Medya Levent Kırca’yı korur çünkü o bir Atatürkçü

Eski Türkiye’nin karışık ilişkilerinden bir türlü kurtulamayan Türk basınının belli bir kesimi, bütün darbecileri, Atatürkçü küfürbaz, kadın düşmanı azınlık sanatçı grupları koruyup kollamak gibi bir meziyeti var.

Malum, geçtiğimiz hafta ‘Sanatçılar girişiminin’ düzenlediği toplantıda Kılıçdaroğlu konuşmasını yapıp salonu terk edince Levent Kırca da öfkelenip, ‘Bu geceye geliyorsan bekleyeceksin. İşi varmış gidiyormuş. Benim de işim var, belki bir karı buldum gidip onu (....) ‘ demişti.

O günden bu yana, kadın hakları konusunda mangalda kül bırakmayan “eski medya düzeni”nin temsilcileri adeta dillerini yuttular. Demek ki, Levent Kırca’nın kadınlara hakaret edip, aşağılaması kadın haklarını ihlale girmiyormuş...

Dahası, bırakın bu ahlaksızlığa karşı tepki koymayı, bu adamın medyadaki ahlaksız arkadaşları, onun için düpedüz övgüler dizdiler. Tam bir ‘laikçi’ dayanışması yani...

“Levent Kırca herkes susarken konuşan, dilini tutmayan, paşalara meydan okuyan, halkın sorunlarını ve sıkıntılarını anlatan bir yiğit sanatçıdır. Gerçek sanatçıdır. Sıradan insanlara benzemez. Dilinin ucuna geleni söyler.”

Aslında bu ifadeler, eski medya düzeninin ‘örümcek kafalı’ temsilcileri için hiç de şaşırtıcı değil. Çünkü bu medya, bugün sadece Levent Kırca’nın lağım çukuru gibi akan edepsiz sözlerini değil, kendilerini “Atatürkçü muhalif sanatçılar” olarak tanımlayan bütün isimlerin küfürlerini de aynı sempatiyle karşılamakta bir beis görmemişti.

Medyada bunca “Atatürkçü akrabaları” varken, Levent Kırca kadınlara hakaret etmekten neden utansın ki...

Mesela, Bedri Baykam‘spermini sildiği peçeteyi’ sanatsever dostlarına sergilerken utandı mı? Elbette utanmadı, çünkü arkasında onu ‘büyük sanatçı’ olarak alkışlayan medyadaki Atatürkçü akrabaları var.

Meydanlarda “Ana a...” diye küfreden Kılıçdaroğlu utandı mı? Elbette utanmadı, çünkü arkasında bu küfürleri “Atatürkçü ahlakla” tolere eden ahlak fukarası bir medya düzeni var.

1960 darbesine “karşı devrim” diyen, AK Parti’nin ‘vesayet rejimini” geriletmesini “sivil dikta” olarak tanımlayan Tarık Akan utandı mı? Elbette utanmadı. Çünkü, arkasında onu ‘muhalif sanatçı’ olarak alkışlayan cunta kafalı bir medya düzeni var.

Levent Kırca’nın sınır tanımayan küfürlerine hoşgörüyle bakan, onu koruyup kollayan medyanın ‘üç kuruşluk’ ahlak anlayışı göstermiştir ki, bu ülkede kendinizi ‘Atatürkçü muhalif sanatçı’ olarak tanımlayarak herkese küfredebilirsiniz, kadınları aşağılayabilirsiniz. Hatta, halka ‘bidon kafalı’ diyebilirsiniz, demokrasiye küfredebilirsiniz, darbeleri övebilirsiniz ama bir şartla; Atatürkçü olacaksınız.

Eğer, kazara ‘uçkur kafalı’ Atatürkçü muhalif sanatçılara yan bakacak olursanız, laikçi medya sizi linç etme hakkına sahiptir. Hele muhafazakar kimliğe sahip birisiyseniz anında sanat düşmanı olarak ilan edilebilirsiniz.

Eğer, bir sanatçı olarak referandumda demokrasi için “evet” derseniz, bu medya tarafından ‘hain’ olarak damgalanıp aforoz edilebilirsiniz. Tıpkı Sezen Aksu’ya yapıldığı gibi... Ama, Atatürkçüyseniz demokrasiye de kadınlara da küfredebilirsiniz.

2013’e YGS ile merhaba

Üniversiteye hazırlanan gençlere STAR’dan yeni yıl müjdesi... Gençlerimiz için üniversiteye hazırlıkta YGS desteği bu yıl da gazeteniz STAR’dan geliyor.

Pİ ANALİTİK yayınlarının uzman kadrosu tarafından hazırlanan YGS DENEME SINAVI, gerçek bir sınavı aratmayacak kalite ve içerikte. Tam 32 sayfa ve de orijinal sınav kağıdına baskılı... Kupon yok, bekleme yok. YGS DENEME SINAVI kitapçığı yarından itibaren gazeteniz STAR’la birlikte herkese bedava...