Ergün YILDIRIM
Ergün YILDIRIM
Tüm Yazýlarý

Marketten bir paket mutluluk: Spiritüalist akýmlar

Bir spiritüalist, "herkes Tanrýdýr, herkes" diyor. Benlik kendisini kutsallaþtýrýyor. Bunun için de pozitif düþün, enerjik ol, tabiatla etkileþime gir, yoga ve meditasyon yap deniyor. Tamamen insanýn benliði üzerine yoðunlaþan ve onu tepeye çýkaran bir tutum.

Spiritüalizm; Þamanizm, Budizm, Hristiyan keþiþliði ve tasavvuf gibi inanç geleneklerinden yeni bir senkretizm. Ben "yamalý inanç " diyorum. "Karma inanç" da diyebiliriz. Tarihte birçok karma inanç ortaya çýkmýþ. Ýslam bunlara batýnilik diyerek çok mesafeli davranmýþ. Mesela Yezidiler, Sebataistler, Arap Aleviliðinde Hz. Aliye rab diyenler birer karma inanç. Çünkü Hristiyanlýk, Ýslamiyet ve yerel pagan inançlarýn sentezinden meydana geliyorlar.

Bugün ki spritüalist akýmlar, 1970'lerde Batýda görünmeye baþladý. Dinlere ve mezheplere karþý bir alternatif olarak doðdu. Çünkü hayatýn pratiðinde materyalizm egemendi ve Hristiyanlýk da protestanlaþma olgusuyla beraber bu materyalizme uyum saðlýyordu. Kilise, örgütsel, mekanik ve coþkudan arýnýk ritüel formlarý ile insanlara soðuk geliyordu.

Modernler, sekülerliðin ötekileþtirdiði dinlerden uzak yeni, sýcak, coþkusal ve dayanýþmacý ruhsal gruplara yöneldiler. Önce Doðunun Budizm ve Hinduizm'deki mistisizmi keþfettiler Hatta Ýbn'ül Arabi ve Mevlana'dan da seçme yaptýlar. Arkasýndan da bunlarý Batýnýn seküler ve kapitalist iliþkilerinden paket programlar haline getirdiler. Bunun sonucunda yeni baþtan "ruhçuluk hareketleri" ortaya çýktý. Yoga, meditasyon, teta healing yeni ruhçuluðun pratikleri olarak doðdu. Aðaç, su, rüzgâr gibi doða varlýklarla etkileþim kuruyorlar. Adeta mitolojideki hayat aðacý imgesini yeniden devreye sokuyorlar. Milyonlarca insanýn izlediði Avatar filminde de aðaç tanrýdýr. Hayat verendir. Varlýklar onunla baðlantý içinde yaþayabiliyor. Yani onun verdiði enerji ile. Enerji kelimesi baþlý baþýna önemli. Maddi, endüstriyel ve fiziki. Bu kavrama sýkýþan bir hareket nasýl ruhsal olabilir? Ama ruhçularýn aðzýndaki enerji kelimesi, derviþlerin aðzýndaki Allah(hu) yerini almýþ durumda. Onlarýn dilindeki enerji kelimesi, ruhu fiziðe çevirmenin yolunu anlatýyor. Fizik ruha gitmiyor, ruh fiziðe iniyor. Yani ruh düþüyor. Metafizik, materyalist hale geliyor.

Bu dini hareketlerin doðru adý yeni ruhçuluktur. Çünkü ruhçuluk her zaman insan tarihinde var olan bir inanç. Avrupalý Antropologlar, 19. Yüzyýlda buna Animizm adýný verdiler ve ilk inanç diye ilan ettiler. Fakat bugün spiritüalizm, seküler kapitalist bir toplumda yeni bir formla yükseliyor. Budizm'de Tanrý olmadýðý gibi burada da yok. Ya insan Tanrý oluyor ya da Avatar'daki aðaç gibi.

Yeni ruhçuluk akýmý, dikkat çekici bir þekilde yayýlýyor. ABD ve Avrupa'dan formatlanarak doðuyor. Doðunun Budistleri, Þamanlarý ve Gurularý ABD ve Avrupa pratiklerinden geçerek yeniden üretiliyor. Burada kapitalizmin ürettiði mutsuzluðu daðýtacak bir ruhsal akým olarak paketleniyor. Batý endüstri toplumunun para ve pazar ekonomisinden geçiyor. Daha rafine ve daha steril hale geliyor. Seküler inanç olarak doðuyor. Bundan dolayý sekülerliðin geri, kötü, fanatizm diye damgaladýðý dinin dýþýnda konumlanýyor. Elitler ortamýndan yükseliyor. WASP'larý( Beyaz Amerikan) taklit eden veya onlar gibi olmak isteyen kesimler arasýnda yayýlýyor. Çünkü elit olmanýn gereði sayýlýyor.

Yoga ve meditasyon yapanlar, Hindistan'a da gitseler, Türkistan steplerindeki antik þamanlarý da ziyaret etseler durum deðiþmez. Onlar, kapitalizmin yeni ruhçu paket programlarýnýn müþterileri. Yeni Ruhçuluðun modern, elit, din dýþý görünme çabalarýna raðmen aslýnda epeyce geri bir kültürün modern ambalajlanmasý. Kahinciliðin yeni biçimleri. Markete gidip bir paket ruh satýn almaya benziyor. Kapitalizm marketleri her þeye cevap veriyor!

Bu konunun Türkiye ayaðýna devam edeceðiz.