Bir zamanlar ‘Yumurtadan uzak durun’ deniyordu, þimdi günde 5-10 adet rafadan yenilmesi tavsiye ediliyor. Kuyruk yaðýnýn faydalý, bal ve pekmezin zararlý olduðu söyleniyor. Yadýrgýyorum!
Son yýllarda yürütülen epidemiyolojik saha çalýþmalarý ve bilimsel araþtýrmalarýn sonuçlarý yorumlandýðýnda insanlarýn saðlýklý bir yaþam sürebilmesi için baþlýca üç ana baþlýk ön plana çýkýyor; dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve stresle baþ etme.
Ancak ayný araþtýrma sonuçlarý farklý kiþiler tarafýndan farklý açýlardan bakýlarak farklý þekillerde yorumlanabiliyor. Bu farklý görüþler bilimsel araþtýrmalar ve bulgularla desteklenmesi koþuluyla doðru sonuca eriþilmesi bakýmýndan önemli. Bu tip bir görüþ deðiþimi için bence en güzel örnek ‘yumurta’. Bazý araþtýrma bulgularýnýn sonuçlarýna bakýlarak ‘uzak durulmasý gereken besin’ diye etiketlenen yumurtaya þimdilerde itibarý iade edildi. Ancak bu defa da çocuklarýnýza günde ‘5-10 yumurta rafadan yedirin’ diye öneriler yapýlmaya baþlandý. Sýfýrdan 10’a, yani hiç yemeyin önerisinden günde 10 adet yumurtaya. Bunun bir ortasý, normali yok mu?
YAÞAM SÜRESÝNÝ DÜÞÜRÜYOR MU?
Benim yadýrgadýðým bir baþka öneri ise kurban bayramý öncesi yine ayný akademik unvanlý kiþi tarafýndan geldi: “Saðlýðýnýz için, kuyruk yaðý yiyin.” Bu konuda bilmediðim yeni araþtýrma sonuçlarý mý var diye düþündüm. PubMed, Scopus, vd. bilimsel çalýþma indekslerini taradým ama hiçbir bulguya rastlayamadým! Umarým yanýlmýyordur! Bir süre sonra “Yanlýþ biliyormuþuz, özür dileriz” geçiþtirilmez. Ancak bu konuyla iliþkili bir anýmý aktarmakta yarar görüyorum.
Özbekistan’da en popüler yemek ‘þaþlýk’, yani þiþ kebap. Ancak þiþin, abartýsýz, yüzde 80’i kuyruk yaðý, yüzde 10-15’i kemik ve yüzde 5-10’u ise et. Nereye gitseniz bu bileþim aþaðý yukarý ayný. Bir süre sonra, bu ülkedeki hayvanlarýn sadece kuyruk ve yaðdan ibaret olduðunu düþünmeye baþlýyorsunuz. Ortak araþtýrma yaptýðýmýz Taþkent Bilimler Akademisi Bölüm Baþkanýna “Özbekistan’da insanlarýn çok fazla kuyruk yaðý tükettiði için erken yaþta kalp rahatsýzlýklarýna yakalanma riskinin yüksek olduðunu” söylediðimde; gülümseyerek yumruðunu masaya hafifçe vurup “Taþ gibiyiz” cevap vermiþti. Ancak Türkiye’ye döndükten altý ay sonra kendisinin kalp krizinden vefat ettiðini üzülerek öðrendim. (Deðerli bilim insaný Prof. Aripov’u rahmetle anýyorum.) Kuyruk yaðýnýn çok sýk kullanýldýðý bu ülkede ortalama yaþam süresi, Dünya Saðlýk Örgütü verilerine göre 65 yaþ! Ortalama yaþam süresi 75 olan ülkemizde kuyruk yaðý yiyerek yaþam süresini yukarý mý çekeriz, aþaðý mý?
Ayný hocamýzýn balla ilgili yorumlarý da bilgilerinin pek bilimsel desteði bulunmadýðýný düþündürüyor. “Bütün þekerler gibi bal ve pekmezin de vücuda girdiðinde saðlýða zararlý olduðunu” ifade ediyor. Yine sapla saman karýþmýþ. Halbuki birkaç hafta önceki yazýmda da açýkladýðým gibi gerçek balla sahte balýn etkisini; meyvedeki þekerle beyaz þekeri birbirinden ayýrmak gerekiyor. Sahte bal tehlikesini ben de geçtiðimiz haftalarda gündeme getirmiþtim, hatýrlarsanýz. Ancak geçenlerde çýktýðý bir TV programýnda Türkiye’de ‘gerçek bal’ bulunmadýðýný söylemiþ. Bu suçlama ülkemizde bu iþi namusuyla yapan üreticileri de zan altýnda býrakmýyor mu?