Matrix’i gerçeðe dönüþtürüyorlar

Onlar yerli Neo ve Morpheus

Aslýnda yok ama varmýþ gibi... Her þey beynin içinde. Bugüne kadar bilim kurgu filmlerinde gördüðümüz sanal yaþamlar, artýk gerçek oluyor. Matrix canlanýyor... Bunu yapan da hiç de sýradan olmayan iþlere kafa yoran iki Türk mühendis... Onlar Türkiye’nin Neo ve Morpheus’u.

Üç boyutlu teknolojiler onlarýn iþi... Filmlerde gördüðümüz, hologram görüntüler, savunma sanayine yönelik tatbikat simülatörleri deniz kuvvetlerinin fýrkteynlerinin akýllý kumanda panelleri onlarýn imzasýný taþýyor. Öðrenciyken izlediði bir film hayatýný deðiþtirdi. Bilim kurguya olan merakýný o zaman farketti. Geleceðin teknolojilerine yatýrým yapmalýydý... ABD’de öðrendiði ileri teknolojiyi Türkiye’ye taþýmalýydý. Tarcan Kiper, kendi gibi bir ortak ararken yollarý Burak Pekcan’la kesiþti. Ýlk bilim kurgu filmi Tron’u marka seçerek sanal aleme ilk adýmý attýlar. Otomotiv, savunma sanayi, havacýlýk gibi sektörlere üç boyutlu teknolojiler üreten þirketlerinde þimdi de ‘sanal gerçekliðe’ adým atmak üzere kafa yoran InfoTron Yönetim Kurulu Baþkaný Tarcan Kiper’le konuþtuk.

-Dünyaya bilgi ve yüksek teknoloji satýyorsunuz. Türkiye’de çok alýþýk olmadýðýmýz bir durum bu. Hikayenizi anlatýr mýsýnýz?

Dünyanýn ilk bilgisayar grafiði kullanýlarak yapýlan 1982 yapýmý Tron filmi vardý. Geçtiðimiz yýllarda teknolojisi yenilenerek tekrar çekildi bu film. Öðrencilik yýllarýmda videoda izlediðimde çok etkilendim. Bilim kurguya merakým olduðunu da o zaman farkettim. Bilgisayar teknolojileriyle ilgili bir iþ yapmalýydým. Bu hep kafamýn bir kenarýndaydý. Boðaziçi Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliði Bölümü’nden mezun olduktan sonra ABD’ye gittim master yaptým, burs kazandým ve orada bir üniversitenin araþtýrma enstitüsünde araþtýrma mühendisi olarak çalýþmaya baþladým. Döndükten sonra IT sektöründe çalýþtým. Aklýmda hem Tron teknolojisi vardý. Benimle ayný hedefleri olan ortaðým Burak Pekcan ile tanýþtýk. Türkiye’de bu iþi yapacaktýk ve bir þirket kurduk. Adý da Tron oldu. Ancak bu isimde bir baþka þirket daha olduðundan baþýna Info ekledik. 18 yýldýr da böyle devam ediyor.

-Ýþlerinizi anlatýr mýsýnýz, neler yapýyorsunuz?

Üç boyutlu teknolojiler bizim iþimiz. Baþta savunma sanayi, havacýlýk, deniz kuvvetleri, beyaz eþya, otomotiv olmak üzere birçok sektöre simülasyon, yazýlým ve proje üretiyoruz. Mobil telefon ve interaktif TV uygulamalarý geliþtiriyor ve satýyoruz. Yüzde 85’i mühendis olmak üzere 50 kiþilik bir ekibimiz var. ‘+ 90’ diye bir þirket kurduk. O þirket, 3 boyutlu prototipler üzerinde çalýþýyor. Þirketler çizimlerini yolluyor biz onu bire bir maket haline getiriyoruz. Yani dosyayý alýp parçaya çeviryoruz. 

-Yani bir proje hayata geçmeden önce, sanki varmýþ gibi yapýlmasýný saðlýyorsunuz...

Aynen öyle. Bu teknolojiyle gerçek hayatta denenmesi imkansýz her senaryoyu uygulamak mümkün. Savaþ uçaðý simülasyonunda her bölgeye operasyon yapabilirsiniz. Pilotonuzu beklenmedik bir arýza ve ani saldýrý durumlarýnýn içine sokabilirsiniz. Böylece pilotun hatalarýný saptayabilirsiniz. Renault Fransa için araç simültörü yaptýk mesela. Bir otomobil firmasýnýn bir araç modeli için 8-10 prototip üretmelisiniz. Bu iþin maliyeti çok yüksek, kalýplar mekanik aksam, bunlarýn bir araya getirmek çok pahalý. Renault’un buradaki amacý prototip sayýsýný yarýya düþürerek maliyetleri azaltmaktý. Projeyi bitirdik, bu bize  Teknoloji Baþarý Ödülü’nü getirdi. 21. yüzyýlýn en yeni biliþim teknolojilerinden PLM, yani ‘ürün yaþam döngüsü yönetimi’ iþlerimiz arasýnda. Firmalarýn ürün ya da hizmetleri hakkýndaki bilgi ve kararlarýný yönetmelerini saðlayarak karlýlýðý en üst düzeye çýkarmalarýna olanak tanýr.

-Bundan sonraki hedeflerde neler var?

Bizim iþimiz sürekli ar-ge gerektiriyor. Teknoloji inanýlmaz bir hýzla geliþiyor. Üretim, satýþ, satýþ sonrasý desteðin içinde olduðu projeleri yönetmek gibi iþler yapýyoruz. Ýnþaat, Türkiye’nin lokomotif sektörü ve bu alanlarda geri kalmamamýz teknoloji uygulamamýz lazým. Ýnþaat dünyada teknolojinin uygulanmasýnda zaten geri kalmýþ. Þimdi inþaatý geliþtiriyoruz. Tabii bir de sanal gerçeklik iþimiz var. O proje üzerinde çalýþýyoruz þimdi.

-Sanal gerçeklikten ne anlamamýz gerekiyor?

Olmayan birþeyi üç boyutlu ortamda yaþatýp, hissettirmek diyelim. Mesela bir bina, döþenmemiþ bir oda. Aslýnda yok ama varmýþ gibi içinde gezebilecek o ortamý yaþayabileceksiniz. Ya da olmayan herhangi bir ulaþým aracýný kullanmak gibi... ‘Matrix’ gerçek olacak. Sanal gerçeklik, üç boyutlu görüntüler havalarda uçuþacak. Biz bu iþlere çok kafa yoruyoruz. Hayal gücü ve merak birleþince, dünya nereye gidiyor baktýðýnýzda projeler çýkýyor ortaya.

890’lý yýllarda bilgisayar teknolojilerinden bihaberdik...

Bilgisayar teknolojlerinin þu an kullanýmý çok fazla. 90’lý yýllarda uygulama alaný kýsýtlýydý hele ki filmcilik sektöründe bilinmiyordu. Bu konuya eðilmeye baþladýk. Bilgisayar destekli tasarým destekleri vermeye baþladýk. Üç boyutlu modelleme hizmeti veriyorduk ama ne iþ yaptýðýmýzý endüstriyel tasarýmýn ne olduðunu anlatmakta zorlanýyorduk. Ýnsan kaynaðý oluþturduk.

Yapay organlar geliyor ýþýnlama çok uzak deðil

Batýda insanlar hayal bile edilmeyen çok ciddi teknolojilerle ilgili çalýyor. Biz de havada uçuþan holografik görüntüler üzerinde çalýþýyoruz. Bu tür çalýþmalar dünyada da yapýlýyor. Üç boyutlu iletiþim, televizyon 10 yýl içinde evlere girmiþ olacak. Sanal olarak bir insaný yanýnýza da oluþturabileceksiniz, bir çeþit ýþýnlama diyebiliriz buna. En büyük geliþme ulaþtýrma sektöründe yaþanacak. Havada uçan taþýt sayýsý artacak. ABD’de bunun için hava koridorlarýný daraltmak ve hava trafiðini artýrmak üzere çalýþma yürütüyor. Týpta çok büyük adýmlar atýlacak, yapay organlar çok uzakta deðil. Sanayide seri imalatta kullanýlacak bir takým teknolojiler devreye girecek.

YERLÝ?OTOMOBÝL?YAPARIZ YETER?KÝ?PAZAR?ÝZÝN?VERSÝN

Türkiye bir deðil birkaç otomobil markasý çýkartabilir, yeter ki niyet edilsin. Ancak bunun dünya pazarýnda yer almasýna sistem izin verir mi... Bu çok büyük bir savaþ. Konu teknoloji olunca ilermede önünüze çok engel çýkýyor. Bu kavgalar, bu sorunlar hep olacak. Bu nedenle pes etmemek lazým. Ama genele baktýðýmýzda ülke için ilk defa bir hedef kondu. 2023 hedefi... Bunun içini doldurmak lazým. Kendi savaþ uçaðýmýzý, tankýmýzý, savaþ gemimizi üretmek nesillerin varlýðý için çok önemli. Bunlardan kesinlikle ödün vermemeliyiz. Artýk uzay teknolojilerine yatýrým yapmalýyýz, dünyada 50 ülke bunu yapýyorsa bizim de bunlarýn gerisinde artýk kalmamamýz lazým.