Afrika, sapanýna taþ yap beni, Afrika
Aðzým kanayan yaranýn aðzý olsun da
Kýtalarý okyanuslarý
Kana bulayan haykýrýþlar çýkarsýn
Dizlerim çöken yapýnýn altýnda
Eðilip bükülen ama ayakta kalan
sütunlarýn olsun senin
Üzerime çöksen de, Afrika
Baþýma yýkýlsan da
YÝNE DE
Yalnýz senin halkýn olmak isterim
(Jacques Roumain, Türkçesi: Cahit Koytak)
***
“Afrika milletlerinin artan bir hýz ve diþ gýcýrtýsý ile benimsedikleri ‘beyaz düþmanlýðýnýn’ dibinde Ýngiliz ve Fransýzlara karþý besledikleri düþmanlýðý ve intikam hýrsýný haklý görmek lâzýmdýr. ‘Afrika Afrikalýlarýndýr’ prensibinin hareket noktasýnda da müstevlilere karþý giriþilen istiklâl ve hürriyet mücadelelerine ait kararlý ve deðiþmez ifadeyi bulmak kaabildir.”
(Fethi Gemuhluoðlu, Arapgir Postasý 1957)
***
“Kýsýr vaazlarla, iðrenç taklitçilikle vakit kaybetmeyelim. Avrupa’yý terk edelim; bu hem insan üstüne konuþmaktan vazgeçmeyen, hem de onu gördüðü yerde öldüren, gerek kendi ülkesinin caddelerinde, gerekse dünyanýn herhangi bir köþesinde insanlarý acýmasýzca boðazlayan Avrupa’yý terk edelim. Yüzyýllardýr kendi uydurduðu bir ‘ruhsal serüven’ adýna bütün insanlýðý kýrýp geçirdi.”
(Frantz Fanon, 1961)
***
“Peygamber’in yanýnda, onun buyruðuna uygun olarak, Tanrý öðretisinin bildirisi ezaný, ilk kez okuyan, Afrikalý Bilâl deðil midir? Peygamber’in bu seçiminde, ezaný alenî olarak ilk kez bir Afrikalý müslümana okutuþunda, Müslümanlar için, Afrika’ya bir iþaret, ‘Afrika’ya dikkat ediniz!’ bilgeliði yok mudur? Bunlarý çok duygusal da bulsanýz, Peygamber’in Afrika’ya verdiði önem büyük olmuþtur. Ayrýca Habeþistan’a elçi de göndermiþti Peygamber. Bu somut gerçeði unutabilir miyiz? / Kaldý ki, Kuzey Afrika ülkeleri, bu çaðýn baþlarýna deðin Büyük Osmanlý Devletinin topraklarý içindeydi. Bu, düþ deðildi; gerçekti. Ýnançlarýmýz bugün de aynýdýr onlarla. / Müslümanlýðý seçmekte olan öbür uluslarla da, müslüman olmasalar bile Batý sömürgeciliðine karþý baðýmsýzlýk savaþý veren uluslarla da, sýký iliþkiler kurmalýyýz. (...) Çað bizi, birlik olmaya çaðýrýyor. Çað kültür giriþimleri yapmaya, tarihsel çizgide kiþiliðimizi bulmaya bizi zorluyor. Dinlemeliyiz çaðýn buyruðunu. Çaðýn devleti olmak isteyen, çaðýn buyruðunu mutlaka dinler.
(Batý Notlarý, Nuri Pakdil, Edebiyat Dergisi Yayýnlarý 1972 / 1997)
***
“Avrupa’nýn, emperyalistlerin, sömürgecilerin boyunduruðundan kurtulmaya çalýþan Afrika, aslýnda uyanýþýný yaþýyor. Afrika, çok daha önceden buna baþladý. Paramparça vaziyette, her ülkede kýmýldanýþlar var ve bu kýmýldanýþlar sebebiyle, Afrika bugün henüz bir varlýk gösteremiyor. Ama eðer bu bölünmüþlüðü üzerinden atarsa, yani Batý’nýn böl parçala oyununu bozarsa, yarýn, Afrika da, dünya karþýsýna, büyük, yeni bir güç olarak, hatta eðer bir tek devlet olursa, bir süper güç olarak çýkabilir. Buna Kara Irkýn Uyanýþý diyorlar. Avrupa’nýn korkulu rüyalarýndan biri de Afrika’nýn bu uyanýþýdýr aslýnda.”
(Çýkýþ Yolu 1 - Ülkemizin Geleceði, Sezai Karakoç, Diriliþ Yayýnlarý 2002)
***
“...O zaman Fransa semâlarýna bir utanç bulutu çökecektir. Kara ve sarý insanýn içini bunaltan, kahreden, sýkýntýdan deliye-divaneye döndüren, semavî kitaplarýn zalimler için lânetlediði, mazlumla
ra müjdelediði o korkunç utanç bulutu çökecektir. Ve bu utanç, onlarý çökertecek ve çökertecektir.”
(Fethi Gemuhluoðlu, Arapgir Postasý 1957)