Geçen hafta yazdýðým “GENÇLÝÐÝ LÝSEDE KURTARALIM, ÜNÝVERSÝTE ÇOK GEÇ!” yazýmý okumadýysanýz önce onunla baþlamanýzý öneririm: http://www.star.com.tr/yazar/gencligi-lisede-kurtaralim-universite-cok-gec-yazi-1204804/
Onlarca öðretmenden, veliden, okul müdüründen ve hatta çok önemli þehirlerin milli eðitim yöneticilerinden telefonlar, e-postalar aldým.
Madem öyle, liseler konusunu derinleþtirelim.
Anneler-babalar, çocuklarýnýzý okullara gönderiyorsunuz ya hani;
En çok þikayet ettiðiniz konu olan okullardaki eðitim yetersizliði ya da eðitimci yetersizliði liselerin sorunlarý arasýnda son sýrada desem þaþýrýrsýnýz deðil mi?
Ve bu sorunlar en masum sorunlar liseli gençler adýna.
Çocuklarýnýzý tehdit eden esas unsurlar baþka.
Dünyanýn baþýnýn belasý olan tüm unsurlarýn, terörün, uyuþturucunun, alkolün, sigaranýn, cinsel istismarcýlýðýn, cinsel sapkýnlýk modasýnýn, pornografinin; kýsacasý ne kadar kurt varsa tümünün ilk hedefi sizin çocuklarýnýz.
Çünkü onlar çok genç, eðitmesi, alýþtýrmasý, beyinlerine hükmetmesi çok kolay.
Çünkü onlar çok uzun soluklu müþteri (!) Neye alýþtýrýrlarsa o alýþkanlýða en az 50 sene devam edebilecek (Tabii yaþarsa).
Çünkü onlar henüz daha doðruyu yanlýþý ayýrt edebilecek yaþta ve çaðda deðiller.
Çocuðunuz evden çýktýktan sonra okuluna giderken , okulunda tenefüslerde okulun içinde ya da dýþýnda oynarken, okul çýkýþý eve dönene kadar adeta mayýn tarlasýndan geçiyor.
En dirayetli, kendini bilen çocuða bile okul sonrasý bir nargile salonu ya da bir internet cafede farkýnda olmadan veriyorlar zehri.
Ve üstelik yukarýda saydýðým belalarýn hiçbiri tek baþýna deðil, birbirinden baðýmsýz deðil.
Bir dal sigara neleri tetikleyebilir, ne kadar zararlý olabilir ki?
Bir dal sigara alkolü, alkol uyuþturucuyu, uyuþturucu erken ve bilinçsiz cinselliði, erken ve bilinçsiz cinsellik cinsel hastalýklarý, kýzlarýmýzda erken yaþta gebeliði, gizli ve merdivenaltý kürtajý, cinsel istismarcýlarýn eline düþmeyi, bu adýmlarýn herhangi birine para bulamamak ise hýrsýzlýðý, dolandýrýcýlýðý, yine bulamazsa adam yaralamayý ve belki cinayeti tetikliyor.
Ýþte çocuklarýnýz bu mayýnlarýn arasýndan, bunlara basmadan gidip gelmeye çalýþýyor okullarýna.
Bu tehdit ve tehlikelerin her birinin ayrý birer endüstrisi var. Ve hepsi devasa endüstriler, mafyavari karteller.
Düþünün ki terörün bile finansmaný iþte bu körpecik çocuklara zorla alýþtýrýlan ve satýlan uyuþturucudan saðlanýyor.
Dýþarýdan sað salim eve geldi diyelim çocuðunuz. Tehditler bitti mi?
Hayýr. Ýnternette, onu takip edemediðiniz ve edemeyeceðiniz sosyal mecralarda niyeti bozuk onbinlercesi hazýrda bekliyor. Çocuðunuza yakýn yaþlarda profiller açýp oyun sitelerinden bile sohbete baþlayarak onlarý kandýrmak için.
Birçok kez haber oldu, minicik kýz çocuðuyla bir sapýðýn yazýþmalarýný yakalayan anneler bu yazýþmalarý paylaþtýlar.
Peki ya yakalayamayanlar? Paylaþýlmayan yazýþmalar? Tespit edilemeyen onbinlerce sapýk?
Ýþte bütün bunlar için lise de çok geç olabilir sevgili dostlar.
***
ARTIK MÝLLÝ EÐÝTÝM BAKANLIÐI ÇARE DEÐÝL, BÝZE MÝLLÝ EÐÝTÝM BÝRLÝÐÝ GEREK
Ýlköðretim okullarý ve liseler hiyerarþik olarak Milli Eðitim Bakanlýðý’na baðlý bildiðiniz üzere. Ama yukarýda anlattýðým onlarca tehdit, onlarca zehir, hangisini Milli Eðitim Bakanlýðý çözebilir?
Dolayýsýyla okullar, öðrenciler, çocuklarýmýz artýk Milli Eðitim Bakanlýðýna býrakýp kaçma devri bitmiþtir.
Eðitim ve öðrenim ihtiyacýnýn giderilmesi okul denilen kurumun misyonunun artýk küçük bir kýsmý kalmýþtýr ve MEB sadece bunlardan sorumludur. Geri kalanýna MEB’in yetiþebilmesine imkan yok. Ýþte burada topyekün bir savaþ gerekiyor.
Medya, devlet, öðretmenler, müdürler, veliler, sivil toplum, kanaat önderleri, sokaktaki insan, mahallede camda durup sokaðý seyreden Arife Teyze, okulun yanýndaki Bakkal Hüseyin. Hep birlikte mücadele edebiliriz, ancak böyle kazanabiliriz.
Bazý illerin milli eðitim müdürleriyle görüþtüm, öðretmenlere ve müdürlere bu konuyu daha da detaylý anlatan birer seminer vermek üzere þehirlere gideceðim. Ýmkan gittiðim þehirlerde öðrencilere de konuþacaðým ama öncelik öðretmen ve idarecilerde.
Þunu unutmayalým, sadece öðrencilere yönelik yapýlan her çaba boþuna.
Fatih’ler yetiþtirmenin yolu önce Akþemseddin’ler yetiþtirmekten geçer.
Milli Eðitim Bakanlýðý görevini yapsýn, yapmaya da devam etsin, ama bizim MEB’in de içinde olduðu bir Milli Eðitim Birliðine ihtiyacýmýz var. Yoksa çocuklarýmýzý yitireceðiz.
***
DEVLET DÜÞMANI ÖÐRETMENLER NE OLACAK?
Bu konuda da çok fazla e-posta geliyor.
Siyasi görüþünü öðrencilerine empoze eden, dahasý gencecik zihinleri kendi devletlerine düþman haline getirmeye çalýþan, kendilerine tarihin en yüksek öðretmenlik imkanlarýný sunan ve öðretmenlik mesleðini hak ettiði yere taþýyan ülke yönetimine karþý çocuklarý dolduran çok fazla öðretmen var.
Aykýrý görüþteki öðretmen arkadaþlarým;
Elbette ki siyasi görüþleriniz var, elbette farklý da düþünebilirsiniz.
Ama kapalý kapýlar ardýnda, size emanet edilen o sýnýfta, size emanet pýrýl pýrýl gençleri, çocuklarý kendi ideolojileriniz için militanlaþtýrmaya çalýþýrsanýz, bu suçtur, en aðýr þekilde bedelini ödersiniz.
O çocuklar size emanet.
Siyasi görüþlerinize saygýmýz sonsuz ama size verilen imkanlarý, süreleri ve gencecik zihinleri böyle kötüye kullanmak emniyeti suistimaldir, yanlýþtýr, suçtur.
Yapmayýn, lütfen yapmayýn. Sizin çocuðunuza da onun öðretmeni sizin tam zýddýnýzda bir görüþü empoze etmemesi gerektiði gibi, siz de yapmayýn.
Devletimizin yetkililerini, sorumlu organlarýný ideoloji empoze eden öðretmenlere karþý göreve davet ediyorum.
Liselerle ilgili yazmaya devam edeceðim. Siz de fikirlerinizi, yorumlarýnýzý lütfen yazýn. Liseler konusunu birlikte gündeme getirip, birlikte çözelim.