"Kutsal Ýþgal" belgeselini izleyince bir kez daha anlýyorsunuz; karþý karþýya olduðumuz þey sadece Filistinlilerin deðil aslýnda dünyanýn baþýna bela olmuþ bir zihniyet. Ýnsanlarý yurtlarýndan sürmeyi, evlerinden çýkarmayý, çocuklarý katletmeyi meþrulaþtýran bir inanç sistemi adýna bunlarý yapýyorlar. Ýþgal onlar için ibadet. Þiddet ve kan akýtmak Allah'ýn onlara vaadini yerine getirmek için yapmak zorunda olduklarý þey. Nil'den Fýrat'a Tanrý'nýn onlara vadettiðine inandýklarý topraklarý ele geçirmek için her yolu mubah görüyorlar. Bu topraklar üzerinde yüzyýllardýr kimlerin yaþadýðý, hangi devletlerin bugün buralarda hakim olduðu hiç önemli deðil.
TRT Uluslararasý Yayýnlar ve Araþtýrmacý Belgeseller tarafýndan hazýrlanan "Kutsal Ýþgal" (Holy Redemption) adlý belgesel, Ýsrail'in iþgal stratejisi olarak geliþtirdiði yerleþimci-yerleþim konusunu iþliyor. "Yerleþimci" tabiri ne kadar da masum deðil mi... Oysa yerleþim adý altýnda yapýlan düpedüz iþgal, gasp, talan, hýrsýzlýk, katliam, Yerleþimci ise belgeselde kendi aðýzlarýndan teyit edildiði þekliyle Araplarýn neyi varsa aslýnda kendilerinin olmasý gerektiðini düþünen, çocuklarýn öldürülmesini haklý gören caniler. Röportaj verdikten hemen sonra gidip bir Filistinlinin evini ateþe verebilirler. Nitekim hukuk dýþý ne varsa yapýyorlar. Filistinlileri köylerinden uzaklaþtýrmak, evlerinden çýkarmak için yapmadýklarýný býrakmýyorlar.
Belgesel Duma köyünde 18 aylýk Ali ve ailesinin Ýsrailli yerleþimciler tarafýndan yakýlarak öldürüldüðü olaya da yer veriyor. Planlayarak, taammüden yapýlan bu kundaklama ve cinayet olayýndan sadece iki kiþi, onlar da sözde bir mahkeme ile yargýlandý. Sanýklarýn avukatý olan Ýtimar Ben Gvir ise bugün Gazze katliamýný yapan savaþ hükümetinin ulusal Güvenlik Bakaný. Belgeselde yerleþimcilerin Filistinlileri insan olarak görmedikleri çok net þekilde görülüyor. Yanarak can veren Ali'nin fotoðrafýný býçaklara saplayýp bir düðünde dans edebiliyorlar. Ulusal Güvenlik Bakaný Gvir ise ayný ortamda halinden gayet memnun eðleniyor.
Dahasý var, ayný yerleþimciler yanarak can veren Ali ve ailesinin davasý görülürken mahkemeye gelen yakýnlarýyla "Ali nerede? Ali mangalda" diyerek dalga geçiyor.
Peki biz soralým bunlarý yapanlar insan olabilir mi?
Belgeselde "yerleþim" stratejisiyle terör uygulayan Hiltop Youth isimli örgütün liderleri Daniella Weiss, eski Hilltop Youth üyesi Milletvekili Zvi Sukkot, eski Ýsrail Baþbakaný Ehud Olmert, aktivist hukukçu Michael Sfard, Peace-Now hareketi lideri Haget Ofran, Ýsrail ordusunda keskin niþancý olarak görev almýþ eski asker Nadav Weiman yapýlan röportajlar yer alýyor. Hiltop'un lideri Daniella Weiss'in röportaj sýrasýnda söylediklerinin onda birini bir DEAÞ'lý söylese ABD onu her delikte arar bulurdu. Oysa ABD þu anda Yahudilikle temellendirilmiþ bu terörü alenen destekliyor. Senato'da çýlgýnca alkýþladýklarý bu zihniyet. Bu yüzden de "yerleþimciler" ABD'ye minnettar. Hükümette bakanlarý, mecliste milletvekilleri var. Netanyahu'nun en büyük destekçisi bunlar.
Gazze, Ýsrail soykýrýmý baþlamadan önce ablukada altýnda bir açýk hava hapishanesiydi. Fakat belgeselde görüyorsunuz ki Batý Þeria'dakiler ise her an terörle burun burunalar. Bir tarafta Ýsrail askerleri, diðer tarafta "yerleþimci" adý verilen teröristler. El Halil'de yaþayanlar evlerinden dahi çýkamýyor. Evinizden çýkmanýza, sokaðýnýzda yürümenize müsaade edilmeyen bir yer sizin midir? Batý Þeria'nýn Gazze'den farký kýyýmýn toplu yapýlamamasý.
"Kutsal Ýþgal" adlý belgeselde, "yerleþimcilerin" konuþlandýðý "ileri karakol" denilen terör mýntýkalarýný ilk kez konu ediliyor. Bu yönüyle Uluslararasý Ceza Mehkemesi'ne delil teþkil edebilecek mahiyette. Þunu fark ediyorsunuz; röportajlar Gazze katliamý sýrasýnda yapýlmýþ ama kimse Hamas'tan bahsetmiyor. Çünkü bunlar için hedef Hamas deðil, hedef tek bir Arap kalmayana kadar temizlik yapmak. Bu yüzden Ýsrail kendine siyasi sýnýr çizmek istemiyor. Bu yüzden Hamas'la mücadele adý altýnda hastane, okul, mülteci kampý bombalamaktan çekinmiyor. Bu yüzden ileri karakollar kurup Filistin köylerini taciz ediyor, Filistinlilere Filistin'i cehenneme çeviriyor. 1967'den sonraki Ýsrail haritasý bugünkü halini, Birleþmiþ Milletler ile uluslararasý toplumun büyük bir kýsmýnýn yasa dýþý kabul ettiði devlet destekli bu yerleþimci terörü sayesinde aldý.
Çekimler, TRT World Araþtýrma Ekibi'nin, 7 Ekim'de baþlayan Gazze soykýrýmýndan iki ay sonra, Batý Þeria'daki radikal Ýsrailli gruplarýn arasýna sýzmak suretiyle gerçekleþtirildi. TRT Uluslararasý Yapýmlar Birimi Müdürü, belgeselin yapýmcýsý ve yönetmenlerinden biri olan Aslýhan Eker, belgeselin 7 Ekim'den önce planlandýðýný, kontaklarýn daha önceden kurulmuþ olduðunu söylüyor. Yeni koþullar altýnda çekimleri yapmak mümkün olabilecek mi, baðlantý kurduklarý kiþiler konuþmaktan vazgeçer mi gibi endiþeler oluþsa da Gazze katliamý belgeseli çekme noktasýnda ekibi daha kararlý hale getirmiþ. Gerçekten muazzam bir iþ baþardýlar. AA'nýn saðladýðý dokümanlar gibi bu belgesel de Siyonist politikalarýn asýl amacýnýn etnik ve kültürel soykýrým olduðunu çok net bir þekilde ortaya koyuyor. TRT Genel Müdürü Zahit Sobacý baþta olmak üzere irade koyan ve belgeselde katkýsý olan herkesin emeðine saðlýk