Çýkmýþ, hâlâ, büyük bir piþkinlik ve aymazlýkla “kontrollü darbe” diye geveleyip duruyor.
Kemal Bey’den deðil... Onun “yamaðý” konumunda olan zattan söz ediyorum...
Ýsmi Eren Erdem... CHP milletvekili...
Nasýl milletvekili yapýldýðý, hangi baþarýlarýnýn ödüllendirildiði, CHP tabanýnýn hiç tanýmadýðý bu zatýn aday sýralamasýnda niçin listenin tepesine yerleþtirildiði bahsi diðer...
Muhtemelen “cesareti” ödüllendirilmiþtir: FETÖ tapeleri için gazete kurmak ve maksat hâsýl olunca gazeteyi býrakýp Meclis’e kaçmak, FETÖ iddialarýnýn gayrý resmî sözcülüðüne soyunmak, ülkesini “savaþ suçlusu” ilan edecek uluslararasý provokasyonlarýn deðirmenine su taþýmak peþinen bir cesareti gerektiriyor.
Bu, peynir ekmek gibi yalan söyleyen zatýn yalancýlýðý ve manipülasyonlarý hakkýnda, hiç yazmadýysam, en az 20 yazý yazmýþýmdýr.
Ýkisi için mahkemeye koþmuþtu.
Mahkemeden “ret” cevabý aldý.
Durur mu? Yalanlarýný ve manipülasyonlarýný sürdürdü.
Size Adana Cumhuriyet Baþsavcýlýðý’nýn (9. Aðýr Ceza Mahkemesi’nin kararýna istinaden) yaptýðý açýklamadan uzunca sayýlabilecek bir alýntý sunmak istiyorum:
Diyor ki Baþsavcýlýk: “9. Aðýr Ceza Mahkemesi’nin 29.12.2015 günü kararý çýkan 2015/29 esas sayýlý dosyasýnda ile ‘Terör Örgütlerine Silah Saðlamaya Teþebbüs’ suçundan cezalandýrýlmalarý istemiyle açýlan kamu davasýnda yargýlanan sanýklar H. U., B. K., H. Ü, H. Q., Ý. A. ve R. A. hakkýnda, eylemlerinin hazýrlýk faaliyetleri kapsamýnda kaldýðý, suça teþebbüs aþamasýna dahi geçilmemiþ olduðu, bizatihi suç teþkil edecek kimyasal zehirli gaz olabilecek herhangi bir madde ve eþyanýn elde edilememesi nedeniyle Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 223/2-a maddesi gereðince beraatlerine karar verilmiþtir... Sanýk H. Q. hakkýnda ise bu suç dýþýnda, terör örgütü El Kaide ile baðlantýlý El Nusra silahlý terör örgütü üyesi olduðundan bahisle Türk Ceza Kanunu’nun 314/2 ve 3713 Sayýlý Terörle Mücadele Kanunu’nun 5/1 maddesi gereðince ‘Silahlý Terör Örgütüne Üye Olmak’ suçundan 12 yýl hapis cezasý verilmiþtir.”
Nerden icap etti bu açýklama?
CHP’nin tape yayýncýsý milletvekili Eren Erdem, bir Rus kanalýna baðlanmýþ, Suriye’deki DEAÞ üyelerine Türkiye’den sarin gazý gönderildiðini iddia etmiþti.
Ýddiasýnýn kaynaðý soruldu.
Piþkin vekil, elinde “belgeler” olduðunu söyledi.
Üstelik iddiasýný utanmadan TBMM kürsüsüne taþýdý.
Pabucun pahalý olduðunu görünce, yani iddiasýnýn altýndan kalkamayacaðýný anlayýnca da, “Ben söylemiyorum, mahkeme söylüyor” dedi ve þöyle devam etti: “Adana Cumhuriyet Savcýsý Mehmet Arýkan sarin gazý gönderimi hakkýnda bir operasyon düzenletti. Konuyla ilgili kiþiler gözaltýna alýndý. Ama anladýðým kadarýyla Mehmet Arýkan bürokraside etkili bir kiþi deðildi. Bir hafta sonra yeni bir savcý atandý. Gözaltýndaki tüm kiþiler serbest býrakýlýp, Türkiye’yi terk ederek Suriye’ye gitti.”
Meseleyi “anladýðým kadarýyla” ifadesiyle vuzuha kavuþturan provokatör milletvekili, ismi geçen sanýklarýn “kimyasal zehirli gaz olabilecek herhangi bir madde ve eþyanýn elde edilememesi” nedeniyle salýverildiðini, sanýk H. Q.’ýn ise “El Kaide” ile baðlantýlý “El Nusra” silahlý terör örgütü üyesi olduðu gerekçesiyle 12 yýl hapisle cezalandýrýldýðýný gizliyor.
Hem bir soruþturmaya atýf yapýp rezil beyanlarda bulunacaksýn, hem de o soruþturmanýn sonucunu gizleyeceksin. Utanmaz adam...
Sonra da yine gizlediðin mahkeme kararýna atýfla, “Ýþte kanýt” diye ortalara fýrlayacaksýn.
Mahkemenin “yalancýsýn” dediði bir adamý bilmem ki biz hangi sýfatla ansak?
Resmen ve alenen “yalancý...”
Bundan daha aðýr bir suçlama olabilir mi?
Ne yazýk ki bu adam TBMM kürsüsünü iþgal ediyor ve “FETÖ tezlerinin” mümessilliðini yapýyor.
Ne yazýk ki durum bu!