"Uzak Asya" dediðimiz coðrafya, bize mahsusen uzaklaþtýrýlmýþ, unutturulmuþ bir uzamdýr. Uzun Ýngiliz sömürü asýrlarý ardýndan 1947 sonrasý baþlayan ulusalcý özgürlük savaþlarýyla iç kanamalarýnýn ardý arkasý kesilmeyen bir kýta... Biz Asya'ya körüz ve Asya'ya malesef saðýr...
Arakan soykýrýmýnýn ölümcül tanýklýðýný yaptýðýmýz þu günlerde Malezya'daki Dünya Müslüman Kadýnlar Zirvesi'ne katýldýk.Mülteci kamplarýnda çalýþan hekimlerden, savaþ sonrasý psikiyatri kliniklerinde görev yapan terapistlere, mülteci kadýnlarýn sosyal güvenliklerinden, mülteci çocuklarýn vatandaþlýk statülerine kadar mücadele eden sivil toplumcu, hukukçu ve siyasetçi kadýnlarla tecrübelerimizi ve tecrübesizliklerimizi konuþtuk.
Ýstanbul Aydýn Üniversitesi Mütevelli Heyeti Baþkaný Dr. Mustafa Aydýnbeyefendinin teþvikiyle katýldýk Malezya'daki Dünya Müslüman Kadýnlar Zirvesi'ne. Mustafa Bey, Asya iliþkilerini çok önemseyen bir akademisyen... Ýslam Ýþbirliði Teþkilatý bünyesindeki ülkelerde pozitif yakýnlaþmalar, müþterek duygudaþlýða dair lobicilik, tecrübe transferi ve kadýnlarýn eðitim, medya, iþ dünyasý, siyaset ve sivil tecrübelerinin konuþulduðu odak toplantýlarý baþkent Kuala Lumpur'da gerçekleþti... Dr. Raja Laila Rani'nin yönetimindeki zirvenin onur konuðu, Baþbakan Necip Rezak'ýn eþi Rosmah Mansur'du. Rosmah Mansur, Malezya'da kýz çocuklarýnýn eðitimi, kadýn ve çocuk saðlýðý gibi konularda çok aktif çalýþmalarý olan bir lider eþi. Daha evvelki seyahatlerimde de edindiðim izlenimi son zirvede de teyit ettim; Malezya anaerkil diyebileceðimiz cihette hem geleneðinde hem de halihazýrdaki modern yaþamýnda özgüveni yüksek etkin kadýnlarýn çoðunlukta olduðu bir toplum... Singapur'un yeni kadýn baþkaný, hemen her oturumun konusuydu lakin liyakatýndan çok fakirlerin içinden geldiði, nezaketi ve hicabýydý (örtü) konuþulanlar...
Malezya Büyükelçimiz Baþak Türkoðluher zamanki çalýþkanlýðý, idealizmi, dostluðu ve sahip çýkýþýyla her an Türkiye heyetinin yanýndaydý. Merve Kavakçý henüz vazifeye baþlamamýþ. Genç diplomasiye örnek Emine Atalar'a da teþekkürlerimi sunuyorum, onu edebiyat dünyasýnda da tanýyacaðýz. Karþýlaþtýrmalý edebiyat konuþacaðýmýz kaç diplomat var? Kulislerden öðrendiðim kadarýyla Ýslam Ýþbirliði Teþkilatý Cidde Büyükelçimiz Salih Mutlu Þen de Sezai Karakoç hayranýymýþ, önümüzdeki günlerde mýsralarýnýn peþine düþeceðim.
Malezya'ya indiðim gibi Baþak Haným'a sorduðum ilk soru Ýbni Haldun Üniversitesi ve Prof. Serdar Demirel'di. Kuala Lumpur'dan Alor Setar'a geçerek üniversiteyi ziyaret þansým oldu. Tek kelimeyle muhteþem bir yerleþkeleri var. Adeta Ýslam coðrafyalarýnýn mimari þaheserleri, talebelerin zihninde medeni hafýza, nizamý alem tasavvuru oluþturmak için dizayn edilmiþ. Anfilerin bulunduðu yapý Süleymaniye Camii'nde hissettiriyor sizi, Rektörlük binasýna geçiþte sanki Kurtuba'nýn kalbine gidiyorsunuz, mermeri dantelaya çevirmiþ Maðribi taþ iþçiliði üniversiteyi semada bir yýldýz gibi parlatýyor, Üniversite Kütüphanesi Kubbetus'Sahra biçiminde inþa edilmiþ, Müdire Mona Haným 3000 civarýndaki talebelerine, Kutsal kitabýmýzýn ilk emri OKU'yu hatýrlatýyor. Kütüphanede gezerken muzip bazý gençler geçeceðim pencerelerden birinin pervazýna "Ýçimiz hep bir Hoþçakal ülkesi" mýsraýný yazýp kaçmýþlar. Cahit Zarifoðlu'nun bu cümlesiyle beni bir deprem gibi yakaladýlar... Þubat ayýnda yeni dönem öðretime baþlayacak Ýbni Haldun Üniversitesi ve tüm Ýslam alemine hizmet verecek. Baþta ismiyle müsemma, kalem ve dava arkadaþým Dr. Serdar Demirel'e, Sami Serdar Bey ve tüm arkadaþlarýna gönül dolusu baþarý temennileriyle gözlerimden yaþlar aka aka seyrediyorum Ýbni Haldun Üniversitesi'ni. Sanýrým bir programýnda öðrenci olmak için baþvuracaðým...
Prof. Kopanskyve Prof. Abdullah alAhsan ile de görüþmek istiyordum. Polonya sivil itirazýnýn temsilcilerinden Kopansky de, felsefi donanýmýný ilgiyle takip ettiðim Ahsan da Malezya Ýslam Üniversitesi'nden ayrýlmýþlar. Ýbni Haldun'un bu boþluðu dolduracaðýný umut ederim.
Yaðmur Ormanlarýný aþarken Nakib el Attas ve Mahathir Muhammed'e dualarýmý yolladým. Yola çýkýþ niyetiniz sahih ve duru ise ardýnýzdan seferinizi sürdürecek birileri muhakkak geliyor. Hint Okyanusu'nu bir Selçuklu gölü gibi anlatarak yakýnlaþtýran Akif Emre'yi de hatýrlayarak... Ýþte geldik gidiyoruz kalanlara selam olsun...
