Meþhur bir futbolcu Galatasaray'a transfer olmuþ. Yer yerinden oynuyor!
Tabiatýyla takým taraftarlarý mutlular. Neþeleri ayyuka çýkmýþ. Sevinmekle yetinmeyip Fenerbahçe'ye gönderme yapmayý da es geçmiyorlar.
Rekabet halinde olan iki takýmýn taraftarlarý galiz hakaretlerle birbirlerini kýþkýrtýyor; bir yandan yeni alýnan futbolcu üzerinden güzellemeler diziliyor.
Futbol sadece futbol deðildir. Bunu bilmeyen yoktur.
Ýki takýmýn yöneticileri ise bu durumdan ziyadesiyle memnun. Zira müþteri velinimet. Baðlýlýklarýný aþikâr eden müþterilerini gördükçe iþtahlarýnýn kabardýðý kesin.
"Galatasaray camiasý, Fenerbahçe camiasý" vasýflandýrmalarýyla üstünlüklerini dillendirip müþterilerini daha da ateþliyorlar.
"Camia" en basit anlamýyla "topluluk" demek. Topluluk; müþteri!
Ben, baþka camialarýn kavgalarýndan, didiþmelerinden, rüsva olmalarýndan; müþterilerine þirin görünüp puan toplamaya çalýþan yöneticilerinden þekva edeceðim.
Öyle ya, dedik ki camia topluluktur; cemaattir.
Taraftarlarýný konsolide etmeye çalýþýrcasýna birbirlerine saldýrýyor bazý hocalar.
Ýsim vererek ben de onlarýn sakilliklerine ortak olmak istemiyorum. Haddi zatýnda fazlasýyla komik durumdalar.
Sonrasý malum, birilerinin eðlencesi ve mezesisin!
Oysa müþterilerini tefrikaya düþmemeleri, parçalanmamalarý için bir araya topladýklarýný iddia ediyorlar. Ama baþka bir cemaatin müþterilerini parçalamakta bir beis görmüyorlar!
Ehlisünnet kavramýnýn bugünlerde ayaða düþürüldüðünü ve her bir ayrý ideolojik Ýslam anlayýþýna sahip grubun onu kendi zanlarýný terviç için kullandýklarýný, böyle olunca da akýllýlarýmýzýn bunlarý eleþtireceklerini, Müslümanlarý küçümseyeceklerini, gençlerin Ýslam'dan uzaklaþacaklarýný anlamýyorlar.
Anlasalar da umurlarýnda deðil; müþteri memnuniyetine dikkat kesilmiþler.
Mahalle kavgalarýyla cümle aleme rezil olmayý önemsemeyen bu hocalar ve cemaatleri mutlak anlamda Hz. Peygamber'in sözünü ettiði cemaat olamazlar. Ancak onlarýn bu hedefe ulaþmak isteyenlerinin isabetleri oranýnda, bunlara mecazen camia denebilir.
Týpký Galatasaray ve Fenerbahçe camiasý gibi.
Hoca zevatý savaþ halinde iken düzmece "Ýslamcý!" tarihçiler de boþ durmuyor. Onlar da yangýna körükle gidiyor.
Olur ya belki kýrýntýlardan müþteri kaparlar!
Bu hocalarýn kurguladýðý cemaatler kahir ekseriyetiyle birleþtirmeyi/cemaati deðil ayrýþtýrmayý hedefliyorlar.
Kýlýk kýyafetlerine kadar farklý olmayý istiyorlar.
Giydikleri kýyafeti Ýslam'ýn emri gibi müþterilerine kabul ettirme telaþýndalar.
Bu durum, birey olarak da "cemaat" olarak da kimliðimizin henüz oturmadýðýný da gösterir.
Ýnat, enaniyet ve mükâbere -kendi sözünün haksýzlýðýný ve karþýsýndakinin doðruluðunu bildiði hâlde kabul etmemek; kibirli olmak- ile, hakikat arayýþýný birbirine karýþtýrmamak lazým.
Hz. Yakup ölüm döþeðindedir ve evlatlarýna vasiyet mahiyetinde sorar: "Ben ölüyorum, öðrettiklerimi hangi ölçüde anlamýþ durumdasýnýz; kime ibadet edeceksiniz?"
"Senin ilahýn ve atalarýn Hz. Ýbrahim, Ýshak ve Ýsmail'in ilahý tek ilah Allah'a ibadet edeceðiz."
Ana hedeften (Tevhitten) uzaklaþarak yapýlan bütün çalýþmalar belli bir noktada yýðýlýr kalýr ve hantallaþýr; içine çöker.
Birkaç asýrdýr ümmetin yeryüzünde önderliði yok. Ve Allah'ýn sünneti gereði þer güçler bu önderliði ele geçirmiþ durumdalar ve dünyayý dizayn etmekteler.
Müslümanlarýn ekseriyetinde hâkim olan çöküþün müsebbibi olmaktan vazgeçin. Siz futbol kulübü deðilsiniz!
Küresel güçler dünyanýn yönetimine yönelik projeler ve stratejiler geliþtirmekte ve bunu uygulamakta ama hocalarýn mahalle kavgalarý Müslümanlarý da Ýslam'dan uzaklaþtýrmakta.
Hocalar, vebal altýndasýnýz!
Dinin sabitelerinden bile taviz vermekten çekinmeyen, mevki hýrsýyla ve bunlarýn saðladýðý zenginlik ve refah içinde konformist ve seküler bir hayat yaþayan "Müslümanlar" ortaya çýkmýþ vaziyette.
Adil, mütevazi, ahlaklý, onurlu ve vahye þahitlik yapan Ýslami hayat tarzý yerine, azgýn tüketim kültürünü ve kapitalist yaþam tarzýný içselleþtiren "Müslümanlar"ýn sayýsý artmýþ durumda.
Böylesine önemli meseleler varken, Müslümanlarýn meselelerinin yine ancak Müslümanlar tarafýndan ve Müslümanlarla çözülebileceðinin unutulmamasý gerekir.
Mahalle kavgasýyla üstünlük saðlamaya çalýþan bu hoca takýmýný böyle bir çalýþma içerisinde göremiyoruz.
Dolayýsýyla iþ bizim baþýmýza düþüyor!