Kutlu günlerin bereketiyle

Bugün bayram. Tüm acýlara ve sýkýntýlara raðmen, hepimize bayram tadýnda bir bayram diliyorum. Ýki yýl önce bugün bu kutlu günler için yazdýklarýmýn bir bölümünü izninizle tekrar sizlerle paylaþmak istiyorum: 

‘...Bir kutlu günün arefesindeyiz.

Öncesinde yani, kapýsýnda.

Kul olmanýn teslimiyeti ve huzuruyla.

O’na yaklaþmanýn heyecanýyla.

Þimdi, þu anda kainatýn merkezinde ‘vakfe duran’larla.

Gerçek bir ‘aþk’la kurumuþ dudaklardan yükselen dualarla.

Kabe’nin Rabbi’ne...

Kimsesizlerin,

Zulme uðramýþlarýn,

Yolda kalmýþlarýn,

Terkedilmiþlerin Rabbi’ne...

Alemlerin Rabbi’ne...

***

Sevgili’ye yakýn olmak ve O’nunla var olmak için, ‘kendi’ni deðil, ‘kendinden olan’ý feda etmen istenmiþti.

Emir buydu.

Ýbrahim’den istenen Ýsmail’i feda etmekti.

Neredeyse bir asýr boyunca beklediði, gelmesi için gözyaþý döktüðü oðlunu.

Ýsmail’ini...

Sevgili için sevdiðinden, canýnýn parçasýndan, ciðerparesinden vazgeçmek.

Aþýk’ýn teslimiyeti budur.

Aþk, vazgeçmektir, feda etmektir.

Merhum Ali Þeriati, kýlýçtan keskin sözlerle sorar hepimize.

Mina’da yahut Allah’ýn arzýnda herhangi bir yerde ‘kurbiyet’ iddiasýyla, yani yakýnlaþma arzusuyla Rabbi’ne yönelen herkese sorar:

‘Ýbrahim’in sahnesi Mina’dasýn þu anda, Ýbrahim gibi davranmak üzeresin. O, oðlu Ýsmail’i kurban etmek için getirmiþti.

Senin Ýsmail’in kim veya ne?

Makamýn mý, þerefin mi? Mesleðin, paran, evin, çiftliðin, araban, aþkýn, ailen, bilgin, sosyal sýnýfýn, sanatýn, elbisen, ismin, hayatýn, güzelliðin, gençliðin? Hangisi ?

Ben bilemem. Fakat sen kendin bilirsin. Kim ve ne olursa olsun, beraberinde, buraya kurban etmek için getirmelisin.’

Korkma, o býçak Rabbi’nin emrinden ötesine geçemez.

Korkma, bu kan dökücülüðün ve bencilliðin deðil, gerçek kurtuluþ ve özgürlüðün hikayesidir.

***

Ya sevilenin teslimiyeti, iþte o bir baþka güzeldir:

‘Ýsmail: ‘Babacýðým sana ne emrediliyorsa yap! Beni inþaallah sabredenlerden bulacaksýn!’

Ýþte o teslimiyet, ‘Baþýndan serçe geçen’ ve ‘omzundan arþlar dökülen’ çocuktur Sezai Karakoç’un dizelerinde:

‘Akþam kente bir Meryem gibi girer / Bir çocuk kutsal bir çocuk doðurur gibi / Her yönden bir ses yükselir bu karanlýk nedir / Kurban kesilirkenki karanlýk / Ýbrahim’in býçaðýndaki karanlýk loþluk aydýnlýk / Keskin ýþýk / Ýsmail / Ýsmail bir çocuk baþýndan serçe geçen / Mavi bir gül nöbeti sertçe geçen / Omzundan arþlar dökülen’ (Star, 14 Ekim 2013)

***

Evet, zor günler yaþýyoruz. Zorluklarýn üstesinden gelmek için bir ve beraber olmanýn belki de en deðerli olduðu günler ayný zamanda. Kutlu günlerden daha güzel bir vesile olamaz bu zorluklarý aþabilmek için.

Ýslam coðrafyasýnýn dört bir yanýnda, zulme uðrayan, baþý darda olan herkesin bir an önce huzuru kavuþtuðu bir bayram diliyorum hepinize.