Medya için Özgecan dersleri

Demek ki, gazetelerin internet sitelerinde tecavüz haberlerini porno hikayeler gibi yazmamak gerekiyormuş,

Demek ki, boşanma davalarında aldatma iddialarını erotik başlıklara çevirmemek gerekiyormuş, 

Demek ki, trafik kazası haberinde bile yaralı kadının iç çamaşırının gözüktüğü fotoğrafı kullanmaktan imtina etmek gerekiyormuş,

Demek ki, kuzenlerinin tecavüzüne uğrayıp hamile kaldığı için öldürülen gencecik kızın yaşadığı dramı sık sık hatırlatmak gerekiyormuş...

***

Özgecan Aslan’ın yaşadığı dram tüm Türkiye’yi ayağa kaldırdı. İktidarı, muhalefeti tek yürek oldu, bu vahşete tepki gösterdi.

Siyasi kamplaşmalardan dolayı yine işi kavga zeminine çekmeye çalışanlar oldu ama neyse ki sayıları çok az kaldı.

Hangi ülkede ne kadar tecavüz vakası yaşandığına dair tartışmalara girenler de oldu.

Sayının az olması neyi değiş- tirir ki?

Tek bir tecavüz bile son derece can yakıcı olabilir eğer senin ya da bir yakınının başına gelirse.

***

Sadece tecavüz değil cinayet ve ardından zanlıların genç bir kızın cesedini yakma çabası isyan ettirdi herkesi.

İdam geri gelsin önerileri başladı ardından. Medya sever popülizm rüzgarını ama ölüm cezası kurtuluş olur bu tür adamlar için.

Yayınlarda olayı kınamak elbette doğrusu ama beklenti yaratmamak lazım. Bugün idam geri gelse bile yasa çıkmadan suç işlediği için Özgecan’ın katilini idam edemezsiniz.

***

Mustafa Denizli’ye dair bir notla bitireyim yazıyı.

Hoca ekranda küfür eden adam değildir ama Cumartesi gecesi Lig Tv’de etti.

Her programda bel altı göndermeler yapan yorumcular dikkat etmeli bu duruma.

Küfrün bile bir ağırlığı vardır, durduk yere küfür edersen, gereken durumlarda söylediğinin anlamı kalmaz...