Bir Abdüllatif Þener vardý, hatýrladýnýz mý? Siz ‘nam-ý diðer Latif Aðabey’ deyin, ben de yüksek müsaadelerinizle “Ver coþkuyu medyasýnýn (kendisi de yoldan gönüllü çýkan) ilk ve son kurbaný” diyeyim.
Ya da þöyle anlatalým.
Hani AK Parti yola çýkarken Tayyip Erdoðan-Abdullah Gül-Bülent Arýnç ve Abdüllatif Þener’den oluþan bir ‘çekirdek kadro’, ‘kurmay ekip’, ‘dörtlü yol arkadaþlarý’ vardý.
Hakkýný yemeyelim arada bir listeye Abdülkadir Aksu da ilave oldu elbette.
Böyle zikrediliyorlardý.
Kulaða da hoþ geliyordu.
Yani demem odur ki...
Medyada, AK Parti’nin parti olarak kurulduðu günden bugüne Erdoðan’ýn ‘yol arkadaþlarý’, ‘dava arkadaþlarý’ denilince hep Abdullah Gül/Bülent Arýnç ve Abdüllatif Þener’in isimleri anýldý.
Hoþ kimsenin de bundan bir þikâyeti olmadý.
Kimsecikler altýnda bir hinoðlu hin aramadý...
Hatta arkadaþ peki Mehmet Ali Þahin ne oluyor, Nabi Avcý ne oluyor, Hüseyin Çelik ne oluyor, Hayati Yazýcý ne oluyor, Beþir Atalay, Recep Akdað, Ömer Çelik, Binali Yýldýrým neyin nesidir, dýþ kapýnýn dýþ mandalý mý demedi, denmedi...
Medyada bütün hesap kitap bu dört isim üzerinden yapýldý.
Bu dört ismin birbirleri üzerindeki etkileri, önemleri üzerine analizler havalarda uçuþtu.
Öncelikli olarak çengellerini ‘çemberin en zayýf halkasý’ olarak gördükleri Abdüllatif Þener’e attýlar ve isabet ettirdiklerini de gördüler.
Kabinenin en sempatik bakaný ilan ettiler.
AK Parti’nin farklýlýklarý sevmeyi öðrenebilmiþ hümanist adamý dediler.
Haysiyetli milletvekili de dediler, makul insan da dediler.
Hatta þimdilerde Bülent Arýnç’a atfettikleri, ‘sözlerinin arkasýnda duracak kadar haysiyetli, onurlu ve özgüvenli’ sözlerinin aynýsýný Abdüllatif Þener için söylediler, yazdýlar.
Durun durun hatta ‘Türk siyasetine en çok yakýþan adam’ ilan ettiler.
Hatta o kadar çok sevdiler ki ‘Latif Aðabey’i ‘Çankaya Köþkü senin hakkýndýr, sen yakýþýrsýn’ diyerek gazladýlar da gazladýlar.
‘Latif Aðabey’ 28 Þubat medyasýnýn Ertuðrulgillerin gün aþýrý kendisiyle ilgili çýkan övgü dolu yazýlarýný okudukça, sayfa sayfa artistik fotoðraflarýný gördükçe kendinden geçti.
Kendinden geçtikçe ‘ben ben’ demeye baþladý.
Sonra unutuldu gitti.
Ancak son günlerde Bülent Arýnç’tan bir Abdüllatif Þener çýkartmaya hevesli olanlar yeniden ‘Þener’ hatýrlatmasý yapmaya baþladýlar, ‘Yetti ama artýk’ deme sýrasý Bülent Arýnç’a geldi diyerek hem de.
28 Þubat medyasýnýn fitne operasyonu baþarýyla tamamlandý ve ‘elde kaldý üç’ deyip kaldýklarý yerden mücadeleye bu kez ‘Abdullah Gül ve Erdoðan’ üzerinden devam ettiler.
Yüzlerce temenni yazýlarý yazarak, Gül ve Erdoðan arasýnda buz gibi rüzgârlarýn estiðini iddia ettiler.
Abdullah Gül’ün ayrý bir parti kurma hazýrlýðýnda olduðunu yazdýlar.
Hayrunnisa Gül ve Emine Erdoðan’ýn küs olduðunu iddia ettiler.
Hatta þu kadarýný söyleyeyim ‘üç dönem þartý’nýn bir haksýzlýk olduðunu dahi dillendirebildiler vs vs...
Olmadý. Ne yaptýlarsa ikinci bir Abdüllatif Þener çýkartmayý da Erdoðan’ý dize getirmeyi de beceremediler. ‘Elde kaldý üç’ diye diye kafayý yeme noktasýna geldiler.
AK Parti’nin Kýzýlcahamam’da yaptýðý toplantýnýn medyaya kapalý kýsmýnda Baþbakan Erdoðan’ýn öðrenci yurtlarýna iliþkin dile getirdiði sözlerinin nasýl asýl amacýndan saptýrýlarak nasýl ‘kýzlý erkekli’ tuhaf hale dönüþtürüldüðünü ve sonrasýnda da ‘Bülent Arýnç çatlaðý’ noktasýna getirildiðini biliyorsunuz.
Bülent Arýnç’ýn TRT Türk’te yaptýðý sitem dolu konuþma üzerine ‘elde kaldý üççüler’ inanýlmaz bir heyecana kapýlýp bir anda Arýnçsever hale gelip,’haysiyet-onur’ hatýrlamalarý yapýp neredeyse aþýrý heyecanlarýndan ‘Hepimiz Bülent Arýnç’ýz’ deyip sokaklara döküleceklerdi.
***
Bülent Arýnç, Erdoðan’ýn yol arkadaþýdýr, dava arkadaþýdýr, dostudur, dahasý aðabeyidir.
Yol arkadaþlýðý arasýnda da dostluklar arasýnda da zaman zaman tartýþmalar baþ gösterebilir kýrýlganlýklar olabilir.
Dostluðun hele hele yol arkadaþlýðýnýn doðasýnda pek tabii bir þeydir bu.
Olmamasý anormal olurdu.
Velhasýl...
Abdüllatif Þener ‘ver coþkuyu ekibinin’ ilk ve son kurbanýydý.
Ayrýca Abdullah Gül olmadý Bülent Arýnç olsun heyecanýndan kimseye bir þey çýkmaz.
AK Parti içerisinden bir çatlak daha çýkar mý umudu çaresizliði artýrmaktan baþka bir þeye yaramaz...
Sýradakini görelim...