Kutupalong kampýnda Arakanlýlarla iki saat

Salý akþam ileri bir saatte geldi telefon; Cumhurbaþkanýmýzýn eþi Hanýmefendi'nin Türkiye'nin Arakanlýlara yardýmlarýnýn daðýtýmýna bizzat iþtirak edeceði ziyarete davet içindi. 

Günlerdir bakamadýðým, gözümü kaçýrdýðým fotoðraflardaki çocuklara gidecektim. Ne kadar kapatsak da gözümüzü, uykuda dahi peþimizi býrakmayacak bir zulmün çaðdaþý olmanýn utancý ve çaresizliðiyle kendi çocuklarýmýn yanýna gittim, üstlerini örttüm ve küçük bir valiz hazýrladým.

Muson yaðmurlarýnýn memleketine giderken yanýnýza ne alsanýz az gelebilirdi ama tedbir için bir kaç yedek kýyafet iyi olur diye düþündüm. Myanmar askerlerinin katliamýndan kaçarken Myanmar ormanlarýný yalýnayak yürüyen çocuklar geldi gözümün önüne. Tedbirsiz bir hayatý ölümle kol kola yaþayan çocuklar, anneler, babalar... Hayatlarýnda yedekleyebilecekleri hiçbir þey olmayan insanlar...

Ölümden ölüme kaçýþ

Böylece yola çýktýk; Hanýmefendi, Bilal Erdoðan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakaný Fatma Betül Sayan, AK Parti Ýnsan Haklarýndan Sorumlu Genel Baþkan Yardýmcýsý Ravza Kavakçý Kan, TÝKA, Kýzýlay ve AFAD baþkanlarý, KADEM ve TÜRGEV Baþkanlarý ve bir kaç kadýn gazeteciden oluþan bir heyet olarak Bangladeþ'in baþkenti Dakka'ya gittik önce. Bir kaç saat dinlendikten sonra sabah erkenden Cox's Bazar'daki Kutupalong kampýna doðru hareket ettik. Önce bir saatlik iç hat uçuþuyla Cox's Bazar'a, ardýndan pirinç tarlalarý ve köyler aþarak kampa vardýk.

Fotoðraflarýna bakarkenki kadar kolay olmuyor, insanlarýn gözlerine bakýp yine de gözyaþlarýna hakim olabilmek. Hepimiz için bir imtihan oldu adeta, hem mümkün olduðunca çok kiþi ile konuþmaya çalýþýp hem de soðukkanlý kalabilmek. Önce kamp görevlileri Emine haným ve bakanlara kamp koþullarý ve son gelenlerle ilgili bir brifing verdi. Yaþlýca bir adam (Belki de çok yaþlý deðildi, ama yaþlý gözüküyordu. Zira yoksulluk, kötü yaþam koþullarý ve katliamlar dolayýsýyla insanlar yaþlanamadan ölüyor burada.) 10 gün boyunca yürüyerek buraya vardýðýný, köyünden geriye bir þey kalmadýðýný, evinin yakýldýðýný, eþinin ve kýzlarýnýn öldürüldüðünü anlattý. Genççe bir adam vücudunun muhtelif yerlerinde kurþun ve dipçik yaralarý olduðu halde kampa ulaþmayý baþarmýþ. Genç bir kadýn çocuðuyla gelmiþ. Kocasý ve ailesinin geri kalanýndan haberi yok. "Muhtemelen öldürüldüler" diyor. "Size bunlarý kim yaptý?" diye sorulunca, Myanmar askeri diyorlar: "Myanmarca konuþuyorlardý ve üniformalýydýlar".

Kamp deyince ne sandýnýz?

Kampta dolaþmaya baþlayýnca durumun vahameti daha da ortaya çýkýyor. Kamp deyince aklýnýza bizim okul, aþhane, hastanesiyle bina edilmiþ çadýr kentler gelmesin. Ne altlarýnda ne üstlerinde var. Ormanlýk alanda kendilerine ayrýlmýþ bir bölgeden ibaret diyebiliriz. Yaðmur yaðdýðýnda -ki ekseriyetle yaðýyor- yerler çamur içinde kalýyor. Çocuklarýn çoðunluðu çýplak vaziyette, ne ayaklarýnda ne üstlerinde bir þey var. Hijyenden söz edemiyoruz zaten. Dolayýsýyla salgýn hastalýk riskinin de yüksek olduðu bir ortam.

Bir ara kadýnlarýn adeta çýðlýða dönüþen aðlama seslerini duyuyoruz. Aðlamaktan konuþamýyorlar. Emine Haným aralarýnda, kendini koyuvermemek ve aðlamamak için güç duruyor. Ellerini Emine Haným’ýn boynuna dolanmýþ bir kadýnýn çýðlýk çýðlýða aðladýðý o fotoðraf, iþte o anda çekildi.

Türkiye çadýr kent yapacak

Ýki saate yakýn kaldýk kampta. Emine Haným ve bakanlar kampýn içlerine kadar girdi. Mümkün olduðunca çok kiþiyle konuþtular. Tabii ki kamptakilerle konuþmak tek baþýna bir þey ifade etmiyor. Yardýmlarýn devamý ve daha nitelikli hale gelebilmesi için Bangladeþ makamlarýyla da görüþmek gerekiyor. Dönüþ yolunda Bangladeþ Baþbakaný Þeyh Hasina Vecid ile de bir görüþme gerçekleþtirdi Türk heyeti. Kamp koþullarýnýn iyileþtirilmesi ve orada bir çadýr kent inþa edilmesi için onay istedi. Bangladeþ kendi vatandaþlarý için bile yardýma ihtiyacý olan bir ülke. Dolayýsýyla Bangladeþ'e sýðýnanlarýn biran evvel geri dönmesini istiyor. Bu yüzden de kamp koþullarýnýn iyileþtirilmesine pek sýcak bakmýyor. Ancak Türkiye'nin bu konudaki talebini olumlu karþýladýlar.

Türkiye Bagnladeþ'te sadece Arakanlýlara deðil Hindistan sýnýrýnda selden zarar gören Bengallere de yardým götürdü. Kaçmayý baþaramayan Arakanlýlara ise yardýmlar helikopterlerle havadan ulaþtýrýlmaya çalýþýlýyor.

Tam da çözüm paketi kabul edilmiþken...

TÝKA Baþkaný Serdar Çam'ýn dikkat çektiði bir husus var; hem bu tür sorunlu coðrafyalarda yaþanan hadiselerin arkasýndaki karanlýk el ve oyunlarý görmemize yardýmcý olacak hem de mazlumlara yardým etme niyetimizi hakkýyla yerine getirebilmede yol gösterici olacak önemde.

Myanmar hükümeti, 24 Aðustos'ta Rohingyalarýn da desteklediði BM Çözüm Paketi'ni açýklýyor. Kapsamlý bir rapor; Arakanlý Müslümanlara vatandaþlýk verilmesinden topraklarýna el konulanlara tazminat ödenmesine kadar Rohingyalýlar için hayati önemde bir dizi öneri içeriyor. Paketin açýklanmasýnýn ardýndan bazý polis ve sýnýr karakollarýna saldýrýlar düzenleniyor. Silahlý ayrýlýkçý ARSA örgütünün yaptýðý söylenen bu saldýrýlardan sonra Myanmar ordusu çok geniþ bir operasyona baþlýyor ve Müslüman Rohingyalarý köylerini yakmaya ve kadýn çocuk ayýrt etmeksizin katletmeye baþlýyor.

Þimdi ise Myanmar askeri güçlerinin sýnýra mayýn döþediði söyleniyor. Ola ki elimizden kurtulanlar olursa onlar da mayýnlarca yok edilsin diye...

Þimdi bu soykýrým deðil de ne?