Mandela, Evren, ödül, Hürriyet ve temsil

Nelson Mandela geçtiðimiz hafta 95 yaþýnda hayata gözlerini yumdu, 20. yüzyýlýn en önemli lideri idi.

Nelson Mandela’nýn ölümüyle birlikte dünyanýn her çaðdaþ ülkesinin basýnýnda bu özel þahsiyetin yaþamý, yaptýklarý, anýlarý öne çýkarken bizde, bunlarýn yaný sýra baþka bir konu daha öne çýktý.

Ben STAR gazetesinin internet sahifesinde gördüm, baþka yerlerde de var mý idi, bilemiyorum, 18 Mayýs 1992 Pazartesi tarihli Hürriyet Gazetesi’nin manþeti “Çirkin Afrikalý” þeklinde atýlmýþ.

Hürriyet Gazetesi’nin “Çirkin Afrikalý” dediði kiþi Nelson Mandela.

Yazýnýn altýnda da “zenci lider”  ifadesi geçiyor.

Ýnternette gördüm, Sayýn Özkök “Çirkin Afrikalý” manþetini savunuyor, zenci ifadesinin normal olduðunu, suç teþkil etmediðini söylüyor.

Sayýn Özkök’e, mümkünse önerim, ABD’de, Obama’ya falan deðil, sýradan birine “negro” (zenci) diye hitap etmesi ve sonra da hukuken baþýna gelenleri sütununa taþýmasý.

Üstelik “çirkin Afrikalý”, “zenci” diye birilerinin aklý sýra aþaðýlanmak istenen kiþi Nelson Mandela.

Ben, hala, Türkiye’nin en önemli gazetelerinin baþlarýnda gelen Hürriyet’in o dönemki genel yayýn yönetmeninin “gazeteciler.com” ile gerçekleþtirilen o telefon konuþmasýnýn bir ucunda olduðuna inanmak istemiyorum, bu biraz fazla.

Ya da daha insani bir tavýrla, “Þerefsiz” (Ahmet Kaya) manþeti örneðinde olduðu gibi, “büyük, çok vahim bir hata yapmýþýz” demesini bekliyorum.

Sayýn Özkök yine o telefon konuþmasýnda (gazeteciler.com ile) “Çirkin Afrikalý” manþetini Mandela’nýn Atatürk ödülünü reddine baðlýyor.

Esas mesele de tam burada.

Ýnternetten bu ödülün 1986’dan 1992’ye ve daha da sonra kimlere verildiðine baktým.

1990 senesinde bu ödül Kenan Evren’e verilmiþ.

Eli kanlý bir diktatör, darbeci Evren ile Nelson Mandela isimlerini acaba kim ya da kimler bu ödül çerçevesinde beraber geçirmek, kullanmak istemiþler?

Ciddiyetsizliðin, ilkesizliðin, hatta kimse kusura bakmasýn, zekasýzlýðýn da bu kadarý fazla.

1990 ve 1992 jürilerinde kimler vardý, gerçekten bilemiyorum, bilmek de istemiyorum ama 90’da Evren’e verilen bir ödülü iki sene sonra Mandela’nýn kabul edeceðini düþünmek týp fakültelerinde okutulmasý gereken bir IQ problemidir.

Bu ödülü reddetti diye Mandela’ya “Çirkin Afrikalý”, “zenci lider” denmesini ise mantýklý, ahlaki bir kalýba oturtmak zaten imkansýz.

90’da ödül Evren’e verilerek zaten itibarý yerlere düþürülmüþ, iki sene sonra da ayný ödülü Mandela’ya vererek bir itibar tazeleme istenmiþ olabilir ama Mandela’nýn bu þark kurnazlýðýna alet olmasýný beklemek de abes.

Daha sonra bu ödülü alanlara baktýðýnýzda da zaten ödül komitesinin itibar tazeleme hevesinden vazgeçtiði anlaþýlýyor.

Kenan Evren’e iki sene önce verilen bir ödülü reddetti diye Mandela’ya “Çirkin Afrikalý’ diyenleri zaten tarih yerli yerine oturtuyor, bizim ilave eleþtirmemize gerek yok.

Ortada baþka bir sorun, en azýndan bir muamma daha var.

Güney Afrika’daki cenaze törenine ABD Baþkaný, Ýngiltere Baþbakaný katýlýyorlar.

Biz ise törene Baþbakan Yardýmcýsý düzeyinde katýlýyoruz.

Bu sizlere tuhaf gelmiyor mu?

Diplomasinin bu düzeydeki reflekslerinden hiç anlamam, anlamak da istemem ama þayet bu temsil düzeyi 1992 senesinde Atatürk ödülünün, 90’da Evren’e verilmiþ idi, Mandela tarafýndan reddi ile ilintili ise bu tür devlet reflekslerinin yeni Türkiye’de iþinin olmamasý gerektiðini de belirtmek isterim doðrusu.

Umarým daha tutarlý baþka bir açýklamasý vardýr.

Yeni Türkiye’nin temsilcilerine, yöneticilerine Mandela’nýn 1992 tavrýný sadece alkýþlamak düþmeli diye düþünüyorum.