Mahmut Hoca gitti sınıflar artık daha sessiz

Türk sinemasının idol isimlerinden Münir Özkul vefat etti. Adile Naşit, Kemal Sunal gibi birçok isimden sonra onun da veda etmesi sinemamızı iyice sessizleştirdi...

Hayat bu, başlangıcı da var sonu da. Yaşayanlar için her ölüm üzüntü sebebidir. Ama bazıları anılarımızda, kimliğimizde öyle yer etmiştir ki onların kaybı bizi daha da derinden yaralar. Yeşilçam’ı Yeşilçam yapan en önemli isimlerden Münir Özkul’un vefatını duyduğumda yüreğim ayrı bir acıdı. Hemen gazeteci refleksi ile onun oynadığı filmleri, kaybedilen rol arkadaşlarını aklıma getirip bir yazı planladım içgüdüsel olarak. Ama yazmaya başladıkça o yüreğimdeki acıyı bastıramadığımı, yazdığım yazının hislerimi tam ifade etmediğini anladım. Münir Özkul sadece bir sinemacı, tiyatro oyuncusu değil o bizim kimliğimizi belirleyen rol modellerin başında geliyor. Hele bizim gibi ataerkil toplumlarda bu rol modeller çok önemlidir. Bizim nesil bitirimliği Sadri Alışık ile Ayhan Işık’tan, şefkati Adile Naşit’ten, babalığı Hulusi Kentmen ve Münir Özkul’dan öğrenmiştir. Neşeli Günler filminde sırf bir turşu yapma kavgası yüzünden birbirine giren karı koca ve inatları yıllarca güldürdü bizi. Aile Şerefi’nde zar zor geçinen ailesine kanat geren baba Rıza belki yıllarca baba temalı filmlerde gözlerimin yaşarmasına sebep oldu. Ona dışardan baktığımızda bir komedyen de diyebiliriz. Ama en çok ağladığım filmler hep onun filmleri oldu. Zaten Yeşilçam’ın özelliği de bu değil mi? Bizi tam güldürürken ağlatmayı başaran sinema. Sadece baba sembolü de değildi Münir Özkul. Hababam Sınıfı’nın unutulmaz Mahmut Hoca’sı, namı diğer Kel Mahmut. Yıllarca Hababam serisi sonrasında öğretmenler gününde öğrenciler ellerinde çiçek onun evinin kapısını aşındırmadılar mı? Biz gazeteci olarak her öğretmenler gününde onun evine gider bu haberi yapardık. Daha küçücük çocuklar belki de Hababam Sınıfı’nı seyretmemiş yeni yetmeler bizim neslin duyguları yüzünden onu gerçek hoca sanırlar ve bir büyük hocaya çiçek götürürlerdi. Ne yazık ki hocamız gitti. Artık hem sınıflar hem sinemamız çok daha sessiz olacak...

ERTEM EĞİLMEZ’İN GÖZDESİ 

1940’ların sonunda göç, siyasi durum ve ekonomik problemler Türkiye’yi bir hallaç pamuğu gibi atmaktadır. Tam da bu yıllarda varlığını hissettirmeye başlayan Arzu Film ekolü, kaptan koltuğundaki Ertem Eğilmez’in yönetiminde bir dizi film projesi ve bu filmlerde öne çıkan karakterlerle toplumu ciddi biçimde etkilemeye başlar. Her ne kadar Nazım Hikmet ve İhsan Koza’nın senaryosunu yazdığı Üçüncü Selim’in Gözdesi filmiyle sinemaya adım atsa da Münir Özkul’un yıldızı da Ertem Eğilmez’in yönetiminde çekilen bu filmlerle parlar. Adile Naşit, Ayşen Gruda, Halit Akçatepe, Tarık Akan, Zeki Alasya, Metin Akpınar bu dönem aynı grubun içindedirler. Münir Özkul’un Ertem eğilmez ile ilk filmi Tatlı Dillim gelecekte de ne büyük başarılara imza atacaklarını ispatlar. Özkul’un Yaşar Usta karakteriyle efsaneleştiği Bizim Aile filminde, iki babanın karşılaştığı sahne toplumda fenomene dönüşür. Yaşar Usta’nın Fabrikatör Saim Bey’e “Bak beyim, sana iki çift lafım var” diye başlayan meşhur tiradı, sevginin, fedakarlığın, aile sıcaklığının hiç bir parayla ölçülmeyeceğini kanıtlar niteliktedir ve Yeşilçam’ın unutulmaz diyaloglarındandır.

Her Öğretmenler Günü’nde öğrenciler Hababam Sınıfı’nın unutulmaz Mahmut Hoca’sı Münir Özkul’un evine çiçeklerle gitti.

Unutulmaz filmleri

Kanlı Nigar

Hababam Sınıfı

Hababam Sınıfı 

Sınıfta Kaldı

Hababam Sınıfı 

Uyanıyor

Hababam Sınıfı Tatilde

Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor

Aile Şerefi

İbiş’in Rüyası

Gırgıriye

Gülen Gözler

Neşeli Günler

Sev Kardeşim

Mavi Boncuk

Bizim Aile

Yaşar Ne Yaşar 

Ne Yaşamaz

HABABAM’A ELVEDA

Münir Özkul’un birçok unutulmaz karakteri ve filmi vardır ama Hababam Sınıfı hem bizim için hem de Özkul için ayrı bir yerdedir. Ertem Eğilmez, Rıfat Ilgaz’ın hikayelerinden yola çıkarak çektiği Hababam Sınıfı’nda Münir Özkul’u oynatmak ister. Ama orijinal hikayede Kel Mahmut müdüre yağcılık yapan biraz gıcık bir karakterdir. Eğilmez, Münir Özkul’un bu rolü kabul etmesi için bütün karakteri değiştirir. Ve ortaya bizim Mahmut Hocamız çıkar. Münir Özkul ve Adile Naşit projeyi kabul edince Zeki Alasya ve Metin Akpınar’a teklif götürülür. O sırada ikili Hababam Sınıfı’nı tiyatroda canlandırmaktadır. Fakat Alasya ve Akpınar fazla para isteyince Eğilmez gazetelere ilan verir. Öğrencilerden Tarık Akan, Kemal Sunal ve Halit Akçatepe dışındakiler bu ilana başvuranlar arasından seçilir. Münir Özkul o kadar sevilmektedir ki o dönemin alışkanlığı olan afişe gerçek oğlanla kızın isimlerinin üstte basılması alışkanlığı Hababam Sınıfı’nda bozulur. 

MÜNİR ÖZKUL KİMDİR?

Münir Özkul, 15 Ağustos 1925’te İstanbul’da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’nden mezun olan Özkul, lise öğrencisiyken 1940’ta Bakırköy Halkevi’nde tiyatro ile sanat hayatına ilk adımını attı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne ve Edebiyat Fakültesi’nin sanat tarihi bölümüne devam eden Özkul, 1948’de Ses Tiyatrosu’nda sahnelenen Aşk Köprüsü oyunuyla profesyonel oldu. Kariyeri boyunca 200’den fazla filmde rol alan Özkul, dört kez evlendi ve üç çocuğu oldu. Demans hastalığı ile yaşayan Münir Özkul, uzunca bir süre hastalıkla mücadele etti. Münir Özkul, 5 Ocak 2018’de 93 yaşındayken hayatını kaybetti.