Küt’ul Ammare Zaferi Münasebetiyle

Ey İnsanlar Muhterem Müslümanlar,
Bugün tarihimizdeki şanlı zaferlerinizden Küt’ul Ammare zaferinin 100. yıldönümü.
Şanlı tarihimiz diye bahsetmemize sebep ecdadın kahramanlıklarının sebep olduğu şanlı zaferlerimizdir.
İşte 1.Dünya savaşında sonucu yenilgiyle de olsa cehdin fedakarlığın destansı zaferleri vardır. Geçen ay bunların en önemlisi Çanakkale zaferini idrak ettik bir kez daha.
Kutu’l Amare İngilizler tarafından kuşatılmış ve uzun bir süre mücadeleden sonra 29 Nisan 1916 da  Halil Paşa komutasında zaferle sonuçlanmıştır.
Durumu en iyi anlatan komutanın sözleriyle mevzumuzu sürdürelim.
Arslanlar! Bütün Osmanlılara şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut'u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10 bin erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut'ta 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30 bin zayiat vererek geri dönmüşlerdir. Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Osmanlı sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale'de, ikinci zaferi burada görüyoruz.
Muhterem İnsanlar
İngiliz savaş tarihinin en büyük hezimetlerinden biri olan bu savaş unutulmuş değildir.
İngilizler bu savaşı kaybettiler ama 100 yıldır dünyanın kaynaklarını sömürdürler, yönetim stratejisini belirlediler. Ve tüm İslam coğrafyasını bir geometrik oyun gibi cetvellerle böldüler.Bu bölmeler yetmediği gibi yönetimlerini ve geleceklerini planladırlar. Elbette yardımcıları da vardı.
Şimdi küresel bir algıyla coğrafyamız üzerinde savaşlar ölümler göçler devam etmektedir.
Bugün bir hastahane vurulmuştur.
Kilis ilimize sürekli saldırı vardır.
Fitneyi kovamadığımızdan dolayı başımıza gelmeyen kalmamıştır.
Kutu’l Amare zaferinin yıldönümü nedeniyle yeniden düşenmeye,vahyi yeniden anlamaya  sunnetullaha sarılmaya ihtiyacımız var.
Artık coğrafyamızda Batılılar yerine ürettikleri örgütler savaşmaktalar.
Yöntemler değişmiştir. Hesaplar çok derindir.
Bir taraftan tüm gıdalarımız bozulmakta diğer yandan şahsiyet kodlarımızla oynanmaktadır.
Yapmamız gereken fedakar,kanaatkar, ailesine bağlı nesiller yetiştirmek olacaktır.
İyiliği öne çıkaran bir hassasiyetle yaşamalıyız.
Ülkemizi sahiplenmeliyiz.
Başta terörle mücadele eden askerlerimize ,polislerimiz olmak üzere birliğimiz beraberliğimiz ve gelkeceğimiz için cihat eden herkese dua edelim.
 
Son söz;
Artık “kılıç kınından bilgi ile çıkar”. Rabbim bize sonsuz bilgisinden faydalanma şuuru feraseti  versin.