Ýnsanlara dönük mesleklere sahip olanlarýn hitap ettikleri kitlelerle ve o kitleleri oluþturan bireylerle taban tabana ters düþmesi ne kadar sinir bozucu olmalý: Halk bir yöne gidiyor, siz baþka bir yöne... O birini seviyor siz ise o kiþiden nefret ediyorsunuz... Zevkleriniz ve fikirleriniz uyuþmadýðý gibi hayata bakýþýnýz da farklý...
Dünyada cehennem azabý çekmek herhalde böyle bir þey olmalý.
Gazetecilik insanlara dönük bir meslek: Okur dediðiniz kitleyle, ya da televizyonlarda karþýlarýna çýktýklarýnýzla sonuçta birebir temas halindesiniz... Okurun suyundan gitmenizi, nabza göre þerbet vermenizi kimse beklemiyor elbette, ancak ‘kör gözüm parmaðýna’ durumu da hayli yadýrgatýcý...
Konuya deðinmemi getiren, dün bazý gazetelerde okuduðum, yorgun kalemlerle yazýlmýþ, býkkýnlýðýn her satýrdan kendini belli ettiði yazýlar oldu. Son günlerde yapýlmýþ birkaç kamuoyu yoklamasýnda, siyasi dengelerin hâlâ Ak Parti lehinde devam ettiði görülmüþ... Muhalefet partileri taban kaybederken, ‘’’Oyumu Ak Parti’ye vereceðim’’ diyen çekirdek kitle biraz daha kalabalýklaþmýþ...
Ak Parti yola çýktýðýnda, ‘’Ýlân edilen ilkelere sadýk politikalar üretebildiði taktirde, bu partinin oylarý yüzde 70’e kadar çýkabilir’’ tezinin sahibi olmama raðmen beni bile þaþýrtan bir durum söz konusu...
Beni þaþýrtan, Ak Parti ve kitlesine þaþý gözlerle bakanlarý ne hale getirir, tahmin edebilirsiniz: Bunalým... Sýkýntý... ‘Bu millet adam olmaz’tavrý...
Güldüremeyen komiklerde artýk gizlenemez olmuþ küfre çalan saldýrgan üslup medyanýn malum þahsiyetlerinde de aynen var. Yazý masasý baþýna hangi ruh halinde oturduklarý ‘eserlerine’ de yansýyor... ‘’Ne olacak bu ülkenin hali?’’ konusunu kimbilir kaç yüzüncü kez ayný biçimde iþlemek zorunda kaldýklarý o kadar belli ki...
Ömür törpüsü olmalý.
Her yazar, siyasi yorumcu, yazýsýný hitap ettiði insanlarýn görüþlerini etkilemek için yazar. Evet, yapýlan iþin ‘ekmek parasý’ boyutu da var elbette, ancak kendilerinden ‘gazeteci-yazar’ diye söz edilenler için en korkuncu, bir boþluða hitap ettikleri duygusuna kapýlmaktýr.
Kamuoyu yoklamalarý aydan aya yapýlýyor. Düþünün: Mesleki kariyerini Ak Parti ve Tayyip Erdoðan’a ‘çakma’ üzerinden yapmýþ medyada köþeleri tutan tipler, aradaki 30 gün içerisinde, her gün, ama her gün, çakýp duruyorlar; buna raðmen kimseyi etkileyemiyorlar... Siz olsanýz, ‘’Beni okumuyorlar mý, yoksa nispet mi yapýyorlar?’’ diye düþünmez misiniz?
Sadece yazmakla kalmýyor, her seçim öncesi, patronlarýna, ‘’Merak etmeyin, gidici bunlar’’ tesellisi de veriyorlar... 2002’den bu yana bütün seçimler ve referandumlarda dediklerinin tersi oldu; hep hayal kýrýklýðý yaþattýlar hem okurlarýna hem de patronlarýna...
Ne zaman böyle takýlsam, ‘’Bizim kovulmamýzý istiyor’’ zevzekliðine sapýyorlar. Oysa tam tersine, yazmaya devam etmelerini benden fazla kimse isteyemez.
Ýþin bir de ‘ekmek parasý’ boyutu var çünkü, onlarýn varlýðý pek çoðumuz için o iþe yarýyor.
Ak Parti için ise oy arttýrma garantisi onlar...