Fenerbahçe ilk yarý itibariyle Nani’nin güzel kafa golüyle öne geçmesine raðmen, göze hoþ futbol sergilemekten çok uzaktý. Rakibine baský kuruyor, evet... Ama gol pozisyonlarýný üretmekte kýsýr kalýyor. Örneðin; Þener sað taraftan ortalyor, Hasan Ali sol taraftan bindirme yapýyor. Ceza alanýnda ise bir tek Fernandao ile gol beklentileri var... Böyle saðlý-sollu ortalar yapýyorsan, rakip kalede çok adamla baský kurup, gollere ulaþmalýsýn.
Diego’nun ilk yarýda çok müsait olduðu bir pozisyonu golle deðerlendirememesi, “Böyle de kaçýrýlýr mý?!” dedirtti insanlara. Sonrasýndaki bir pozisyonda ise Van Persie’nin güzel ortasýna Nani ayný güzellikte kafayla golü attý ve ilk yarýyý Fenerbahçe önde bitirdi.
Ýkinci yarýda Fenerbahçe daha çok gole koþacak beklentileri varken; evdeki hesap çarþýya uymadý. Eto’o’nun güzel bir pasýný golle deðerlendiren Guilherme, Antalya’nýn beraberlik golünü kaydedince, Fenerbahçeliler “Acaba” demeye baþladý.
Futbolun ana temasý... Çok koþacaksýn. Pas hatalarý yapmayacaksýn. Hücumda çoðalýp bireysel yeteneklerini iyi kullanarak gol atacaksýn. Üstüne üstlük, Fenerbahçe’nin kalesinde görmüþ olduðu golde, Kadlec ve Kjaer’in acemice kademe hatalarý yaparak rakiplerine þans vermesine þahit olduk.
Þöhretler takýmý olmak, maç kazanmak deðildir. Þöhretler, þöhretlerine yakýþýr þekilde sahada görüntüler verirse maç kazanýrsýn. Ýþte dün de tam maç bitti derken, Nani bir kez daha çýktý sahneye. Þöhretine yakýþan bir vuruþla, harika bir gol atarak, Fenerbahçe’nin umduðunu bulmasýný saðlayan adam oldu.
Fenerbahçe, zorlandýðý bir maçta, girdiði pozisyonlarý deðerlendiremenin cezasýný çekmek üzereyken, Nani ile gülen takým oldu. Baskýn futbol, ancak gol olarak meyvelerini vermeye baþladýðý zaman “Fenerbahçe iyi yolda” diyebiliriz.
