Türkiye’de 40 civarýnda günlük ulusal gazete yayýn yapýyor. Gazetelerin hepsi de dolu, iyi çalýþýlmýþ ve rekabetçi gazeteler. Hepsinin arkasýnda tirajýna oranla büyük yatýrýmlar var; binlerce gazeteci çalýþtýrýyorlar.
Hareketli, çok sesli medya demokrasi için olmazsa olmaz bir kuraldýr. Nasýl tanýmlarsanýz tanýmlayýn; saðcý, solcu, demokrat, Ýslamcý, eski Türkiye’ci, vesayetçi ya da liberal her kesimden gazeteler görüþlerine katýlmasanýz da kendi gerçeklerini yazýyorlar, ýsrarla takip ediyorlar. Böylesine coþkulu medyanýn dünyada örneði pek azdýr.
Bu sayede, yani rekabet imkanlarýnýn geniþlemesiyle, yani medyadaki kartelleþmenin zayýflamasýnýn sunduðu imkanlarla, medyanýn etki gücü ve elbette pazardaki paylarý da büyük ölçüde deðiþiyor.
Merkez yeni adresine taþýnýyor.
Deðiþimi anlatmak için genel bir tasnif yapalým...
“Muhafazakar” sermaye sahiplerinin sahip olduðu gazetelerin toplam tirajý, geri kalan gazeteleri geçti ve aradaki farký da giderek açýyor.
STAR, Zaman, Sabah, Türkiye, Takvim, Yeni Þafak, Bugün, Yeni Akit, Yeni Asya, Milli Gazete, Milat ve Todays Zaman’ýn toplam günlük tirajý 2 milyon 250 bini aþmýþ bunuyor. Bu rakam, pazar payýnýn yüzde 55’nin aþýlmasý demektir.
Buna karþýlýk, diðer bütün gazetelerin tirajý 2 milyonun altýnda seyrediyor. Ki o kesimde de bütün sermayeyi ayný baþlýk altýnda deðerlendirmek doðru deðil. Zira, sermaye çeþitliliði ve ideolojik ayrýþmalar eski Türkiye medyasýný da tek baþlýk altýnda toplamayý güçleþtiriyor. Nitekim, bazýlarýnýn bu tasniften kurtulma çabasý da gözleniyor.
Ama dediðim gibi genel bir tasnif yapýyoruz...
Bu tablo bile Türk medyasýnýn bir ezberinin bozulduðunu, “yenilikçi”, “demokrat” ve “deðiþimci” medyanýn pazar payýný artýrdýðýný ve bir geleneði tarihe gömdüðünü göstermeye yetiyor. Pazara görece geç girmiþ olmalarýna ve bazýlarý 28 Þubat’ta 15 yýl kaybetmiþ olmasýna raðmen mesafeyi kýsa sürede kapatarak pazardaki paylarýný büyütmeyi baþarmýþtýr.
Bir ezber böylece bozulmuþtur. Merkez medya artýk adres deðiþtirmiþtir.
Elbette, “merkez” olmanýn tek þartý yüksek tiraja sahip olmak da deðildir.
Zaten, demokrat medyanýn baþarýsý da tirajýn yaný sýra sahip olduðu diðer özelliklerinden kaynaklanýyor.
Nedir bunlar?
Bir gazetenin ve bir gazetecilik anlayýþýnýn baþarýsý için sadece iyi bir gazete yapmak yetmiyor. Bununla birlikteülkenin deðiþim dinamiðini yakalamak, bunun için risk almak ve tutarlýlýk göstermek de þarttýr.
Uzaða gitmeden, sadece yakýn geçmiþe bakalým...
Bir yanda, askeri ve yargýsal vesayete sýrtýný dayayan ve derin devlet iktidarýnýn devamý için çaba gösteren bir medya vardý ve hala var...
Sarýkýz, Ayýþýðý vb. gibi darbe giriþimleri...
Danýþtay cinayeti...
367 rezaleti...
27 Nisan bildirisi...
Kapatma davasý...
Ergenekon/Balyoz davalarý...
Hepsi Türkiye’nin kaderini deðiþtirmeye namzet bu anti-demokratik giriþimlere dört elle sarýlan, bu süreçlerin halkla iliþkilerini yapan gazeteler ve gazeteciler vardý. Hepsinde de yenildiler.
Bütün iddialarý, bütün tahminleri boþa çýkan, okurlarýný ve kamuoyunu yanlýþ yönlendiren, mesleki deyimle hep karavana atan bir medya “merkez medya” olabilir mi? Olamaz ve deðil zaten.
Ülkenin içeride ve dýþarýda gittiði istikameti ýskalayan, ýskalamakla kalmayýp buna alenen direnen bir medyadan söz ediyoruz.
Buna karþýlýk, o deðiþimi doðru zamanda doðru þekilde okuyan, okurlarýný ve kamuoyunu yanýltmayan, vesayete karþý cesur bir mücadele sergileyen ve bütün bunlarý evrensel gazetecilik kurallarý içinde yapan; tuzak kurmayan, oyup planlamayan demokrat ve yenilikçi medya var. O medya bugün, hem pazar payýyla hem de doðru istikametiyle merkezde hak ettiði yeri alýyor.
Bütün deðiþim ünitelerini destekleyen ve yol gösteren medyanýn merkezde güç kazanmasý demokrasinin de yükseliþinin ve güç kazanmasýnýn teminatýdýr.