Kuzeyde Rusya, Güneyde İran

Son aylar Azerbaycan’, Kuzey’den Rusya, Güney’den İran tedirgin etmeye başlamıştır. Her ne kadar da rahatsızlığını gizlemeye çalışsa da, Azerbaycan için bu iki devletin siyasi ablukasında kalmak hiç kabul edilir durum değildir.

Rusya son bir kaç gündür etnik Lezgi grubunun önde gelen isimlerini Moskova’da boy göstermeye itiyor. Azerbaycan’a toprak iddiası ve Rusya’yla birleşme gibi fikirleri tartışmaya açmakla, Rusyanın Azerbaycan hükümetine baskısının artmasına hizmet edilmektedir.

Rusya ısrarla Azerbaycan’da siyasi atmosferi kendi lehine dönüştürmek arzusundadır. Bu nedenle Rusya Azerbaycan sınırına ordu birlikleri bile toplamaktadır. Gerçi bunu psikolojik baskı olarak da algılamamız mümkündür.

Kafkas halkları grubunda yer alan Lezgiler, hem Azerbaycan’da ,hem de Rusya topraklarında yaşamaktalar.

Sınırda birbirine komşu olan Rusya ve Azerbaycan’da bazı Lezgi gruplar zaman zaman özgürlük ve ya Rusya’ya birleşme açıklamalarıyla gündeme gelmişler. Özellikle bu tür fikirler Rusya Azerbaycan’dan bir şeyleri talep ettiğinde seslendirilmiştir.  Görünen odur ki Rusya Azerbaycan’dan istediğini koparmak için etnik kimlikleri yeniden gündeme oturtmak niyetindedir. Bu Azerbaycan için oldukça tehlikeli durumdur.

Rusya’nın tarzının ne olduğunu bilen Azerbaycan bu durumdan denge politikaları ile çıkmayı hedefliyor. Aslında Azerbaycan’daki tüm etnik gruplar sorunsuz olarak birlik, dirlik içerisinde asırlardır yaşamaktadır. Lakin söz konusu komşu olan kuzeyde Rusya, güneyde İran’sa o zaman durum değişmektedir.

Bir kaç gündür Azerbaycan’da bir sivil toplum kuruluşunun Güney Azerbaycan ,yani İran’dakı Türklerin durumuna dair toplantısı, İran devletinin ayağa kalkmasına neden olmuştur. İran’ın Resmi kurum ve görevlilerinden gelen açıklamalar dikkat çekici oldu. İran parlamentosunun dışilişkiler komisyon başkanının Azerbaycan’ı İran’a bağlamak gerektiğine dair açıklaması hem komik, hem de hiç komik olmadı.

İran’dan zaman zaman tehdit açıklamalarının gelmesine alışık olan Azerbaycan için son seslenen fikirler sıradan olay gibi değerlendirilmedi. İran Azerbaycan devletinden talep ediyor ki, hiç bir platformda İran’daki

Türklerin durumun gündeme getirmesin, Güney Azerbaycan fikri ortaya atılmasın. Oysa bu toplantıları Azerbaycan’da çeşitli STK’lar gerçekleştiriyor ve Azerbaycan hakimiyeti bunun önüne geçmiyor, istemesine rağmen. Yasalara göre bu tür toplantı ve konferansların yapılması yasak değil ve devleti bağlamaz. İran bunu anlasa bile tedirinliğinin derinliği yüzünden önlem almaya gayret ediyor ve yalnış enstrüman kullanıyor. Bu baskı türü enstrüman olsa olsa İran’a karşı mevcut antipatiyi  daha da derinleştirmeye hizmet etmekten başka bir şey ifade etmiyor. Ayrıca İran faktörü Azerbaycan’da olan dindar kesiminde duruşunu etkiliyor. İslami değerlerle yaşayan insanlardan bir çoğu, İran’la işbirlikçi olarak algılanıyor veya böyle algılanması Azerbaycan hakimiyetinin işine geliyor. Başörtüsüne karşı yöntemler uygulayan Azerbaycan iktidarı için bu uygulamalarda İran faktörü oldukça belirleyici. Oysa İslam demek, İran demek değil, fikrini bir türlü bazı kesimler anlamamakta veya anlamak istemiyor.

Başörtüsü karşıtı söylem ve eylemler dolayısıyla İran’ı Azerbaycan içerisinde bazı bölgelerde etkili kılabilmiştir. Kimseye sır değil ki, İran’da yaşayan Türklerin durumuna Azerbaycan’ da her zaman ilgi büyük olmuştur. İran, Azerbaycan bagımsızlığa kavuştuğu günden bu tarafa hep bu durumdan rahatsızlığını gizlemiyor. Bir tarafdan Rusya, diğer yandan İran. Birbirini her konuda destekleyen iki devlet, parçalanmadan korkan, bunun için hep dışarıda düşman arayan iki devlet. Ama hiç hafife alınmayacak kadar güçlü iki Devlet. Birbirinin menfaatlerini savunmazsa ,ciddi problemleri olacağını bildiklerinden olmalı ki, etrafa bu kadar saldırgan ruhlu profil çiziyorlar. Şimdilik bir çok hedefleri içerisinde,mevcut durumda Azerbaycan’ı mercek altına aldıkları görülüyor.

Kuzey rüzgarı sert ve kesici oluyor. Güney rüzgarı ise kum tanelerini beraberinde getiriyor. İkisi bir arada olunca, Bakü’de hiç hoş olmayan ahval oluşturuyor.

Seçim yılı Azerbaycan’da bayağı gergin olacak gibi gözüküyor. Gelişen olayları, adayları sizlerle paylaşacagım. Bu arada batı dünyası da Azerbaycan’ı bayağı eleştiriyor. Dünya basını İlham Aliyev ve ailesine ait olduğunu iddia edilen ciddi paralardan, malvarlığından bahsediyor. Dikkati çeken odur ki, herkes birbirine zıt noktalarda bulunan güçler, seçime giden Azerbaycan hakimiyetini nedenler farklı olsa bile eleştiriyor. Acaba NEDEN? Bunlardan bahsedeceğim. Ama şimdi değil daha sonra. Herkes elindeki taşları iyice ortaya döktüğünde manzara tam aydınlık olacaktır.

Şimdilik Rusya ve İran’a aman dikkat diyorum.