Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araþtýrmalarý Vakfý (SETA) Gezi eylemi ve ardýndan geliþen olaylara iliþkin çok önemli bir araþtýrma yayýnladý.
Hatem Ete ve Coþkun Taþtan imzalý rapor, olaylarýn ikinci haftasýnda Ýstanbul, Ankara, Ýzmir, Eskiþehir’de eylemcilerle yüz yüze görüþmelere dayanýyor. Rapor her baþlýðýyla ayrý yazý konusu olmayý hak ediyor. Özellikle ‘yaþam tarzý’ kaygýsýný demokratikleþme ilkesinin önünde tutma eðilimi raporun en dikkat çeken tespitlerinden biri:
- Gezi’de eylem baþlatan her yaþtan, düþünceden, partiden göstericiler yerlerini belirli ideolojilere, partilere, örgütlere býraktýlar.
- Çevre duyarlýlýðý, yerini hükümetle veya Baþbakan Erdoðan’la hesaplaþmaya; barýþçý gösteriler yerini þiddete, sokaklara barikat kurmaya, kamu binalarýný ele geçirme teþebbüslerine, kamu araçlarýný yakmaya býraktý.
- Ýlk günlerdeki doðallýðýn yerini önceden çalýþýlmýþ veya manipülasyona uðratýlmýþ projeler aldý.
- Eylem(ci)lere mesafeli duranlar, þiddete dönüþümü dikkate aldý, ilk günlerin eylemcilerini ayýrdý. Sonrasýndaki olaylarda, seçkin azýnlýðýn güç kaybý, muhalefet eksikliði gibi etkenlere dikkat çekti.
- Eylem(ci)lere destek verenler, eylemlerin þiddete dönüþümesini yok saydý; eylemcilerin çevre duyarlýlýðý, polis þiddeti ve hükümetin politikalarýndan dolayý sokaða çýktýklarýný savundu. Eylemler ‘anti-demokratik’ hedeflere yöneldiðinde bile bu imajý korumaya yönelik söylem geliþtirildi.
- Sonunda, eylemcilerin kim olduklarý ve neyi hedefledikleri önemini yitirmeye, eylemler, Erdoðan ve AK Parti hükümetine muhalefetin miladý olarak algýlanmaya baþlandý.
- Ýlk günden itibaren eylemlerin kamuoyundaki algýsýný etkilemek ve belirlemek üzere, yoðun ve etkili entelektüel faaliyetler baþladý.
- Bu çaba bilinçli bir stratejinin ürünüdür. Eylemlerin iktidar üzerindeki yýpratýcý etkisini arttýrmak, iktidara yönelik muhalefet cephesini geniþletmek amaçlandý.
- Kýsa vadeli hedef, Cumhurbaþkanlýðý seçimi öncesinde Erdoðan’ý zayýflatmak, pazarlýk yapmaya mecbur býrakmak, kýsaca, vesayet altýna almaktý.
- Gençlik yýllarýndaki siyasi mevzilerine dönen gazeteci ve yazarlar, bu stratejinide aktif rol üstlendiler. Uzlaþmaya kapalý, inatçý, maceracý bir Erdoðan imajý oluþturulmaya çalýþýldý; otoriter, diktatör sýfatlarý kullanýldý.
- Uluslararasý aktörlere verilen mesaj ise, Erdoðan’ýn artýk iþlevsel bir lider olmadýðýydý.
- Uzun vadeli hedef ise AK Parti kadrolarý ve AK Parti’yi destekleyen toplumsal-siyasal kesimleri ayrýþtýrmaktý. Çünkü Türkiye, vesayet sistemiyle mücadelede, demokrasiyi merkeze alarak farklý siyasi aktör ve kesimlerle geniþ bir ittifak kurmuþtu.
- Asker-sivil bürokrasiyle koruduðu imtiyazlarýný kaybeden batýcý seçkin azýnlýk ise bun karþý, sözcüsü saydýðý partiler de etkili olamayýnca sokaðý harekete geçirdi ve siyaseti bu yolla vesayet altýna almak istedi.
- Sandýk-demokrasi iliþkisi, çoðunlukçuluk-katýlýmcýlýk ikiliði gibi birçok kavram bu çerçevede tedavüle sokuldu.
- Yýllarca vesayet sistemi tarafýndan üretilen korku ve kaygýlar, Gezi eylemleri sonrasýnda tekrar canlandýrýldý.
- Vesayeti kaldýrmanýn temel dinamiði olan ‘demokratikleþme’nin karþýsýna, ‘yaþam tarzý mücadelesi’ çýkarýldý.
- Liberal ve sol çevrelerin çoðunluðu demokratik cepheden koparak kimlik siyasetine tutundu. Gezi eylemleri, demokrasi talebinin yaþam tarzý kaygýlarýna feda edildiðini gösterdi.
- Cumhuriyet mitinglerinden farklý olarak liberal-sol kesim ulusalcý kesimle ittifak kurdu; yaþam tarzý kaygýsýnýn demokratik deðerlerden daha öncelikli olduðunu gösterdi.
Görünen o ki, Gezi eylemlerini ‘devþirerek’ siyaseti ‘postmodern vesayet’ altýna alma projesi halen yürürlükte. Bunun tek çýkýþ yolu demokratik deðerlerin, kiþisel, örgütsel, grupsal çýkarlarýn, kaygýlarýn üzerinde olduðunu görmek ve göstermek.
Yeni demokratikleþme paketi bu yönde atýlmýþ bir adým olacak. Tabii ayný çevrelerin ‘deðersizleþtirme’ operasyonuna raðmen...