Mekke: “Þehirlerin annesi”...

Mekke... Anladým ki. Büyük bir deniz dönüyor Beytullahýn etrafýnda. Yýldýzlar, gökler, insanlar, tarihler dönüyor etrafýnda, iþittim ben. Ve inandým.

Hacc yolculuðumuzda istikamet menzilimize döndük: Mekke, Allah'ýn Evi... Hacc, tavaf, yürüyüþ demek. Son üç gündür, günde 25 km'ye çýktý yürüyüþlerimiz. Dünyanýn bütün yollarý Kabe'ye varmak için yürünüyor. Dünyanýn bütün nehirleri bu aþk denizine dökülmek için akýyor. 

Kalbimiz, Medine-i Münevvere'de kaldý. Ýstikametimizi Kýble'ye yani Mekke-i Mükerreme'ye çevirdik... Hacc daha niyetiyle bile insanýn omuzlarýna büyük bir sorumluluk yüklüyor... Hacc ayný zamanda meþveret, temsil ve vekalet anlamýnda. Gelemeyen kardeþlerimizi temsilen de buradayýz, Arakan gündemimizde, tüm müminlerin dualarýna vekaleten avuçlarýmýzý açarak amin diyeceðiz. Allaha açýlmýþ iki küçük elimize, tabiri caizse alemleri sýðdýracaðýz, o küçük ellerin aminlerinden Allah'ýn Melekleri, Allah'ýn Kitaplarý, Allah'ýn Resul'leri geçecek. Hz.Muhammed'le (s) dolup taþacak o amin avuçlarý. Sonra küçük þeyler de geçecek, kalbimizin pýrpýrlarý, hasretlerimiz, çoluðumuz çocuðumuz, niyetlerimiz gelip geçecek... Bir kader dolacak avuçlarýmýza, Allah'ýn o sonsuz yazgý denizinden, birer avuç deniz tutacaðýz... Allah'ým buyur Allah'ým, biz geldik, kullarýnýz Senin, buradayýz, emrine geldik... Allahým kolaylaþtýr, Allah'ým dünyada ve ahirette ne olur bize iyilikler bahþet, bizi ateþten koru ey Rabbimiz diyerek. Hacc, dünyanýn en güzel þiiri sanki. Dilindeki kalbindeki yükler kalkýyor insanýn Kabe'de. Kalbi bir þelale gibi taþýp akýyor insanýn...

''Þehirlerin annesi'' diyor Mekke için Kuraný Kerim. Kutsal Kitab'ýn, bir þehri anlatmaya ''anne''den baþlamasýný, nasýl karþýlýyor acaba günümüz insaný. Uzman, entelektüel, analitik bakýþ sahipleri için ne kadar da naif, ne kadar da duygusal bir ifade deðil mi... Ama Allah teala bizim kariyer ölçütlerimizle bakmýyor iþlerine. Ýstatistiklere, medeniyet tasavvurlarýna, kavramsallaþtýrmalara, tasniflere göre deðerlendirmiyor olaylarý. Onun hilkat sanatýnda rahmet ve aþkla tenezzül var. Tenezzül etmiþ de yaratmýþ alemleri. Yerlere göklere sýðmýyor da tenezzülen yarattýðý kulunun kalbine girip kuruluyor. Rahmet ve aþkla dönmeye baþlayýnca O'nun hilkat sanatý... Olanlar oluyor.

Allah Resulüne dünyadan üç þey sevdirilmiþ, kadýnlar, güzel koku ve gözünün nuru namaz. Ýbni Arabi'nin ifadesiyle kadýnlardan hilkatin güzel kokusu yükseliyor, onlar hilkatin sýrlarýný taþýyor. Derken Allah'ýn Evi'nin bulunduðu þehri, bir kadýnýn ''sa'y''i yani gayreti, cehdi, çabasý, yöneliþi kuruyor... O kadýn Hz.Hacer. ''Su'yu arayan kadýn''. ''Zemzem'in annesi'' o... Esmer tenli, baþýndan soykýrýmdan köleliðe kadar çok zorlu tecrübeler geçmiþ, Afrika'dan Filistin'e, oradan da Mekke'ye uzun ve birbirine eklenmiþ hicretlerin içinden geliyor Mekke'ye. O kadýn Hz.Ýbrahim'in eþi ve Hz.Ýsmail'in annesi. Sevgili Peygambrimizin de (s) büyük ninesi. Biz binlerce yýldan sonra, Hz.Hacer'in koþtuðu yerde koþup, onun sakinleþtiði yerde yavaþlýyoruz, hangi vadiden geçmiþse onun ayak izlerini sürüklüyoruz. Hacc'ýn ana rükünlerinden Sa'y... Hz.Hacer olunmadan hacý olunmuyor anlayacaðýnýz...

Zemzem, týpký Hz.Hacer gibi görünmeyen bir deniz... Asýrlardýr çölün derinlerinden fýþkýrýyor, bitimsiz bir serinlik. Üzerinde ziraat yapýlmayan, sert iklimi, sert coðrafik koþullarýyla granitten bu vadiyi, dünyanýn en büyük ticaret kavþaðý haline taþýyor Zemzem... Ýpek, Baharat ve Altýn yolu, Mekke'de birleþiyor. Hz.Ýbrahim'le Hz. Ýsmail'in baba-oðul imar ettikleri ''Eski Ev'', insanlara, geldikleri ve bir gün geri dönecekleri cenneti hatýrlatýyor. Kabe, iskan olduðu kadar, imkan da, hafýza ve bilincin imkaný, mekaný. Yerle göðü birleþtiren ana eksen.

''Önce söz vardý, söz hilkatin evidir''. Yazar arkadaþlarýmýzla Diyanet Ýþleri Baþkan Yardýmcýsý Prof.Yavuz Ünal beyfendiyle görüþme þansýmýz oldu. Çevresi sürekli inþaat halinde yýkýlýp, tarihsizleþtirilen Mekke þehrinden dert yandýk. Yavuz Bey, ''þehir hatýrlatandýr, hikayesi yazýlmamýþ þehir, þehir olmaz'' derken, yazý ve þehir kaderlerinin çakýþtýðý medeni rasata iþaret etti. Edebiyatçý olmasýnýn yanýsýra külliyat ve kütüphane anlamýnda en ciddi otoritelerden Hüseyin Su, edebiyatýmýzdaki Hacc risalelerinden, seyahatnamelerden söz etti. Ruhuna rahmet Cemile Alver'in Hacc külliyatýný konu alan bir kitabý çýkacakmýþ bugünlerde.

Vesiletün Necat (mevlid) gibi bir þaheseri yazmýþ bir millet olarak niçin bir ''Hacc Kütüphanesi'' kurmuyoruz...