Türk sol entelijansiyasýnýn ve Ýslamcý mahallede yer tutmuþ liberal-modernist kýrmalarýnýn hangi istihbarat servisi tarafýndan güdüldüklerini anlamak için, bir “darbe giriþimine” ihtiyacýmýz varmýþ.
Biliyorduk zaten...
Ýyice anlamýþ olduk.
Konu ne?
Konu, Venezuela devlet baþkaný Maduro.
Daha önce, yine bu köþede teferruata dökmüþtüm ama tekrarlamakta beis yok:
Maduro’nun ne kadar kötü, ne kadar baþarýsýz, kendi halkýna zulmetme konusunda ne kadar cevval bir siyasetçi olduðuna iliþkin Batý basýnýnda yüzlerce, binlerce, hatta on binlerce makale/haber bulabilirsiniz. Artýk “yerli ve solcu” matbuatýmýzda da çýkýyor bu nevi haberler. Bize yýllarca emperyalist Amerika’nýn kötülüklerini sayýp gökmüþ antiemperyalist solcularýmýz, Trump’ýn uzaktan kumanda darbesine alkýþ tutuyor.
Niye?
Baþkan Erdoðan’a ve elbette Türkiye’ye yönelik “olasý” eylemlere (darbe giriþimine) meþruiyet üretmek...
Ýlginçtir, AK Parti arazisi üzerine gecekondu dikmeye uðraþýrken “suçüstü” yakalananlarýn medyasýndan da acayip destek görüyorlar.
Neredeyse hepsinin portföyünde ayný cümle var: “Maduro sana söylüyorum, Erdoðan sen anla...”
Peki, nedir?
Neden Maduro “istenmeyen adam” haline geldi ve ABD’nin uzaktan kumanda darbesine maruz kaldý?
Ýslamcý mahallede yer tutmuþ liberal-modernist kýrmalarýna soracak olursanýz, “Ülkesini kötü yönettiði için” cevabýný vereceklerdir. Ülkesini kötü yönetmek, baþkalarýna darbe yapma hakký veriyormuþ gibi.. Ama acýmasýz ambargolardan hiç söz etmeyeceklerdir.
Fakat iþin bir de “Maduro halkýna zulmediyor, despot, diktatör” boyutu var.
Ki, þu sýralarda en çok bu iddia prim yapýyor.
Öyle miymiþ?
Bakalým...
Bakýyoruz ama Maduro’nun hangi aparatlarla ve yöntemlerle halkýna zulmettiðini, ne tür bir hasar oluþturduðunu göremiyoruz.
Ýddia sahiplerinin tek kaynaðý Batý basýný...
Batý basýnýnda çok sayýda “zulüm/diktatör” haberi çýkýyor ama bu haberler genellikle “ismini vermek istemeyen yetkililere ve görgü tanýklarýnýn ifadelerine” dayandýrýlýyor. “5N1K kuralý” fazla iþlemiyor sizin anlayacaðýnýz. Hatta hiç iþlemiyor.
Ortada “þeytanlaþtýrýlacak” bir denek varsa, bu kural pek hatýrlanmýyor.
Biz bu “ismini vermek istemeyen yetkilileri” ve “görgü tanýklarýný”, Maduro haberlerinden önce de tanýyorduk.
Hiç yabancýmýz deðiller.
Biraz deþelediðinizde, altýndan mutlaka bir gizli servis manipülasyonu çýkacaktýr.
Peki, insanlýða “deðerler” armaðan etmiþ ve baþkalarýný bu deðerlerle sýnava tabi tutan (mesela bizlere “demokrasi” hocalýðý yapan) Batý dünyasýnýn/basýnýnýn Venezuela’ya ilgisi asparagas zulüm haberleriyle mi sýnýrlý?
Hayýr.
Darbe giriþimine de destek veriyorlar.
Dört bin kiþinin katili Sisi’nin altýna kýrmýzý halý sermiþlerdi. 7 milyar dolarlýk anlaþma, o katilin bütün günahlarýný affettirmiþti. Elbette, milyarlarca dolar getirisi olacak yeni darbeyi de ellerini ovuþturarak bekleyecekler.
Halkýna zulmetmekle maruf Maduro, geçen sene bir darbe tehlikesi atlatmýþtý. Darbeye liderlik eden Oscar Perez, bir baskýnda öldürülmüþtü.
Batý basýný, bunun muvazaalý bir darbe olduðunu yazdý.
Daha doðrusu, ismini vermek istemeyen yetkililerin ve kimliði meþkuk görgü tanýklarýnýn ifadelerine dayandýrarak, Maduro’nun bu darbeyi muhalifleri sindirmek için kullandýðýný ileri sürdü.
Ne kadar tanýdýk, deðil mi?
Demek ki “kontrollü darbe”, ülkemize mahsus bir þey deðilmiþ. “Evrensel” bir buluþmuþ...