Deðerli dostlar, Üstlendiðim yeni görev sebebiyle gece bile kesilmeyen bir tebrik yaðmuruna tutuldum. Bir insan için ulaþýlabilecek en büyük onur budur herhalde. Ama bu mesajlarda þahsýma yüklenen ve endiþelendiren büyük sorumluluk beni bir medya muhasebesine sevk etti..
Lafýn geliþi ‘dördüncü kuvvet’ denen medya Türkiye’nin gidiþatýnda hep ilk planda olmuþ ve çoðunlukla da millet iradesinin aksi yönüne bir fonksiyon üstlenmiþtir. Burada, milletten kopuk medya yöneticilerinin yaný sýra derenin taþý ile derenin kuþunu vurmaya çalýþan yabancý ‘avcýlar’ýn da büyük etkisi olmuþtur.
Nitekim, ülkeye takýlan çelmelerin tamamýnda medya baþ rolü oynamýþtýr. Bu oyun daha sonra anlaþýlsa da iþ iþten geçmiþtir. ‘60 darbesi öncesinde yayýnlanan, “Gençleri Et-Balýk Kurumu’nda kýyma makinesinden geçirdiler” türü haberlerin, daha sonra külliyen yalan olduðunun ortaya çýkmasý merhum Menderes ve arkadaþlarýný geri getirmemiþtir.
Yeni model çok farklý
Son dönemde ise bu kampanyalarýn çok daha sistematik versiyonunu hep birlikte izliyoruz. 17 Aralýk’tan sonra hep Emniyet ve Yargý’daki yapýlanma ön plana çýkmýþsa da bu sürecin asýl dinamosu medya operasyonu olmuþtur. Bu döneme kadar ayný düzlemde bile yer almamýþ çok farklý kesimlerin ‘düþmanlýk’ ortak paydasýnda oluþturduðu ve ‘haber’ tarifini bile deðiþtiren yayýn anlayýþý her þeyden önce kendi okuyucu ve izleyicisine büyük saygýsýzlýktýr.
Bütün bunlardan sonra bizzat da bu operasyon yöneticilerinin maðdur rolüne bürünerek ‘medyaya baský’dan bahsetmesi Anadolu’daki, “Saman altýndan su götürüp üzerine çýkýp vaaz ediyor” tarifine týpatýp oturan bir durumdur. Kirli emellerini ‘baský’ ambalajýnda sunan bu yaklaþým tam aksine, medyada var olan problemleri de çözümünden uzaklaþtýran bir istismardýr. Aslýnda Türkiye’de yýllardan beri büyük bir aþkla savunulan þey ‘basýn sorumsuzluðu’dur.
Kayýtsýz kalmak mümkün mü?
Hedefine ulaþmak için her aracý kullanmakta beis görmeyen bu medya operasyonu karþýsýnda, “Bu yaþananlar bizi ilgilendirmiyor” veya “Biz tarafsýz kalmayý tercih ediyoruz” anlayýþý, sonuçlarý itibariyle millete karþý bir darbe mahiyetindeki bu operasyona destek anlamýna gelen bir tutumdur.
Bu sebeple bugün daha toplumsal/sosyal kesitli bir yayýn yapamýyorsak bunun vebali de bu medya operasyonunu baþlatanlardýr.
Bu noktada çok haklý olarak, “Herkes ayný þeyleri söylüyor, kimin haklý olduðunu nereden bileceðiz?” diye sorabilirsiniz. Bu soruya cevap bulmak için yapmanýz gereken tek þey, ‘bir amaca ulaþmak için her þeyi kullanan operasyon yayýncýlýðý’ ile ‘milletin geleceði için bu operasyona karþý koyan ilkeli duruþun’ tespitidir. Yönetim Kurulu Baþkanýmýz Murat Sancak her vesileyle, “Doðru olmayan hiçbir haberin sayfalarda yer almamasý” uyarýsýný tekrarlamaktadýr.
Medyamýz, tarihinin en büyük samimiyet sýnavýndan geçmektedir.
‘Asýl muhakeme’ olan bu sürecin sonunda hepimiz, en isabetli jüri olan milletimizin temiz vicdanlarýnda hak ettiðimiz karþýlýðý bulacaðýz.
TEÞEKKÜRLER...
Yeni görevim sebebiyle þahsýma gösterdiðiniz teveccüh ve güven için þükranlarýmý iletiyor, benim için çok deðerli olan dualarýnýzý istirham ediyor, saygýlarýmý sunuyorum.