Melek de şeytan da insanın kendisi

Bill Murray’in son filmi Benim Komşum Bir Melek, insanın içindeki iyiliği görmenin ancak zor yoldan mümkün olabileceğini anlatıyor. Film insana dair kırılan umutlarımızı da yeşertiyor.

 

BIll Murray benim gençliğimin en önemli aktörlerindendi. İçinde trajedi de barındıran komedilerde oynardı. Son dönemlerde  hepsi birbirinden seçkin yapımlarda rol aldı. Büyük Budapeşte Oteli, Hazine Avcıları ve Moonrise Kingdom gibi filmlerin hepsi de ödüllü ve büyük bütçeli filmler. Bu hafta vizyona giren Benim Komşum Bir Melek ise daha bağımsız bir yapım. Zaten  Hollywood son zamanlarda göreceli olarak daha düşük yapımlarla endüstriyi desteklemeye çalışıyor. Bu tür yapımların hem hikayesi, hem de oyunculukları diğerlerine göre daha kaliteli oluyor. Bu hafta vizyona giren diğer filmleri değil de Benim Komşum Bir Melek’i yazmamın sebebi, insana dair olumlu bir bakış açısına sahip olması, hala insanların yüreğinde iyilik denen meredin yaşadığını anlatması. Bekar anne Maggie, 12 yaşındaki oğlu Oliver ile Brooklyn’deki yeni evlerine taşınır. Çalıştığı hastanede mesai yapmak zorunda kalan Maggie’nin, Oliver’ı, komşusu Vincent’a emanet etmekten başka şansı kalmaz. Fakat Vincent, alkole ve kumara düşkünlüğü ile bilinen, huysuz bir adamdır. Böyle birisine çocuk emanet etmek çok akıllıca olmasa da hayat şartları   Maggie’ye fazla seçenek bırakmaz. Oliver ise bir yetimdir aslında. Maggie tarafından evlat edinilmiştir. Bu çocuğun zorluklarla dolu hayatında bir de yeni bir okul ve mahalleye alışmak gibi zor bir sınavı vardır.

Film her karakterde “Kötülüğün arkasında iyilik var” mesajını ısrarla tekrarlıyor. Her şeyden önce Bill Murray’in canlandırdığı Vincent karakteriyle bunu yapıyor. Az önce anlattığımız kötü alışkanlıklarının yanında alzheimer olan eşinin en iyi bakımevinde kalması için elinden geleni yapıyor. Oliver’in babası filmin başından itibaren çapkın ve çocuğuyla ilgilenmeyen üçkağıtçı bir avukat olarak lanse edilir ama oğluyla buluşmaya başladıktan sonra iyi bir babanın sergilemesi gereken bütün davranışları sergiler. Okulda          Oliver’la uğraşan kötü çocuğun hikayenin sonuna doğru Oliver’ın en iyi arkadaşı olduğunu görürüz. Ama yönetmen bununla yetinmiyor; filmde Oliver’ın bütün öğretmenleri, yardımcı rollerdeki hastabakıcılar... Hepsi birer iyilik meleği. Filmin en temel hatası da bu zaten. Bize Vincent’in üstünden bütün olası kötülükleri göstermişken bir de filmin tamamını aynı dönüşümü yaşayan karakterlerle döşemiş. O zaman bu denklemin ne inandırıcılığı kalıyor?

İLK UZUN METRAJLI FİLMİ

Filmin senaryosunu yazan ve yöneten Theodore Melfi kendi başından geçen bir hikayeden yola çıkmış bu filmi yaparken. Yeğeninin babası bir kazada ölünce yeğenini evlat edinmiş. Bu olay da filmi çekmesine sebep olmuş. Daha önce sadece kısa film çeken yönetmenin ilk uzun metraj sinema denemesi. Oyuncu yönetimine ve atmosfer kurgusuna hiçbir şey demiyorum. Ama senaryo konusunda başka kalemlerle devam etmeli. Oyunculuklara gelince küçük   Oliver’ı canlandıran sekiz yaşındaki Jaeden Lieberher son dönemde benim gördüğüm en başarılı çocuk oyuncu. Benim Komşum Bir Melek filmi onun ilk sinema denemesi. Hemen ardından üç filmde daha oynamaya başlamış. Kısacası bu çocuğu daha çok seyredeceğiz. Vincent’i canlandıran Bill Murray içinse çok fazla birşey söyleyemem. Yaşayan en büyük oyunculardan olan bir ismin zaten fazla konuşulacak bir yanı yok. Oliver’ın annesini canlandıran Melissa McCarthy ise başarılı performanslara destek veriyor.

Vizyondakiler

Aşk Sana Benzer

ALİ, Ege’de bir balıkçı kasabasında aile yadigarı bir restoran işletmektedir. Bir gün kasabaya Deniz adında bir kız gelir. Deniz ve Ali arasında büyük bir aşk başlar. Kasabanın sakinleri dondurmacı Nebahat, manav Ayhan, balıkçı Yaşar, Saadet ve Yusuf Baba bu büyük aşkın şahididir. Ege’nin sıcak türküleri tadında bir aşk yaşanırken, Deniz’in bilinmeyen geçmişi onların mutluluğunu gölgeleyecektir...

A. Taner Elhan’ın yönettiği filmin başrollerinde Burak Özçivit ve Fahriye Evcen var.

Arayış

MICHEL Hazanavicius’un yönettiği Arayış isimli film, İkinci Çeçen Savaşı yıllarında geçiyor. Hadji savaşın ortasında ailesi öldürüldükten sonra mülteciler arasına katılarak kaçar. Bölgede göreve giden Avrupa Birliği Heyeti Başkanı Carol ile kaçtığı yerde tanışır. Carol, küçük çocuğu evine alır ve çocuk yavaş yavaş hayata dönmeye başlar. Bu sırada Hadji’nin ablası Raissa onu her yerde aramaya başlar.

Çılgın Kamp

ARAM Gülyüz ve Emir Khalilzadeh’in yönetmenliğini üstlendiği Çılgın Kamp, aynı mahallede yaşayan ama pek de iyi geçinemeyen iki arkadaş grubunun yaz kampı maceralarını anlatıyor.  Tek amacı büyük hazineyi ele geçirmek olan Azmanlar çetesi ise hapisten kaçıp kampı ele geçirmeye çalışırlar. Sonuçta Barış ve Savaş aralarında anlaşır ve Azmanlar çetesine karşı işbirliğine giderler. Şimdi kampı onların elinden kurtarmak için büyük bir mücadeleye gireceklerdir.

Neden Tarkovski Olamıyorum?

TANSU Biçer’in ana karakteri canlandırdığı Neden Tarkovski Olamıyorum? büyük hayalleri olan ve hayatını televizyona ucuz türkü filmleri çekerek sürdüren 35 yaşındaki bir yönetmenin, Bahadır’ın traji-komik hikayesi.  Tarkovski gibi bir film çekme arzusunda olan Bahadır bu görkemli filmi çekmek için imkan arayışı içindedir. İşini özensizlik dolu ortamlarda icra eden oyuncunun içindeki bu arzu onu büyük bir çelişkiyi yaşamaya zorlar.

Cesur Tom: Sihirli Ayna

FAKİR bir çiftçinin oğlu olan Cesur Tom, cüssede küçük ama zeka ve cesarette pek çok kişiden daha üstün bir çocuktur.  Sihirli bir aynada hayatının aşkı olan güzel prensesi gördükten sonra, onu bulmak için hemen harekete geçer. Çaresiz kral bir duyuru yayınlar ve her kim bu kara büyüyü bozup onları susuzluktan kurtarırsa, kraliyetin yarısını bu kahramana vermeyi vaad eder... Ernesto Padrón Blanco’nun yazıp yönettiği İspanya yapımı filmin seslendirmenleri arasında Keremcem var.

Köstebekgiller: Perili Orman

İNCİ Türkay, Ruhi Sarı ve Evrim Akın’ın başlıca roller paylaştığı animasyon film Köstebekgiller: Perili Orman’da doğal güzellikleri yok ederek zenginliklerine zenginlik katmaya çalışan otel sahibi Fahri Fırfır’a karşı, ormanı korumak için mücadele veren bir ailenin maceraları anlatılıyor. Bu mücadeleye sevimli köstebekler Boyo, Süslü, Kösteban, Köstepem ve Köstosun da destek veriyor.