Le Figaro’nun “Þam harekatý”

Aslýnda bugün, geride býraktýðýmýz hafta Mýsýr’da geçirdiðimiz dört kýsacýk ama bir o kadar da uzun dört günü yazacaktým.

Ancak Perþembe akþam saatlerinde Fransa’dan gelen bir haber üzerine Batý kamuoyunun, coðrafyasýnýn doðusundaki vahþete yönelik refleksini bir kez daha mercek altýna almak farz oldu.

Mýsýr izlenimlerimi bir baþka yazýda yeni geliþmeler ýþýðýnda paylaþayým sizinle ama önce “Le Figaro vak’asý”na bir bakalým.

Haber, Fransýz merkez sað tandanslý Le Figaro gazetesinin internet sitesinde yer alýyor. Þam’a yönelik operasyonun baþladýðýna dair bu “haber”, son dakika logosuyla veriliyor.

Spota bakma zahmetine katlanýrsanýz, son dakika diye verilen geliþmenin Aðustos ayý ortasýna tekabül ettiðini anlama imkanýnýz oluyor. Spotun ikinci cümlesi de, kimyasal silah kullandýðý “iddialarýnýn” bu geliþmeyle açýklanabildiðine iliþkin.

Habere göre, ABD, Ýsrail ve Ürdün desteðini alan Suriyeli muhalifler, Aðustos ayý ortasýndan bu yana Þam’a ilerliyorlarmýþ ve Þam yönetimi bu nedenle kimyasal silah kullanmýþ olabilirmiþ.

Beþar Esed yönetiminin kimyasal silah kullanmamýþ olma olasýlýðýný düþünebilen bir mantýk, kullanmýþ olsa bile mazur görecek bir neden arayýþýnda.

Bunun için de haberin devamýnda, geçtiðimiz aylarda Esed’in sözcüsünün “sadece dýþ müdahale durumunda kimyasal silah kullanýlabileceði” þeklindeki sözleri hatýrlatýlýyor.

“Peki Esed, BM gözlemcileri varken neden kimyasal silah atsýn ki?” sorusunu, “hah iþte bu nedenle,” diye yanýtlýyor.

Habere egemen olan bu mazur gösterici mantýðý daha spotun ilk satýrýnda anlýyorsunuz. 

(Bu haberi ayný gün içinde, Fransýz Dýþiþleri Bakaný Laurent Fabius’un Fransýz BFM kanalýnda Suriye’ye tepki konusunda yaptýðý açýklamayla birlikte okuduðunuzda, Fransa’nýn Kuzey Afrika’yý demokrasi kýlýfýyla yýllarca nasýl sömürdüðünü bir kez daha hatýrlýyorsunuz.  Fabius, ayný cümle içinde “tepki” ve “kuvvet” kelimelerini kullandý ama öyle bir sýraladý ki, çek çeebildiðin yere.Biraz daha net bir yanýt isteyen BFM muhabirini de tersledi!)

Acýdan sessizce kývranan binlerce insan...

Ve onlar sessizce kývrandýkça içimize ta derinlerde bir çýðlýk olarak çarpan katliam...

Ve saðýr kalan, duysa da neden arayarak, meþrulaþtýrmaya çalýþan uzamýþ batýl kýrmýzý kulaklar.

Le Figaro’nun sözkonusu haberi hiçbir kaynaða dayanmayan spekülatif haber örnekleri arasýnda þimdiden önemli bir yere sahip kanýmca.

Fransýz basýný bile bu habere atýfta bulunmazken, Türk kanallarýnýn alýntýlamasý da hazin olan bir baþka nokta.

Öyle ki, haberi teyit etmeye gerek duymayan birisi bile metni sonuna kadar okusa ana fikri çözecek. Ama yok! O kýrmýzý son dakika, “flaþ, flaþ, flaþ...” bantý girecek ya, haberin doðruluðunu sorgulamaya ne hacet!

Üstelik býrakýn dýþ politika analizlerini, sayý saymayý bilen birisi bile Batý’nýn doðunun acýlarýna karþý son dönemdeki duyarsýzlýðýný görürken, Esed, Ýslamofobik Batý siyaseti ve hatta Ýsrail’in can simidiyken, Þam’a karþý bir harekata inanmanýn açýklamasýný bulmakta zorluk çektim.

Ama en çok da, sözkonusu senaryo ile ayný cümle içinde geçen “kimyasal silah kullanýmýný açýklayabilir” cümlesi tek kelimeyle midemi bulandýrdý. Bizim aðlamaktan bakamadýðýmýz vahþet görüntülerine, birileri kýlýf bulma niyetinde.