Lizbon yolunda AB Bakaný Egemen Baðýþ’la, Türkiye-AB iliþkilerinin geldiði noktayý, beklentileri ve tabii ki, terörün son günlerde Türkiye’nin barýþ ve demokrasi rotasýný hedef alan kanlý eylemlerini konuþuyoruz.
Terör son dönemde, Türkiye’nin canýný yakýyor, barýþ ve istikrarýna zarar vermek için, Kandil’in yerli ve yabancý ortaklarýyla “büyük Türkiye”ye giden yolu kesmeye çalýþýyor.
Bütün bir toplum olarak bu durumdan elbette hiç mutlu deðiliz. Ama asla umutsuz da deðiliz. Çünkü, terör örgütü ve Türkiye’nin yolunu kesmeye çalýþan “ihanet koalisyonu”, Türkiye’nin yýlgýnlýða ve umutsuzluða düþerek hamle gücünün zayýflamasýný bekliyor.
Aslýnda, terör örgütünün ve arkasýndaki kirlik ortaklarýn bir tek beklentisi var. Türkiye, hem siyasi iktidar hem de toplum olarak yýlgýnlýða düþsün ve 1990’lý yýllarda olduðu gibi tamamen ‘güvenlikçi’ politikalara dönerek, demokratikleþme ve insan haklarý alanýndaki kazanýmlarý heba etsin.
Oysa, PKK’nýn da ona ihale veren ‘ihanet koalisyonu’nun da anlamadýðý bir þey var. Türkiye’yi yöneten AK Parti iktidarý, ‘eski Türkiye’deki ‘vesayet’ sistemiyle, antidemokratik uygulamalarla ve faili meçhul ayýplarýyla mücadele ederek bugünlere geldi.
Hiç endiþeye mahal yok. Türkiye, faili meçhul ayýplarýnýn yaþandýðý 90’lý yýllara asla dönmeyecek. Çünkü, AK Parti iktidarýnýn yönettiði Türkiye, artýk 1990’larda veya daha öncesinde olduðu gibi terörle mücadele adý altýnda köylülere insan dýþkýsý yediren, hapishanelerde tutuklulara elektrik verilen bir Türkiye deðil.
Ýþin özeti, AK Parti iktidarý, ekonomiden demokrasiye kadar her alanda ete kemiðe bürünmüþ yeni bir Türkiye inþa ediyor. Ayrýca, toplum da ‘yeni Türkiye’nin deðerini çok iyi biliyor.
Evet, terör canýmýzý yakmaya devam ediyor. Ama unutmayalým ki, Türkiye’de siyasi iktidar ve asker hem insan haklarý konusundaki duyarlýk hem de terörle mücadelede ilk kez, bu kadar koordineli bir çalýþma yürütüyor.
Nitekim, son bir ay içinde özellikle Þemdinli ve Hakkari bölgesinde 500 terör örgütü üyesi öldürüldü. Bu öyle hafife alýnacak bir rakam deðil. Ortaya çýktýðý ilk günden bu yana, ilk kez bu kadar büyük zayiat veren terör örgütü PKK, kelimenin tam anlamýyla ölümüne saldýrýyor. Daha da önemlisi, terör örgütünün bütün kýþkýrtmalarýna ve þeytani planlarýna raðmen, güvenlik güçleri sivil halký iþin dýþýnda tutmaya özen gösteriyor.
Bugünler geçecek, Türkiye’nin istikrar ve barýþýný bozmak için ölüme yatýrým yapanlar kaybedecek. Çünkü AK Parti iktidarý, bir taraftan terörle üst düzeyde mücadele yürütürken, Kürt halkýný terör örgütünden ayýrarak, onlarýn haklarýný bugüne kadar olduðu gibi bundan sonra da vermeye devam edecek.
Ve demokrasiden asla taviz vermeyecek.
PKK demokrasiye mayýn döþüyor
Terör örgütünün ve ona destek veren güçlerin, AK Parti iktidarýnýn “büyük Türkiye” yürüyüþünü engelleyemeyeceðini belirten AB Bakaný Egemen Baðýþ, Lizbon’dan çok net mesajlar verdi: “Terör örgütü silah býrakmadýðý sürece, mücadele en etkin þekilde sürecek. PKK’ya ve Kandil’in terör ortaklarýna raðmen, asla yýlgýnlýða da düþmeyeceðiz. Terör örgütü, demokratikleþmeye mayýn döþüyor, ama biz PKK’yý sevindirmeyeceðiz. Kürt vatandaþlarýmýzýn haklarýný vermeye, demokratik standartlarýný arttýrmaya devam edeceðiz.
Mesela, biz þimdi AB ile vites yükseltiyoruz. Yakýnda 4. yargý paketi parlamentoya gelecek. Bu paket, demokratikleþmeye yeni açýlým kazandýracak. En önemlisi de, paketle AÝHM’deki ihlal davalarý konusunda elimiz güçlenecek.”
Egemen Baðýþ, BDP’li vekillerin çaðrýlarý konusunda da önemli tespitlerde bulundu: “Barýþýn yolunda ölüm olmaz. Bu nasýl çaðrý ki, çaðrýnýn ertesi günü 8 polisimiz þehit oldu. Daha ertesi günü Bingöl’de 10 askerimiz þehit edildi.
Gencecik çocuklar ölüyor. Sözde siyaset yapanlarýn keyfi yerinde. Çünkü, ölenler çocuklarý deðil. Siz hiç, 50-60 yaþýndaki elebaþlarý dýþýnda, yaþlý terör örgütü üyesi gördünüz mü, þu anda daðda ölenlerin hepsi genç Kürt çocuklarý. Eðer BDP’liler, daða çýkan gençlerin ölmesini istemiyorlarsa, önce örgütün silah býrakmasýný saðlasýnlar. Bu durum, BDP’nin önündeki en önemli samimiyet testidir.”
AB için olumlu sinyaller alýyoruz
Avrupa Birliði konusunda, siyasi iktidar olarak asla bir yavaþlama içinde olmadýklarýný belirten Egemen Baðýþ, AB’nin iç dinamiklerinden kaynaklanan engellemelerin Türk halkýnda psikolojik olarak bir bezginliðe yol açtýðýný söyledi.
AB konusunda yeniden vites yükselttiklerine dikkat çeken Baðýþ özetle þunlarý söyledi: “Sarkozy Fransa’sýnýn engellediði fasýllarýn yeniden açýlmasý konusunda Portekiz’in desteðini bekliyoruz. Fransa’dan iyi sinyaller geliyor.
Mesela, Louvre’de Ýslam eserlerinin sponsoru olan Güler Sabancý Hollande’la görüþtü ve olumlu sinyaller aldýðýný söyledi. Hollande Türkiye’ye gelmek istiyor. Fule’ye söyledik, yakýnda Hollande’la görüþecek, Türkiye’ye desteði konuþacak.
AB projesi, bizim için en büyük barýþ ve insanlýk projesidir. Ama Türkiye girmeden, bu barýþ projesi tamamlanmayacaktýr.”