Madem TEOG kalktý, daha radikal düþünelim!

Cumhurbaþkaný Erdoðan bir televizyon röportajýnda dile getirdi evvela. Sonra MEB Müsteþarý Yusuf Tekin TEOG'un zaten 2013'te sýnavsýz sisteme geçiþin bir aþamasý olarak kurgulandýðýný söyledi. Milli Eðitim Bakaný dün son noktayý koydu; "TEOG kaldýrýldý" dedi.

Milyonlarca veli ve öðrenci, kasým ve nisan ayýnda yapýlacak sýnavlarla ilgili karara kilitlenmiþken, Bakan'ýn bunu bir taksi duraðýnda açýklamasý da ayrýca yadýrgatýcýydý.

Yeni sistemin dört baþý mamur planlanabilmesi için sýnavýn hemen bu yýl deðil seneye kaldýrýlmasý daha isabetli olabilirdi.

TEOG'a girme kaygýsýyla yaz tatilini yarýda býrakýp okullarýnýn etüt programlarýna dahil olmak üzere aðustos baþýnda ders mesaisine baþlayan çocuklarýn hemen hepsi rahat bir nefes aldý.

Peki ama yeni sistem nasýl olacak?

Ýlk intibaý söyleyeyim, sýnavsýz liseye geçiþ modeli üzerinde MEB'in bir süredir çalýþtýðýný bilmeyenler, bu kadar kýsa sürede karar verilecek yeni sistemin iki yýl sora deðiþmeyeceðinin garantisi yok diye bakýyorlar. Haklý bir kaygý.Zira son 10 yýlda sýnav sistemleri üzerinde yapýlan deðiþiklikleri listeleyince gerçekten absürt bir görüntü ortaya çýkýyor.

Bu görüntüye sebep ise paralel eðitim kurumlarýna dönüþerek sistemi kilitleyen dershanelerdi. Dershaneciler yeni sýnavlar istiyor, sýnavlar dershanelere ihtiyacý körüklüyor ve sistem bir türlü dikiþ tutmuyordu.

FETÖ'nün dershane yapýlanmasý, OKS ve SBS'lerle en güçlü ve yaygýn dönemine ulaþtý.

***

Keþke dershaneler kalktýðýnda SBS-OKS yerine TEOG'u ikame etmektense geçiþ sýnavý tümden kaldýrýlsaydý. Bugün bir kez daha deðiþiklik yapmaya gerek kalmayacak, tam "TEOG da oturdu artýk" dediðimiz bir anda hem velilere hem öðrenci ve öðretmenlere hem de okul idarecilerine "Þimdi ne yapacaðýz" dedirten bu ara dönem yaþanmamýþ olacaktý.

Bardaðýn iyi tarafýndan bakalým ama; örgün eðitimde her öðrenciyi, yeteneklerinin üzerine toprak attýran bir yarýþýn içine sokmaktan vazgeçmiþ olmak, geç de olsa iyi bir karar.

Fakat madem bu radikal kararý alabildik bence biraz daha radikal düþünmekte fayda var. Eleme üzerine kurulu bu sistemden vazgeçerken bunun dayattýðý gereksiz yüklemeden de vazgeçelim. Öðrencileri, hangi mesleðe yönelirlerse yönelsinler, insanlýk birikimi ile tanýþ, kendi kültürüne aþina, geçmiþ ve gelecek hakkýnda düþünen, ülkesini, dünyayý tanýyan insanlar olarak hayata hazýrlayan eser okuma odaklý yeni bir sisteme geçelim.

Merkezi sýnavlarýn yarattýðý fýrsat eþitliðini, her okulu iyi standartta eþitleyerek saðlayalým.

Aynen liseye geçiþte olduðu gibi, üniversiteye geçiþte de hayata atýlmayý geciktiren, diplomalý ama vasýfsýz bir güruhun oluþmasýna yol açan bu üniversite özendiriciliðinden de vazgeçelim.

Bunun için meslek kazandýran liseleri ve bunlarý besleyen iki yýllýk yüksekokullarý destekleyecek þekilde eðitim öðretimi düzenleyen yeni bir sistemin hazýrlýklarýna baþlanmalý. Böylece hem hayata geç katýlma, hem devlete ve aileye yük olma sorunu çözülmüþ hem de sanayi ile koordineli þekilde teknik eleman ihtiyacýna da çare bulmuþ oluruz.

Bu konuda devamlý olarak projeler geliþtirildiðini biliyoruz. Ama sýnav sistemini ve üniversiteyi özendirmeyi býrakmazsak bu konuda baþarýlý olamayacaðýz. Teknik eleman olarak hem daha yüksek maaþla hem daha erken yaþta hayata atýlacakken orta halli bir üniversitenin mesleki kariyer vadetmeyen bir bölümünden mezun olup bir de iþ beðenmeyen nesiller yetiþtiriyoruz.

Þu TEOG þaþkýnlýðý geçmeden bu konuya da el atýlsa hiç fena olmaz.