Türkiye’nin önde gelen gazetelerinin üzerinde mutabýk kaldýðý ‘Gazetelerin içerikleri sadece gazetelerindir’ (Gazetelerin içeriklerinin izinsiz kullanýlmasýný sona erdiren) baþlýklý deklarasyonuyla birlikte, bugünden itibaren medyada yeni bir dönem baþlýyor.
Yeni dönemi baþlatan deklarasyon özetle þöyle: “Bugüne kadar bazý internet sitelerinin, gazete içeriklerimizi fikir ve emek hýrsýzlýðý yaparak, pervasýzca kullanmakta olduðu kamuoyunca da gözlemlenmek- tedir. Takdir edileceði üzere; bu durum ciddi emek ve maliyetlerle çýkartýlan gazeteler ve gazetelerin internet siteleri aleyhine açýk bir haksýz reka- bet oluþturmaktadýr.
Bu itibarla, ürettiðimiz ve bütün haklarý bize ait olan; haber, yorum, köþe yazýsý,fotoðraf, karikatür, grafik, çizgi ve sayfa dizayný gibi materyallerin hiçbir þekil ve hacimde kullanýlmasýna izin vermeyeceðiz. 1 Ekim 2012 tarihinden itibaren, hiçbir televizyon kanalý, internet sitesi ve haber portalý, aþaðýda imzasý bulunan gazetelerin içeriklerini kaynak göstererek dahi kullanamayacaklardýr.”
Deklarasyon çerçevesinde ilk adým 24 TV, CNN TÜRK ve NTV’den geldi.
24 TV Genel Yayýn Yönetmeni Yiðit Bulut“Gazetelerin bu tavrýna saygýlýyýz... Bu çerçevede 1 Ekim Pazartesi gününden itibaren 24 TV ekranlarýnda gazete manþetlerinin ve köþe yazarlarýnýn yazýlarýnýn okunmamasý kararý aldýk” dedi.
Öte yandan CNN TÜRK de yaptýðý açýklamada 1 Ekim tarihinden itibaren gazete içeriklerini yayýnlarýnda kullanmayacaðýný belirtti... Ayrýca diðer TV kanallarýnýn da bu çerçevede kararlar almasý bekleniyor...
Bizler; sektörün önde gelen gazeteleri; Bundan sonra, internet sitelerinin, televizyonlarýn, radyolarýn ve iktibas ajanslarýnýn gazetelerin gösterdiði hassasiyete saygý göstereceðine inanýyoruz.
Böylelikle, saðlýklý ve rekabetçi bir internet gazeteciliði düzeninin oluþacaðýný da düþünüyoruz.
Okuyucularýmýz da bugüne kadar olduðu gibi yine bütün içeriklerimizi kendi internet sitelerimizden okumaya devam edecekler.
Toplum mühendisliðine umut baðlayan gazetecilik
Son günlerde, 2014 cumhurbaþkanlýðý seçimlerine iliþkin inceden bir ‘toplum mühendisliði’ çalýþmasý yapýlýyor. Bu çalýþmanýn bir tek hedefi var, o da Baþbakan Tayyip Erdoðan.
Anlaþýlan o ki, Baþbakan Erdoðan’ýn Çankaya’ya çýkýþýný engellemek için belli merkezlerde piþirilip dolaþýma sokulan mühendislik projeleri bundan sonra daha da yoðunlaþacak.
Mesela, Aydýnlýk gazetesiyle ayný çizgide yayýn yapan Taraf gazetesi, son dönemde ýsmarlama anketlerle ünlenen bir araþtýrma þirketinin son anketi üzerinden Baþbakan Erdoðan’a karþý yeni bir kampanya baþlattý.
Bu tür ýsmarlama anketlerin hiçbir bilimsel deðeri olmadýðý gibi, toplumda reel bir karþýlýðý da yok. Bir kere bu anket, tamamen belli niyetlere ve hesaplara göre hazýrlanmýþ bir çalýþma. Galiba, bazýlarýnýn karýn aðrýsý var. Anlaþýlan o ki, “Cumhurbaþkanlýðý için Gül’le Erdoðan’dan hangisini tercih edersiniz” diye sorulduðunda yüzde 56’sý Gül, yüzde 22.7’si Erdoðan diyor, þeklinde ýsmarlama bir sonuç üretenler, hem Erdoðan düþmanlýðý, hem de Erdoðan-Gül iliþkisini zehirlemeyi amaçlayan þeytani planlar yaparak, taþeronluðunu üslendikleri mahfillere hizmet sunmayý amaçlýyorlar.
Biliyorum, yeni ‘mühendislik projeleri’ne fazlaca umut baðlayan Ahmet Altan ve gazetesi çok üzülecek ama, özellikle 2007 seçimleri öncesinde de mebzul miktarda bu tür projeler üretilmiþ ama hepsinin sonu hüsranla bitmiþti.
Doðrusu, milletin tercihleri karþýsýnda çaresizce masa baþý projelere umut baðlayan ‘usta gazetecileri (!) gördükçe içimden sadece dalga geçmek geliyor ve de çok eðleniyorum.
Ne zamandýr millet dört gözle sizi bekliyordu. Þu usta gazetecimiz (!) kimin baþbakan, kimin cumhurbaþkaný olacaðýný söylese de, biz de ona göre karar versek... Artýk, Tayyip Erdoðan’ýn yolunun nasýl kesileceðinin formülünü de bulduðunuza göre, gönül rahatlýðý içinde Boðaz’dan halký seyredebilirsiniz...
Ne eðlenceli bir durum deðil mi?
Nedense bazýlarý, hala anlamakta zorluk çekiyor. Geçmiþte, bu tür mühendislik projeleri kimsenin iþine yaramadý, bundan sonra da birileri adýna tetikçilik yapan ‘toplum mühendisliði’ projeleri iþe yaramayacaktýr.
Hemen söyleyelim, yüzde 50’lik bir halk desteðini küçümseyen ve bu desteðin sadece rakamsal bir veri olduðunu sananlarýn iþi gerçekten zor.
Ayrýca, medyanýn büyük bir bölümünü iktidarýn ‘gönüllü kölesi’ olarak görenlerin, bir gün oturup kendilerinin de kimin adýna ‘gönüllü kölelik’ yaptýðýný sorgulamasýnda yarar var.