Seçimlerin kanaatimce mahallemize iki önemli yansýmasý oldu.
Birincisi Cumhur Ýttifaký’nýn %52’lik baþarýsýdýr. Millet ittifaký %38’de kalmýþtýr.
Bu baþarý baþkanlýk sistemini ve cumhurbaþkanýný tartýþma konusu olmaktan çýkarmýþtýr.
Halk bu sonuç ile hem cumhurbaþkanýna hem de sisteme güven oyu vermiþtir.
***
Ýkincisi, %52’lik baþarýyý gölgeleyen büyük illerin kaybedilmesidir.
Siyasi baþkent Ankara, kültür ve ekonomi baþkenti Ýstanbul ve diðer önemli merkezlerde büyükþehir belediye baþkanlýklarýnýn CHP’ye kaptýrýlmasý þok etkisi yapmýþtýr!
En önemlisi de Ýstanbul’u -konu her ne kadar YSK gündeminde olsa da þimdilik- kaybetmiþ olmaktýr ki, hazmý kolay bir kayýp deðildir bu.
‘Ýstanbul’u alan Türkiye’yi alýr’ mottosunu bugün CHP’nin kullanýyor olmasý önemlidir.
***
Ben dâhil AK Parti’yi destekleyen hemen herkes seçimler konusunda düþüncelerini paylaþtý. AK Parti’yi destekleyen kimi yayýn organlarýnda çok sert eleþtirilere de yer verildi. Ama hiçbiri Davutoðlu’nun manifestosu kadar tartýþýlmadý.
Uzun zamandýr parti kurma hazýrlýðý haberlerinin gündemde olmasý saikýyla manifesto, kurulacak partiye zemin hazýrlama çýkýþý olarak deðerlendirildi.
Dün bizim gazetemizde de iki yazarýmýz bu konuya temas etti.
Ben de bugün düþüncemi sizlerle paylaþmak istedim.
***
Davutoðlu yayýnladýðý manifesto ile eðer kurulacak bir partiye zemin hazýrlýyorsa bence hayatýnýn siyasi hatasýna imza atýyor demektir.
Kurabilir bir engel yok ama kurulacak partinin bence MHP’den kopan ÝP’den farký olmaz. Grup kuracak milletvekili de bulabilir.
Ama artýk Türkiye’de iktidar olmak için oylarýn yüzde 50’sinden bir fazla oy almayý gerektiren bir baþkanlýk sistemi var.
Farz edelim ki öyle bir parti kuruldu ve 2023 seçimlerinde Erdoðan’a karþý aday çýkardý.
Ne yapabilir? Yapacaðý þey kazanmak deðil belki de Erdoðan’ýn oylarýný týrtýklayarak CHP adayýnýn kazanmasýný temin etmek olabilir. Týpký SP’nin 103 bin oyu çöpe atýp bu seçimde Ýstanbul’u CHP’ye teslim etmesi gibi.
***
Ben Davutoðlu’nu Türkiye’nin önemli bir deðeri olarak görüyorum.
Davutoðlu’nun ya da AK Parti kökenli bir baþkasýnýn parti kurmasýný isabetli bulmam.
Ýnþaallah öyle bir hataya düþmez.
Davutoðlu hala ‘partimiz’ diyerek AK Parti’ye sahip çýktýðý için hemen dýþlamayý da þahsen doðru bulmam.
Cumhurbaþkanýnýn halk tarafýndan seçildiði gün ülke fiilen baþkanlýk sistemine geçtiði halde Davutoðlu, siyasi tabloyu okuyamayýp parlamenter sitem devam ediyormuþçasýna cumhurbaþkanýndan baðýmsýz olarak baþbakanlýk yapmaya çalýþtýðý için ilk siyasi hatasýný yaptý ve bedelini baþbakanlýðý kaybederek ödedi.
Fakat baþbakanlýktan ayrýlýrken gösterdiði olgunluk ve dava adamlýðýyla büyük takdir topladý itibarýný bence korudu.
Ama eðer bir parti kurarak Erdoðan’ýn karþýsýna çýkarsa bu ikinci büyük siyasi hatasý olur ve itibarýný da kaybeder. Yazýk olur!
***
Ben Davutoðlu’nun ve benzer durumda olanlarýn kaybedilmesinden ziyade kazanýlmasýný tercih ederim.
Ýnsanlar hata eder. Hatta büyük hatalar da iþleyebilir. AmaEfendimiz’in buyurduðu gibi ‘Hata edenlerin en hayýrlýlarý hatadan vazgeçenlerdir.’
Bence zaman birilerini dýþlayarak veya ana gövdeyi parçalayarak fýrsat kollayanlarý sevindirme zamaný deðildir.
Zaman taraflarýn hatalarýný görüp hatadan vazgeçmeleri ve kucaklaþmalarý zamanýdýr.
Hz. Peygamber’in Uhud’da okçular tepesini terk edenleri bile hatta amcasý Hz. Hamza’yý katleden Vahþi’yi bile baðýþladýðýný hatýrlayýp, ateþe benzin dökmek yerine su taþýmamýz gerekir diye düþünüyorum.