Malatya 6'ncý kitap fuarýna katýlmak için geldiðim Malatya’da týpký gelirken karþýlaþtýðým insanlarýn sürekli soru sorma yaðmuru burada da devam etti.
Benim için son derece öðretici bir üç gün oldu. Karþýlaþtýðým, görüþtüðüm ve fuar kapsamýnda gittiðim okul ile derneklerde görüþ alýþveriþinde bulunduðun her yaþtan insandan çok þey öðrenme fýrsatýný da yakaladým.
Önce Malatya’nýn köklü derneklerinden Meþale Derneði’nde orta yaþ ve üstü dostlarla uzun bir tartýþma fýrsatý yakaladým
Meþale Derneði’ndeki dostlarýn bilgi birikimi beni bir hayli þaþýrttý. Türkiye ve bölge ile alakalý ne olup bittiði konusundaki düþünceleri ve ne yapýlmalý diye dertlenmeleri yoðun bir duygu atmosferiyle orada bulunan onlarca insaný bu ülkenin kaderiyle kendi yüreklerini içselleþtirmeleri ve sorduklarý sorularla ya da sorular içerisine serpiþtirdikleri zeka dolu cevaplarla týpký Ýstanbul’a gelirken gençlerin beni zorladýklarý durumun aynýsýný burada da bana yaþattýlar.
Özelikle de Kürt meselesinde PKK'nýn ve HDP 'nin almýþ olduðu tavýr derin bir öfkeye neden olmuþ niçin ve niye sorularýnda ne PKK'nýn ne de HDP 'nin derdinin Kürtlerin herhangi bir acýsý ya da hayalini öncelemedikleri, önemsemedikleri daha da ileri böyle bir dertlerinin olmadýðý konusunda hemfikir olduklarýný gördüm.
Ne olursa olsun ve ne yaþanmýþ ise yaþansýn bir daha asla silaha baþvurmamalýydý PKK bu Türkiye’ye ve bu ülkede yaþayan herkese en büyük kötülüðü yapmaktýr ve günahtýr diye sert eleþtirilerini dile getirdiler. Hele ki ‘7 Haziran gibi bir siyasî kazanýmdan sonra silah bir cinayettir’ dediler ve ‘Kürtler bunu hiç bir zaman af etmemelidir’ sözünü sýk sýk tekrar etme ihtiyacýný dile getirdiler.
Devletin ve iktidarýn bu meseleyi siyasî zeminde tutma iradesini kalýcýlaþtýrmasýný çünkü referandumda Kürtlerin ortaya koyduðu tavýrda aslýnda böyle okunmalý ve görülmeli diye ortak tespitte bulundular.
Bir sonraki duraðýmýz ise Hafize Özal Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi oldu. Okulun müdiresi Yasemin Özbey, bizleri gazetecilik bölümünde aðýrladý. Dünya güzeli genç liseli kýzlarýn eðitim gördüðü bir bölüm ve ben sýnýfa girer girmez gayri ihtiyari terlemeye baþladým beynim karþýlaþacaðým zor sorularý sanki önceden sezmiþ gibiydi nitekim öyle de oldu.
Müthiþ bir sýnýf ferman salmýþ hoca ile beraber sýnýfta sorularýn yaðmur gibi yaðmasý karþýsýnda, ezilmemek için çýrpýnýp durdum. Ama öyle zor sorular soruluyordu ki cevap vermek için bütün hünerlerimi kullanmama raðmen yine de eksik kalýyordum
Gencecik liseli kýzlar dünya, Türkiye ile alakalý inanýlmaz donanýmlýydýlar ve iyi birer gazeteci olmak istiyorlar sadece hayal etmiyorlar gerçekleþtirmek için merak duygularýný doruða çýkarmýþ bir þekilde habire soruyorlar. Ýlginçtir genelde ‘sorusu olan var mý?’ dediðimizde daha evvel gittiðimiz birçok yerde karþýlaþtýðýmýz manzara tek tük bazen de istemeye istemeye birkaç elin havaya kalkmasý olmuþtur hep. Ama bu okulda makineli tüfek gibi her bir öðrenci birkaç soruyu birden sorma yarýþýna girmiþti.
Ve ben cevap bulmakta zorlanýyordum.
‘Gazetecinin vazgeçilmez ahlaký ne olmalý ?’
‘Güç karþýsýnda gazeteci hangi tavrý sergilemeli ?’
Ya da ‘Bugün siz bu ülkeyi yönetiyor olsaydýnýz hemen yapacaðýnýz ilk iþ ne olurdu ?’
‘Neden biz milyonlarca insana kucak açmýþken hala birileri bizi düþman belliyor.?’
‘Amerika neden önümüzü açmak yerine bizi içe kapamaya zorluyor? Hani müttefik idik?’
‘Gazeteler niçin birbirinin týpkýsý haberleri manþet yapýyor?’
‘Darbecilerle mücadele vazgeçilmez ve herkesin ortak duruþu bundan hiç taviz verilmemeli ama mücadele yöntemleri konusunda ise doyurucu bir tartýþma ortamý yok gibi neden?’
En can alýcý soru. ‘AK Parti 21 Mayýs’ta ne yapacak?’ ‘Yeni bir söylem ve politikayla toplumun karþýsýna çýkacak mý?’ gibi sorular, sorular ve yine sorular. Akþam öðretmen evi müdürü Murat Bilim davetiyle öðretmen evindeki sohbet ortamý ise uzun yýlardýr hasret kaldýðým bir dost meclisiyle devam etti.
Pazartesi bu dost meclisini, Vali Mustafa Toprak ziyaretini ve dönüþ yolculuðunu yazmaya çalýþacaðým.