Medyanýn bilinç altýndaki ‘sýnýfsal’ muhalefet duruþu

Bunca zaman geçiyor, yýllar akýyor, Türkiye demokratikleþmeden insan haklarýna, ekonomiden dýþ politikaya, eðitimden toplumsal hayata kadar pek çok alanda deðiþim adýmlarý atýyor.

Dahasý, yýllardýr ülkenin ayaðýna bir pranga gibi dolanan ‘vesayet’ anlayýþý büyük ölçüde geriletiliyor ama hala bazý entelektüellerimiz ve gazetecilerimiz bu deðiþimi algýlamakta zorluk çekiyor.

Aslýnda, ‘yeni Türkiye’nin yaþadýðý deðiþim macerasýný algýlamakta sýkýntý çekenlerle birebir konuþtuðunuzda, hemen hepsinin deðiþim ve demokrasiden yana olduklarýný görürsünüz.

Medyadaki bu anlayýþýn iki farklý temsilcisi var. Demokrasinin kalitesinin artmasý, birinci gruptakilerin çok da fazla umurunda deðil. Demokrasi yürüyüþü darbelerle kesilen Türkiye’nin o kritik yýllarýna baktýðýmýzda, bu tür gazetecilerin darbe dönemlerinden hiç de þikayetçi olmadýklarýný, hatta darbeci zihniyeti teþvik ettiklerini rahatlýkla görebiliriz.

Onlar için önemli olan, sýnýfsal ve de ideolojik konforlarýnýn bozulmamasýdýr. Zaten dikkat ederseniz, son günlerde bolca ‘demokrasi’ve özgürlüklerden bahseden yazarlarýn, darbe dönemlerindeki maðduriyetlerden çok, siyasi iktidarý hedef alan ‘sivil dikta masallarýna’ itibar ettiklerini görürsünüz.

Mesela bu kesim, ýsrarla ‘biz de demokratýz, deðiþimden yanayýz’ demelerine raðmen, Darbe Komisyonu’nda 28 Þubat’taki günahlarýný itiraf edip milletten özür dilemeyi akýllarýna bile getirmezler.

Daha da önemlisi, bu kesimler için Silivri’deki darbe giriþimi ile ilgili yargýlamalar, bir demokrasi zaafýdýr, hukuk cinayetidir. Demokrasilerde, böylesine arýzalý bir zihin yapýsýna yer olabilir mi? Hem demokrasiden yana olacaksýnýz, hem de demokrasiyi yok etme suçuna bulaþanlarýn, yargý önünde hesap vermesine karþý çýkacaksýnýz...

Türkiye’nin yaþadýðý deðiþimi doðru okuyamayan ikinci kesim ise, konjonktürel demokratlar... Bunlarýn büyük bir bölümü, o dönemde darbecilere fikren destek vermiþ, nadim olmuþ ve de tövbe etmiþ yazar ve gazetecilerdir. Elbette bu erdemli bir davranýþtýr. Reel olarak baktýðýmýzda, bu tevbekar yazarlarýn AK Parti iktidarýnýn demokratikleþme adýmlarýný alkýþlamalarý gerekir. Ama hayýr, bilinç altlarýndaki ‘sýnýfsal duruþ’, bu yazarlarý AK Parti karþýtlýðýna mecbur etmektedir.  Çünkü Tayyip Erdoðan, onlarýn sýnýfýna ait deðildir. Dolayýsýyla, dünyanýn en ileri demokratik hamlelerini de yapsa onlar için bir kýymeti harbiyesi yoktur.

STAR’ýn dünya yazarlarý ve Robert Fisk yalaný

 

Bildiðiniz gibi STAR Türk basýnýnda düzenli olarak dünyanýn önde gelen yazarlarýna köþe veren tek gazete. Bu isimlerin bir kýsmý “sadece”STAR için yazýyor, bir kýsmý da yazýlarýný da kendi gazeteleriyle “ayný gün”  STAR’da yayýnlýyor.

Bütün yazýlar bir telif anlaþmasýna çerçevesinde yayýnlanmaktadýr.

Özetle, ilgili gazete bize yayýnlamamýz üzere ilgili yazarlýn yazýsýný gönderir, biz de içeriði üzerinde edisyon yorumu yapmadan yayýnlarýz.

 

STAR’da anlaþma yapýlmamýþ bir yazý yayýnlanmaz. Türk basýnýnda yabancý yazarlardan çokça alýntý yapýlmaktadýr ama anlaþmalý olan sadece STAR Gazetesi’dir. STARgazetesi iktibas ve mesleki etik kurallarýna baðlý bir yayýn kuruluþudur. Böyle olmaya da devam edecektir.

 

Gelelim bu konuyu açmamýza neden olan yalan habere...

Geçtiðimiz hafta bazý internet sitelerinde anlaþmalý yayýn kuruluþlarýndan The Independent Gazetesi yazarý Robert Fisk’in bir yazýsýnýn gazetemiz tarafýndan sansürlendiði iddiasý yer aldý. Siteler bu iddiayý doðrulatmadan veya görüþ almadan yayýnladýlar. Ki, bu ne yazýk ki bütün medyanýn sýkça karþýlaþtýðý bir meslek sorunudur.

Robert Fisk’in sansürlendiði iddiasý tamamen gerçek dýþýdýr. Anlaþmamýz gereði biz, sadece The Independent’ýn gönderdiði yazýlarý yayýnmaktayýz ve söz konusu yazý tarafýmýza gönderilmemiþtir. Bu ilk deðildir ve iþleyiþ içinde gayet doðal bir teknik aksaklýk halidir.

Mesele bundan ibarettir. Sansür olup olamayacaðýný merak edenler de Fisk’in bugüne kadar gazetemizde yayýnlanan yazýlarýna internet sitemizden ulaþýp meraklarýný giderebilirler.

Bu vesileyle, STAR okurlarýnýn bugüne kadar olduðu gibi bundan sonra da dünya yazarlarýnýn önce okuma ayrýcalýðýna sahip olmaya devama edeceðini belirtelim.