Duygun Yarsuvat, Galatasaray baþkanlýðýna aday olmadan önce kuracaðý yönetimin mayýs 2015’e kadar süreceðini ve bu tarihten sonra da baþka bir yönetimin 3 yýllýðýna görevi devralacaðýný açýklamýþtý. Bu sözlere bakarak kýsa dönem yönetimin, var olaný korumaktan öte fazla bir þey yapmayacaðý belliydi. Hele de geçmiþ yönetimi her fýrsatta eleþtirerek uzun vadede yapýlacak iþleri 3-5 aya sýkýþtýrarak kulübü olumsuz etkiliyorlar. Bunun en en bariz örneðini basketbolda görüyoruz.
Büyük emek ve para harcanarak kurulan basketbol takýmý bu yönetimce hemen hemen hiç ciddiye alýnmýyor. Bazý basketçiler takýmý terkedip giderken, diðerleri de isyanlarda. G.Saray gibi bir kulüpte asla olmamasý gereken þeyler bunlar.
Yönetimin yaptýðý en olumlu þeyse futbol takýmýnýn baþýna Hamza Hamzaoðlu’nu getirmek. Neden takýmýn baþýna getirildiði hala anlaþýlamayan Prandelli fiyaskosuyla yýl sonuna kadar devam etmek yerine neþter vuruldu ve büyük bir ihtimalle Fatih Terim’in de önerisi ve desteðiyle Hamza takýmýn baþýna getirildi. Hamza’nýn gelmesiyle birlikte takým birdenbire deðiþti art arda maçlarý kazanmaya baþladý.
Özellikle Türk futbolcular amatör bir ruhla herþeylerini sahaya koydular. Aslýnda profesyonel bir ruha sahip olmalarý gereken futbolcularýn bu amatörce yaklaþýmlarý üzerinde durmak gerekir.
Bazý Galatasaraylý yöneticilerin Ünal Aysal ve yönetimini eleþtirmeleri, özellikle Florya’nýn kendileri geldikten sonra toparlandýðýný söylemeleri, Galatasaraylýlýða hiç yakýþmýyor. Bu olsa bile 1-2 ayda her þeyi kavrayýp sorunlarý çözüp suçlu-suçsuz ayýrýmýna girmek en azýndan ciddiyetsizliktir.
Hamza’nýn futbol takýmýna yeni bir ruh getirdiði doðrudur. Takým þampiyonluðun en büyük adaylarýndan biridir. Ama hoca deðiþikliðini bir önceki yönetim de yapsa ayný sonuçlara varýlýrdý. Dahasý yöneticilikte mobese kameralarýna bile demeç verip sürekli olarak kendi eliyle kendi sýrtýný sývazlamak da hiçbir sorunu çözmez.