1 Ekim Pazar günü teþebbüs edilen terör eyleminin yeri ve zamanlamasý önemliydi.
Terör örgütlerinin bir siyasi hedefi olduðu, eylemlerinin de önemli mesajlar içerdiði malum.
Tam TBMM'nin açýlýþ günü ve ülkenin en güvenli kurumunun önünde teþebbüs edilen bu eylem elbette ki sadece terör örgütünün mesajýný içermiyordu.
Terör örgütünün arkasýndaki emperyalist güçlerin, Türkiye Yüzyýlý'ný icraatlarýyla hayata geçiren hükümete karþý bir uyarý atýþý gibi sýrýtýyordu o eylem.
Fakat Türkiye'nin eski Türkiye olmadýðýný artýk her türlü eyleme karþý tedbirli olduðunu o iki terörist etkisiz hale getirilerek bir kez daha ispat edildi.
Mesaj vermeye kalkýþanlarýn akýbetinin nasýl olacaðý, terör örgütünün arkasýndaki güçlere de gösterilmiþ oldu.
Atýlan mermi geri dönüp sahibin buldu!
Ava giderken avlandýlar!
Hükümet, 15 Temmuz sonrasý güvenlik güçlerine sýzmýþ olan hainler temizlendikten sonra terör örgütlerine göz açtýrmadý!
Terörle mücadelede hükümetin takip ettiði , kaynaðýnda bitirmek, lider kadrosunu tasfiye etmek, örgüte katýlýmý azaltmak/durdurmak ve dýþ lojistik desteði kesmek þeklinde özetleyeceðimiz dört maddenin ilk üçünde tam baþarý elde etmiþtir.
Dördüncüsü olan dýþ lojistik desteði kesmek konusunda takip edilen dýþ politika etkisini göstermiþ olsa da maalesef batýlý müttefiklerimiz örgüte destekten vaz geçmemiþlerdir!
Önceki bakan Süleyman Soylu'nun terörle mücadelede gösterdiði üstün baþarýdan sonra görevi devralan Ali Yerlikaya da hiç aksatmadan ve ara vermeden hatta vites yükselterek mücadeleye devam etti ve Türkiye'nin kararlýlýðýný dosta düþmana gösterdi/gösteriyor.
Cumhurbaþkaný zaten bir gece ansýzýn gelebiliriz diyerek muhtemel operasyonlara iþaret etti.
Ayný akþam terör yuvalarýna yapýlan hava operasyonuyla dünya kamuoyuna da gereken mesaj verildi.
Þimdi, ülkesindeki teröristlerin Türkiye karþýtý eylemlerine göz yuman Ýsveç, TBMM'den nasýl bir karar çýkmasýný bekleyebilir ki?!
Peki, terör örgütlerini kýnayamayan aksine koruyup kollayan batýya ne demeli?!
Ya Suriye'nin doðusunda terör örgütüne açýktan ve resmen askeri ekonomik ve siyasi destek veren ABD, hangi yüzle Türkiye'nin muhtemel operasyonlarýna hayýr diyebilecek?!
Evet, o eylem Türkiye'nin bölgedeki etkinliðine karþý emperyalist güçlerin mesajý olabilir ama o mesajýn nasýl geri teptiðini o iki teröristin akýbetine bakarak görebilirler!
Aslýnda ABD baþta olmak üzere batýnýn Türkiye'ye karþý þaþý bakýþýný, çifte standardýný biliyoruz, görüyoruz.
En son, teröriste verilen AÝHM kararýyla Türkiye aleyhtarlýklarýný ve terör seviciliklerini gözümüzün içine soktular!
Onlardan baþka türlü tavýr da beklemiyoruz!
Fakat asýl düþündürücü olan içerdeki siyasi tavýr.
Cumhurbaþkaný bu hususa, meclisteki konuþmasýnda 'siyasi hesaplarla teröre moral desteði saðlayanlarýn sorumluluðunu' hatýrlatarak temas etti.
Özellikle ana muhalefet partisinin ve terör örgütünün meclisteki siyasi uzantýsýnýn tavýr ve tutumlarýnýn batýnýnkilerden daha tehlikeli olduðu inkârý gayr-i kabil bir gerçektir!
Terör örgütüne 'terör örgütüdür' diyemeyen bir parti mecliste 57 milletvekili ile temsil ediliyorsa ve 130 milletvekiliyle ana muhalefet teröre karþý kendi devletini ve ordusunu suçlayanlarý baðrýnda taþýyorsa ve de terörle mücadele tezkeresine ret oyu veriyorsa, batýya kýzmanýn bir faydasý olmasa gerek!
Allah'tan, millet onlara fýrsat vermedi de bugün terör eylemleri hak ettiði cevabý alýyor!
Hükümet, terörü kaynaðýnda bitirmek için operasyonlar yaptýðý gibi; lider kadrosunu teker teker tasfiye ettiði gibi; örgüte katýlýmý durma noktasýna getirdiði gibi; dýþ lojistik desteði kesmek için de azami gayret sarf ediyor.
Medya, STK, akademi ve aydýnlara düþen de siyasi hesaplarla teröre moral verenlerin maskesini düþürmek ve teröre içerde verilen desteði sonlandýrmaktýr.
Terörle mücadele, bu ülkede yaþayan herkesi doðrudan ilgilendiren bir milli meseledir.