Olabilir mi? Ýktidarýnýn en fazla eleþtirilen konusu medyayla iliþkiler alanýnda ‘sil baþtan’ yapýp daha makul ve olmasý gerektiði gibi bir düzen getirebilir mi Baþbakan Tayyip Erdoðan?
Neden olmasýn?
Bana bunu düþündüren, gazetelere dün yansýyan uçaðýna aldýðý gazetecilerin görüntüsü ile yaptýðý açýklamalarýn üslubuydu. Daha önce pek davet etmediði meslektaþlar da çaðrýlýymýþ bu defaki geziye, Baþbakan Erdoðan sorulan her soruya açýk yüreklilikle ayrýntýlý cevaplar vermiþ... Söyledikleri dünkü gazetelerde manþetti.
Geçenlerde CNN International kanalýndan Christiane Amanpour ile konuþurken, kendisinin her türlü eleþtiriye açýk ve tahammüllü bir insan olduðunu, sadece hakareti sineye çekmediðini söylemiþti Baþbakan Erdoðan...
Yeni gazeteci yüzleriyle seyahat etmesi, her sorularýna kýzmadan cevap vermesi ile birlikte düþünülürse, Amanpour’a söyledikleri, Tayyip Erdoðan’ýn medyayla iliþkilerde yeni bir ‘beyaz sayfa’ açma niyeti olarak yorumlanabilir.
Hiç deðilse ben böyle yorumlama eðilimindeyim.
Keþke bir de gazetecilerin cezaevleriyle ýslahýnýn geçerli bir yöntem olmadýðý noktasýna gelebilse iktidar... Eli silâh tutanla eli kalem tutaný ayýrmayý baþarabilse...
Ýktidarlarýn medyayla iliþkileri hiçbir zaman düz olmamýþtýr. En tahammüllü politikacýlarýn bile zaman zaman sigortasýný attýrmayý baþarmýþtýr medya. Çok partili siyasi hayatýmýz boyunca gelmiþ geçmiþ baþbakanlarýn istisnasýz hepsinin basýn-medya ile diþe diþ kavga ettikleri dönemler olmuþtur. Özal’ýn kâðýttan kotayý kaldýrmasý bir cezalandýrma yöntemiydi... Ailesine dönük haberleri yüzünden bir grubu hedef tahtasý yapmýþtý Demirel... Mesut Yýlmaz ile Zafer Mutlu’nun, Tansu Çiller ile Aydýn Doðan’ýn kameralar önündeki atýþmalarýný nasýl unutabiliriz?
Tayyip Erdoðan’ýn medyadan rahatsýzlýk duymasý için diðer siyasilerden daha fazla sebebi var. Ýniþli-çýkýþlý siyasi hayatýnýn iniþli dönemlerinde medyanýn payý büyüktür çünkü. Þimdi de geceli gündüzlü çalýþmasýna raðmen medya tarafýndan yeterince takdir edilmediði hissine sahip Baþbakan Erdoðan ve medyanýn muhalefetin bile önüne geçerek iktidarýný sonlandýrma hevesinde olduðunu düþünüyor.
Son on yýl içerisinde niyet safhasýnda kalmýþ çeþitli askeri müdahale planlarýna bazý medya mensuplarýnýn gönüllü nefer yazýldýðýna da inanýyor olmalý Baþbakan Erdoðan...
Düþündükleri ve inandýklarý bütünüyle boþ deðil; iktidarlarý sevmeyen, hele iktidar ‘muhafazakâr’ özellikteyse siyasilerden nefretini gizlemeyen, muhafazakâr iktidarlara dünyayý zindan etmeye kararlý mensuplara sahip bir medya düzenimiz var.
Bugüne kadar iliþkiler kavga-gürültü eþliðinde yürüdü. Daha doðrusu yürümedi. Medyaya demokrasilerde doðal olarak ayrýlan yeri münasip görmediðini belli eden iktidar, medyadan da gereken ilgiyi ve itibarý elde edemedi.
Yeni sayfa açýlabilir ve iliþkiler düzelebilir mi?
Elbette. Medyanýn içerisinde hiçbir biçimde yumuþamayacak, demokrasilerde alýþýlmýþ düzlemde iliþkileri yürütmeye hazýr olmayan gazeteler ve yazarlar yine olacak; iktidarýn öndegelenlerinin canýný sýkacak manþetler atýlacak, ters yorumlar yapýlacak... Ancak bunlara sabýrla ve teenniyle mukabele edilir, hesaplaþma siyaset ile medya arasýnda olmaktan çýkarýlýp farklý görüþlerin medyada çatýþmasýna býrakýlýrsa bundan iktidar kârlý çýkar.
Medyayla beyaz sayfa mý? Olur mu, olur...
