Medeniyet Derneði önceki gün Gençlik Önderleriyle buluþtu. Gençlik Forumunda konuþulan ana konu, gençliðe yönelik hizmetlerin, çeþitlenen sivil paydaþlar aracýlýðýyla yaygýnlaþtýrýlmasýydý. Gençlik hizmetleriyle öne çýkan Üsküdar, Beyoðlu ve Baðcýlar Belediyeleri, baþkanlarý aracýlýðýyla artýk yerleþik hale gelmiþ hizmet tecrübelerini anlattýlar. Dernek, vakýf, sanat çevrelerinde gençlerle çalýþan kesimlerin sözcüleriyse sahada birebir tespit ettikleri meseleleri, sorunlarý, çözümlere odaklanarak konuþtular.
Gençliðin mesele edinildiði toplantýlarý önemsiyorum. Zira bir medeniyet meselemiz varsa, bu ancak gençlikle kaimdir. Gençliði kalmamýþ tükenmiþ medeniyetleri, ancak müzelerde veya ancak arkeolojik kazýlarda seyretmek mümkün. Nitekim toplantýya katýlan Ak Parti Genel Baþkanvekili Prof. Numan Kurtulmuþ da iþaret etti ki “Bugün biz medeniyete dair bir varoluþ iddiasýna sahipsek, bunu yarýnlara taþýyabilecek olan gençlerdir. Bu medeni taþýnma iþi, mütemadiyen sürdükçe, o medeniyetin de devam ettiðinden söz edilir. Yerel yönetimler gençlik aþýsýný yapabilecek ana merkezler haline gelmelidir” dedi.
Gençlik gelecekle ilgili olarak gördüðümüz rüya, istikbalimiz, varoluþ bilincinin yarýnlara dair kurduðu hayaldir. Bir devlet için en büyük milli ödevdir gençlik; korunmasý, yetiþtirilmesi, eðitilmesi ve yarýnlara dair hazýrlanmasý gereken yükümlülük profillerini arz eder genç nüfus. Gençlik ayný zamanda ilk sýradaki milli servet anlamýndadýr. Zihinsel hamleleri, yönetsel baþarýlarý, sanatsal ve kültürel atýlýmlarý beklediðimiz kesimdir gençlik. Bu yüzden Platon'dan bu yana devlet hakkýnda düþünen tüm felsefeci ve ideologlar, gençlere seslenmiþlerdir.
Kutadgu Bilig, ki ilk Türkçe siyasetnamedir. Yusuf Has Hacip bu deðerli eserinde, gençlere önemli nasihatler verir. Nizamül Mülk'ün Selçuklu medreselerine nizam veren ünlü eseri, devlet yönetimini gençlerin ahlaki geliþimiyle paralel anlatmýþtýr. Ýmam Gazali Kimya-i Saadet adlý eserinde ''ey oðul'' paragraflarýyla hitabý tercih etmiþtir. Anadolu'nun kuruluþunda görev alan Bilge Ahi Evran'ýn hitabý gençleredir.
Milli Þairimiz Mehmet Akif Ersoy'un dilindeki Asým Gençliði, Üstad Necip Fazýl'ýn dilindeki ''bir gençlik... bir gençlik'' þeklinde her adýmda aranan, çilesi çekilen kuþak gençlerdir. Yine Üstad Sezai Karakoç'un ''diriliþ gençliði'' ibaresiyle davasýný çizip vakfeylediði de gençliktir, gençlerdir.
Gençliði sadece ideolojik aygýt olarak da görmek taraftarý da deðiliz. On yýlda onbeþ milyon genç yarattýk bakýþýyla, gençliði fabrikasyon bir malzeme olarak araçsallaþtýramayýz. Bizde ''hoþça bak zatýna'' düsturu esastýr, yani her genç insan tek baþýna bir alemdir, kainattýr. Devlet sistemi veya kamusal disipliner yöntemler, kural koyucudur, yanlýþlarý engelleme üzerine çalýþýrlar çoðu kez ve düzen saðlayýcýdýrlar. Ama bizim gönüllerimizi fethedecek olansa küçük ve gerçek dokunuþlardýr. Gençlerin kendilerine deðer verildiði hissini yaþamalýdýr. Gençlik kamu hukuku meselesi olduðu kadar, bir kültür meselesidir de ayný zamanda.