sakinlerini umreye götürüyormuþ. Bu yýl da 15 kiþiyi götürmüþler. Geçen yýl 5 kadýn sakin umreye götürülmüþ.
Dönüþ yolunda onlarla birlikteydik. Huzurevi Müdürü Hüseyin Ertürk Bey, huzurevlerinde sakinlerin moral motivasyonlarýnýn en önemli sorun olduðunu, psikologlarýn bütün çabalarýna raðmen yalnýzlýk vs gibi bazý duygularý karþýlamakta zorlandýklarýný belirtti ve umre programlarý sonrasýnda çok güçlü bir tatmin duygusunun geliþtiðini ifade etti. Umre programlarýný “Satýn alma” yoluyla gerçekleþtirdiklerini kaydeden Hüseyin Bey, daha önce Kültür Müdürlüðü de yaptýðýný, umre programý çerçevesinde yapýlan masrafýn, kültür faaliyetlerine yapýlan masraflarýn zekatý bile olmayacaðýný söyledi. Hüseyin Bey’e yaþlýlarýn umrede - tavaf ve sa’y’de- zorlanýp zorlanmadýklarýný sordum, birçoðunun dinlene dinlene de olsa kendilerinin bu vazifeleri yaptýðýný, bazýlarý için de tekerlekli sandalye temin ettiklerini, umre sonrasý büyük sevinç yaþadýklarýný kaydetti.
***
Mekke’de Harem-i Þerif’in geniþletilmesi çalýþmalarý bir hayli mesafe almýþ durumda. Biz orada iken, Cuma günü geniþletilmiþ bölümlerden bir kýsmý daha ibadete açýldý. Þunu söylemeliyim, hakikaten büyük itina gösterilmiþ durumda. Pýrýl pýrýl, ferah, serin, kadýn-erkek bölümleri güzel tanzim edilmiþ ibadet yerleri, tabii ki zemzem... Tamamlandýðýnda önemli bir rahatlýk saðlayacaðýndan kuþku yok. Osmanlý revaklarý tavaf mahallinin çevresine yerleþtirilmiþ. Tavaf mahalli epeyce rahatlamýþ ancak her halükarda, üst katlarda tavafa devam edilecek.
Son söz: Ara sýra kalbinize bakýn derim, namazlarýnýza bakýn. Rabbinizle iliþkilerinize bakýn. Kur’an’la iliþkinize bakýn. Yeniden yüklenme ihtiyacý hissederseniz oralarda baðlanacaðýnýz merkezler her zaman var, sizi bekliyor.