Mayıs ayı dert ayı

Mayıs ayı Galatasaray için çok hareketli geçeceğe benziyor. Seçimler bir yandan, dördüncü yıldız peşindeki uzun koşu öte yandan. Türkiye Kupası da derken mayısta sarı-kırmızlı takıma rahat, huzur yok.

Trabzonspor maçından sonra Hamza’yı hemen herkes eleştiriyor. Bence işi baştan ele almak gerekiyor. Galatasaray, Prandelli ile nasıl sezona girer? İtalya Milli Takımı’ndan kovulmuş, doğru dürüst bir başarısı yok, hasbelkader Galatasaray’ın başına gelmiş, ne kadar beceriksiz ve yeteneksiz olduğunu sergilemeye başlamış. Ondan sonra Hamza’nın gelmesi ile futbolcular moral buldu. Ancak son yılların bazı alışkanlıklarından kurtulamıyorlar. Örneğin tek devre futbol oynuyorlar. Galatasaray’ın bütün maçlarına bakın iki devre de iyi oynadığına ender rastlarsınız. Bir başka sorun da savunma. Nedense Eboue kadro dışı bırakıldı, Galatasaray’ın sağ beki kayboldu. Devşirme sağ bek Sabri o yerin adamı olduğunu hiç kanıtlayamadı. Kimse kusura bakmasın ama hala orta yapmayı beceremeyen bir adamdan sağ kanat oyuncusu olmaz.

Galatasaray’ın gerçekten hiç işe yaramayan transferleri var. Pandev ve Dzemaili’nin niye alındığını bilen kulüpte kimseyi bulamazsınız. Semih’in sakatlığı bir türlü geçmek bilmiyor. Savunma kurgusu da yerine oturamıyor. Yani Hamza’yı suçlamadan önce Galatasaray’ın elindeki malzemeye bakmak gerek. Ayrıca Trabzon maçında kaleci Hakan’ın olağanüstü oynadığını da gözden uzak tutmamalıyız. Trabzonspor’un yeterli oyuncuları olmadığından ligde iddiaya sahip değil. Ancak çıkıp futbolunu oynamak zorunda. Hele de kendi seyircisi önünde. Trabzon taraftarının Galatasaraylı topçulara küfretmesini anlamak da mümkün değil. Bunun mantıklı bir açıklaması olamaz.

Galatasaray önümüzdeki yıl bir yandan savunmasını derleyip toparlarken, bir yandan da birinci sınıf bir santrfor almak zorunda. Pandev, Dzemaili, Eboue, Sabri, Umut ve daha kimi yerli oyuncuların da kendine kulüp bulmalarını istemek gerekiyor; Galatasaray, şampiyon olsa da olmasa da...