Selim ATALAY
Selim ATALAY
http://www.selimatalay.com
Tüm Yazıları

Maaşlar yatmış mı?

Yıl 1972, Washington Post gazetesi birbiri ardına Watergate skandalını aydınlatan haberler yayınlıyor. Ertesi günkü baskıda Adalet Bakanı John Mitchell’in skandaldaki payı yazılacak. Mitchell haberi duymuş, muhabir Carl Bernstein’i tehdit ediyor: “O haber yayınlanırsa, Katharine Graham’ın göğüsleri büyük bir silindirin altında kalır...” Graham, Washington Post’un sahibesi... Haber yayınlanıyor, sonra başkaları yayınlanıyor ve Washington Post, Başkan Nixon’u istifa ettiriyor.

136 yaşında olan ve 80 yıldır da Graham ailesinin denetiminde kalan Washington Post önceki gün çerez parasına bir ‘marketçiye’ satıldı. Alan, meşhur Amazon.com alışveriş sitesinin kurucusu-sahibi Jeff Bezos. Bezos gazeteyi kendi cebinden aldı. Kişisel serveti zaten 25 milyar dolar. Washington Post’un Bezos’a gelişi 250 milyon dolar.

Orta boy internet siteleri bile milyar dolara giderken WPost gibi bir marka 250 milyona satıldı. Gazete son altı ayda 50 milyon dolar zarar etti. Bu zararın 40 milyonu, gazete emeklilerinin maaşı ya da sigorta işveren payı. Yani sosyal güvenlik gideri.

Yine önceki gün bir başka marka gazete Boston Globe, bir avuç çekirdek fiyatına 70 milyon dolara satıldı. Satıcı New York Times gazetesi, alıcıyı kaçırmamak için Globe’un 110 milyonluk sosyal güvenlik zararını kendi cebine aldı. 20 yıl önce NY Times, Boston Globe’u 1.1 milyar dolara satın almıştı.

Ve de yine birkaç gün önce meşhur Newsweek dergisi, bir dolara satıldıktan üç yıl sonra, sahibinin -Kandırıldım, bu batak bir iş, para kazanmak mümkün değil- feryatları arasında yine satıldı. Aylar önce kağıt masrafından kurtulmak için Newsweek baskıyı bırakmış, elektronik ortama geçmişti. O da kurtarmadı. Yeni sahibinin kaç para verdiği açıklanmadı. Son sahip 1 dolar vermiş, ama 40 milyon dolar sosyal güvenlik yükünü de üstlenmişti. Bu üç örneğe bakıp: -ABD’de gazete-dergi çıkartmak batak bir iş- sonucuna varmak mümkün. Diğer sonuç: Sosyal güvenlik harcamaları medya şirketlerini bilhassa batırıyor.

Peki Amerikan gazeteciliği nereye gidiyor? Kapitalizmin anavatanında gazeteler, kapitalist sistemde nefes alamamaya başladı. Birinci neden: İnternet çıktı, mertlik bozuldu. İnternetteki bedava haber gazete gelirini bozdu. İkinci neden: Haber bir tüketim ürünü olarak görülüyor ve tüketici kalıpları değişti. Yeni ve farklı bir dünyadayız.

Washington Post’un eski sahibesinin geçen hafta dediği gibi: “Gazetecilik-medya bir misyonsa, o zaman sürekli kar artırmak ve masraf kısmak zorunda olan  bir halka açık şirket olmak, galiba WPost’a uygun değil.”

Kâr zorunluğu olan model değil WPost’a, kimseye uygun değil. Bir kere ABD’de medya sahipliği kurallara bağlı. Tekel oluşmaması için TV, gazete, dergi sahipliği sınırlı. Gazete yayıncısına ek operasyon geliri lazım. Gazetelerin etkisi, basıldıkları büyük kent ve eyaletle sınırlı. Kağıda basıp daha fazla tiraj almak bile kar değil, maliyet getiriyor. WPost’un en baba tiraji 20 yıl önce 800 bin idi. Şimdi ise 500 bin. Yani mesele tiraj değil.

Ve haber... En büyük sorun haberde. Haber bir tüketim ürünü. İnternet, ‘yalnızca bizde var’ diye gurur vesilesi olan haberleri yok etti. Okuyucunun gazete haberinden beklentisi yok. Haber daha gazeteye basılırken eskiyor. Haber satarak para kazanılmıyor... Haber toplamak ise masraf demek. Varsa yoksa 100 km çevrede olan biten izleniyor...  Fikir yazısı-Köşe yazısı olayı Amerika’da farklı: Gazeteler, hem Cumhuriyetçi hem Demokrat yazarlara yani hem sağa hem sola sütün açıyorlar. Washington Post’un başyazar-yorum kadrosu Demokrat, ama gazetede sağlam Cumhuriyetçiler de yazıyor. Köşeleri ise taraftarlar içlerini soğutmak için okuyor.

Bu ortamda, zengin birinin cebindeki bozuklukla sırf meraktan gazete sahibi olması, yeni model olarak deneniyor. Yani gazeteye çekleri yazacak, kar beklemeyecek, zarara katlanacak hatta gazetenin etlisine sütlüsüne de karışmayacak zenginler lazım. Bu zenginler tabii ki -Gazetenin sahibi ben değilim, okurdur- diyecek. Tabii ki -Gazete olarak demokratik görevimizi yapacağız- diyecek. Tabii ki gazeteler demokratik sistemin olmazsa olmaz unsurları... Ama günün sonunda soru şu: Maaşları hangi babayiğit ödüyor ve nasıl ödüyor?

Devran gerçekten medya için de döndü. 40 yıl önce rakip partinin seçim bürosuna dinleme cihazı yerleştirme girişimi Watergate skandalı olarak Başkanı götürmüştü. Ondan önce WPost Pentagon’un gizli Vietnam Belgeleri’ni yayınlamıştı. Şimdi herkesin internetinin, maillerinin ve telefonlarının izlendiği-dinlendiği anlaşıldı, ses yok.

Huzurlu ve mutlu bayramlar olsun.