Macron ne yapmaya çalışıyor?

Şu noktanın altını çizelim öncelikle… Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, önümüzdeki hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Rus ve İranlı mevkidaşları ile yapacağı zirveden dışlanmış olmaktan dolayı oldukça rahatsız. 

Bu toplantının bir bölümünde yer almak üzere bir dizi girişimde bulundu ve bu girişimlerine olumlu bir yanıt alamadı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleştirdiği telefon görüşmelerindeki sınırını aşan ifadelerinin oluşturduğu ortamın yanı sıra, toplantıya katılacak olan bazı ülkelerle arasındaki sorunlar da Macron’u Suriye sorununun çözümünde etkili bir aktör olma hedefinden uzaklaştırdı. 

Ve o anlamsız ve tehlikeli buluşmayı gerçekleştirdi. Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ambalajına sarmalanmış terörist unsurlara Elysee Sarayı’nın kapılarını açtı. Sözde kanton temsilcileri ile bir araya gelerek, terör kantonlarını Elysee Sarayı’nda birleştirmiş oldu. 

Bölgesel güvenlik tehditlerine çanak tutan bir adım daha attı ve SDG kılıflı PYD/YPG/PKK unsurları ile Türkiye arasında arabuluculuk ve diyalog önerisi getirdi. 

Bu cümlenin başında da, PKK ile SDG’nin arasında herhangi bir bağ olmadığı iddiasını getirdi. Bu iddiayı, teröristlerle olan buluşmasının ardından ifade edebiliyor ancak Afrin’de yaralanan bir Türk askerinin gözlerinin içine bakarak da aynı cümleyi kurabilir mi, orası muamma işte. 

Fransa’nın Münbiç’e asker göndereceği iddiasını PYD/YPG/PKK Fransa Temsilcisi’nin medyatize etmesinin ardından yalanlayan Elysee Sarayı, açıklamaların odağı oldu. 

Macron’a, Elysee Sarayı’nın basın bürosu kadar PYD teröristleri de sözcülük yaptı. 

Cevabını da aldı. 

Cumhurbaşkanımızın hemen bu haberlerin ertesinde yaptığı konuşmadaki vurguları, Macron’un son balonunu söndürmüş oldu. 

ABD Başkanı Donald Trump’ın “Suriye’den kısa sürede çekilebiliriz” şeklindeki sözleriyle neredeyse eş zamanlı bir çıkıştı Macron’un skandal randevusu. 

Danışıklı dövüş mü? 

Bu eşzamanlı çıkışların hemen öncesinde, Macron ile Trump’ın arasındaki görüşmede, Trump’ın Türkiye ile işbirliği vurgusu yapmasını hatırlayalım. 

Acaba Macron, Cumhurbaşkanımızın Putin ve Ruhani ile olan zirvesi öncesi Trump ile karşı bir ittifak kurmak istedi de, cevabını işbirliği nasihatıyla mı aldı? 

Toz duman yatışınca ne detaylar ortaya çıkacak bilinmez.