Lütfen susun

UEFA’dan 1 yýl men cezasý aldýktan sonra, Dursun Özbek yönetimi sanki ceza deðil de ödül almýþcasýna demeç vermeye baþladý. Özellike Ýkinci Baþkan Cengiz Özyalçýn her fýrsatta bunun bir baþarý olduðunu 1 yýl gibi bir süreyle Galatasaray’ýn “aklandýðýný” söylüyor, önüne gelene... Özellikle de mikrofonlara...

Özbek’in baþkan olduðu seçim öncesine dönelim. Baþkan Galatasaray’ýn mali durumunu en ince ayrýtýnýsa kadar biliyordu. Nereden biliyordu? Çünkü Duygun Yarsuvat yönetiminde mali iþlerden sorumlu baþkan yardýmcýlýðý yapmýþtý. Bunu bilmesine raðmen seçim öncesinde ve seçildikten sonra, hele de ünlü “pisuvar toplantýsýnda” Ýbrahimoviç’i almaktan, Messi’yi getirmekten bahsetti, Avrupa’nýn en iyilerine Galatasaray formasý giydirmekten çekinmedi. Bunlarý söyleyebilmek için insaný ya gayri ciddi ya da mali tablodan habersiz olmasý gerek. Bunlarýn ikisi de geçerli omadýðýný göre, baþkan niye böyle konuþmalar yapýyor anlamak mümkün deðil.

Galatasaray’da futbolcu egemenliði olduðu bir gerçek. Hamza ve Denizli gibi hocalarýn harcanabileceði bu futbolcu egemenliðini kýrmak için mutlaka Ali Dürüst gibi bir yönetici en azýndan baþkan baþ danýþmlaný olarak görev yapmalýydý. Gerçi Hamza yönetimin yanlýþlarýna akýl sýr ermeyen açýklamalarla eþlik ederek Galatasaray’ýn bugününü hazýrlayanlarýn baþýnda geldi. Ayrýca sezon baþýnda takýmý iyi çalýþtýrmayarak bugün ortaya çýkan sakatlýklarýn baþ sorumlusu olmayý becerdi.

Mayýs ayýnda mutlaka seçim yapýp yeni bir yönetim göreve gelmeli.