Uzunca bir zamandýr, Erdoðan’ý Putin olmakla, Putinleþmekle suçlamanýn ötesinde bir siyasi analiz yeteneði gösteremeyenlerin, Cumhurbaþkanlýðý seçimleriyle gerçekleþmesini bekledikleri kehanet tam anlamýyla dillere destan cinstendi. Liberal anti-siyasetin ders konusu olarak okutulabilecek çözüm önerisi ‘Putin-Medvedev’ formülünün hayata geçmesiydi. Yani Putin olmasýndan þikayet ettikleri Erdoðan’ýn, Medvedev rolüne oturttuklarý Gül ile yer deðiþtirmesini arzuluyorlardý. Cumhurbaþkaný bu naif yaklaþýmý bir tek cümle ile nihayete erdirdi. Güzelim ‘liberal Putin teorisi’, pis bir gerçek yüzünden hak ile yeksan oluverdi.
Ýnsan bazen liberal köþe yazarlarýnýn, ne diye siyasete meraklý olduklarýný anlamakta güçlük çekiyor. En temel siyasi iþleyiþleri, realiteyi, kimlikleri, tercihleri, dostu, düþmaný, beðeniyi ve nefreti bu denli istikrarlý ýskalamak nasýl mümkün oluyor, gerçekten hayret ediyor insan. Ama bundan daha hayret verici durum ise seküler dünyadaki dogmalarýn nasýl da sarsýlmaz olduðu. Kendi icat ettiði doðrularýn bu denli keskin inançlýsý ve hatta müridi haline gelmek, gerçekten biz fanilerin idrak etmekte zorlanacaðý bazý vasýflarý da beraberinde getirmeli. Öyle olmalý ki istikrarlý bir þekilde, iyi kötü, söylediklerinin tam tersi sürekli tecelli etmesine raðmen, sahnede hiç gocunmadan durmaya devam ediyorlar. Hayýr, realitenin üzerine kurgu giydirmenin bir yere kadar insaný tatmin edeceði doðru da; ‘AK Parti seçimleri kazansýn biz de yönetelim, kararlarý verelim’ beklentisi biraz abartýlý deðil mi?
Refah Partisi’nde siyasete baþlamýþ, darbeler ve kapatma davalarý kýskacýnda AK Parti’de siyasete devam etmiþ ve demokrasinin tehdit altýnda olduðu bir dönemde Cumhurbaþkaný seçilmiþ Gül’e; neredeyse geçen hafta yaptýðý tercihten dolayý 2007 taarruzlarýnýn bir kýsmýný yaþatacaklardý. 2007’de binbir hakaret eþliðinde nasýl Cumhurbaþkaný olamayacaðý söylenirken; bugün de nasýl siyasete dönmekten vazgeçemeyeceði dillendirilmektedir. 2007’de, Erdoðan’ýn, beklentinin aksine aday olmamasýna bir anlam veremeyenler bugün de Gül’ün aktif siyaset düþünmemesini zihinlerinde bir yere oturtamýyorlar.
***
‘AK Parti cenahýnda’ hal bu iken ‘karþý tarafta’ neler oluyor? Yaprak kýpýrdamýyor dense yeridir. Ülke Cumhurbaþkanlýðý seçimlerine gidecek, CHP ‘daha yeni seçimden çýktýk, þimdi sýrasý deðil’ havasýnda. MHP ‘Cumhurbaþkaný kim olamaz’a odaklanmýþ durumda. Bir kez daha AK Parti’nin seçimlerde tek aktöre dönüþtüðüne þahitlik edeceðiz. 30 Mart’ta ortaya çýkan Türkiye siyasi coðrafya haritasýnýn, biraz daha muhkem hale geldiðini göreceðiz. Erdoðan aday olur ve seçilirse ortaya çýkacak siyasi haritanýn ve potansiyelin yerel seçimlere göre AK Parti açýsýndan çok daha konsolide, muhalefet açýsýndan ise daha daðýlma eðilimi olduðunu göreceðiz.
Elbette liberallerimiz ezberlerine devam ederek konsolidasyondan bölünme, Türkiye siyasi haritasýnýn asýrlýk gecikmeyle olmasý gereken yere rücu ediþinden kutuplaþma görmeye devam edecekler. Putin modelini hayata geçirmenin ötesinde bir siyasi vizyonu bulunmayanlarýn rehberliðini ciddiye almýþ olanlarýn halini varýn siz düþünün. AK Parti’ye ve kitlesine ‘bilinçsiz özne’ muamelesini reva göre bu aklýn, her iflasýn ardýndan biraz daha kendi dogmasýna sarýldýðýný göreceðiz. Bütün demokrasi perspektifi Putin-Medvedev modelini üretmek kadar olan liberal aklýn, istikrarlý bir þekilde memleketi ýskalamasý, hýzla bir pataloji konusu olmaya doðru ilerliyor!