Maalesef hepimizin ilkokuldan üniversiteye tüm tahsil hayatýmýz boyunca mâruz kaldýðýmýz bir resmî tarih dayatmasý var. Sistem bizden, yalanlar üzerine kurduðu tarihe inanmamýzý istiyor. Bu resmî tarihten, okulu bitirmekle de kurtulamýyoruz. Ömür boyu, kalbimizde hiçbir þüpheye mahal vermeden, þeksiz þüphesiz mezkûr yalanlara inanmak zorundayýz; Abdülhamid Han Hazretleri’ne ‘Kýzýl Sultan’ diyeceðiz, Vahidüddin Han’a ‘vatan haini’! Þâyet demezsek biz de hainiz!.. Bizleri araþtýrma ve düþünme zahmetinden ‘kurtaran’ mevcud sistem kahramanýmýzý ve hainimizi bir menü titizliðinde önümüze servis ediyor. Kahramanýnýzý ve haininizi menüden seçebilirsiniz, neticede demokratik bir ülkede yaþýyoruz; ya Ulu Hakan Abdülhamid Han Hazretleri’nin istibdat döneminde yaþasaydýk!..
Mütefekkir Salih Mirzabeyoðlu’nun, “bir ülke düþün / bu ülkede bir düzen / askerine / babasýný biçtiren” mýsralarýndan mülhem, bir ülke düþünün ki askerinin dipçiðiyle halk geçmiþine sövmeye zorlandý. Anasýna babasýna bir Fatiha okuma cür'etini gösterenler jandarma dipçiðiyle hizaya getirildi...
Muhasebe adlý þiirinde “Ýnanmýyorum, bana öðretilen tarihe!” diye haykýran Üstad Necip Fazýl Kýsakürek, çýkardýðý Büyük Doðu dergilerinde yayýmladýðý tarihî vesikalarla resmî tarihin yalanlarýný bir bir teþhir etti. Dergide “Dedektif X Bir” müstear ismiyle yazýlar kaleme alan Üstad, tarihçiliðin nasýl yapýlacaðýný da bizlere göstermiþtir. Hâkeza Üstad, “Ulu Hakan II. Abdülhamid Han” ve “Vatan Dostu Sultan Vahidüddin” gibi eserleriyle de sistemin tarih dayatmasýný tarumar ederken, ceddine sövdürülen halkýn tarih anlayýþýný da tashih etti! Tabiï ki bunun bedelini de ödedi. Defalarca zindana atýlan Üstad perde arkasýna geçerken boynunda, sistemin hakkýnda verdiði 1,5 yýllýk hapis niþaný vardý! Suçu, vatan haini olarak gösterilen Vahidüddin Han'ýn aslýnda vatan dostu olduðunu anlattýðý kitabýný tekrar bastýrmasýydý. Biliyorsunuz, mezkûr eser uzun süre yasaklandý ve henüz birkaç yýl önce tekrar basýlabildi.
Türkiye'de mevcud düzenin masallarýný deðil de gerçek tarihi anlatmaya kalktýðýnda insanýn baþýna neler geleceðini geçtiðimiz aylarda bir kez daha þahid olduk. Mustafa Armaðan, Derin Tarih adlý derginin genel yayýn yönetmeni. Tarihî vesikalarýn izini süren bir araþtýrmacý. Armaðan, Mayýs 2017 nüshasýnda dergide yayýmladýðý belge sebebiyle M. Kamalciler tarafýndan linç edilmeye çalýþýldý. Dergi, Bakýrköy 2. Sulh Ceza Hâkimliði'nce, M. Kamal'in hatýrasýna alenen hakaret edildiði gerekçesiyle toplatýldý. Mustafa Armaðan hakkýnda, meþhur 5816 sayýlý kanun kapsamýnda dava açýldý ve Armaðan hapis cezasýna çarptýrýldý!
Mustafa Armaðan ne demiþti, ne yazmýþtý veyahut hangi belgeyi yayýmlamýþtý ki M. Kamal'e hakaret edip hapis cezasý almýþtý? Hakikaten Armaðan hakaret mi etmiþti? Armaðan'ýn 'suçu', M. Kamal'le bir süre evli kalan Latife Haným'ýn yurtdýþýndaki bir gazeteye yazdýðý mektubu tercüme edip yayýmlamak. Mektup ne zaman yazýlmýþ, gazetede 1926 Þubat'ýnda yayýmlandýðýna göre muhtemelen 1925'in sonunda. Yani 92 yýl önce... Peki Armaðan bu mektuba kendinden bir þey katmýþ mý, yok! Bir kadýnýn, boþandýðý eþi hakkýnda yazdýklarýný yayýmlamak neden suç olsun. Hele bu kiþi tarihe geçmiþ biriyse onunla ilgili her þeyi öðrenmek vatandaþýn hakkýdýr. Yýllar önce gazetede yayýmlanmýþ bir mektup bile bu kadar gürültü koparýyorsa saklanan Latife Haným'ýn vasiyetinde kimbilir neler yazýyordur neler!..
Latife haným Allah'tan vefat etmiþ, yoksa o da Armaðan gibi hapis cezasý alýrdý. Hatta yazan o olduðuna göre onun cezasý daha aðýr olurdu. Gerçi yaþarken nasýl gözaltýnda tutulduðunu, nasýl baskýlara mâruz kaldýðýný biliyoruz. Eskiden olsaydý merhume Latife Haným ölmekle kurtulamazdý. Ýstiklâl Mahkemeleri'nin zulüm olup estiði Anadolu'da suçlu bulunan ölülerin mezardan çýkarýlýp asýldýðýný da iyi biliyoruz!..
Armaðan hapis cezasý karþýsýnda eðilmedi ve mahkemeden medet dilemedi. Bizim camiada özlediðimiz bir tablo. Gazete yönetimini zor durumda býrakmayacaðýmý bilsem davalýk olan Latife Haným'ýn mektubunu köþemde yayýmlardým. Lâkin, Yeni Türkiye yolunda ayaðýmýza yosunlaþmýþ taþlar takýlýyor ve ne yazýk ki yosunlu taþlarý kaldýrmaya memur olanlar yosunlarý suluyor!..