" Adana Film Festivali’nin kapanýþ töreninde sunucu Meltem Cumbul bir skandala imza atarak Film-Yön En Ýyi Yönetmen ödülü alan Semih Kaplanoðlu’nun elini sýkmayýp arkasýný döndü. Peki sunucunun derdi ne olabilir? "
Yine bir film festivali, yine ödül töreni ve yine bir skandal…
Öncelikle þu satýrlarý, festivali izlemiþ bir yönetmenin feryadý olarak okuyalým: ‘Adana Film Festivali nasýl bir klanýn elinde? Ýdeolojik husumetin geldiði noktaya bak! Deve kinli sunucu Meltem Cumbul ödülünü almak üzere sahneye çýkan ‘Buðday’ filminin yönetmeni Semih Kaplanoglu’nun elini havada býraktý.’
Yönetmen Nazif Tunç’un sosyal medyada paylaþtýðý bu satýrlarýn öncesinde, dün gece geç saatlerde telefonuma bir mesaj geldi; Deðerli yapýmcý Ahmet Edebali’den… Edebali, ‘Adana Film Festivali notlarým’ diye gönderdiði mesajýnda þöyle diyor:
Bir: Meltem Cumbul ve Ayþe Arman profesyonellikten uzak, çið bir sunum gerçekleþtirdi.
Ýki: Meltem Cumbul, Semih Kaplanoðlu’nun elini havada býrakarak kabalýðýn zirvesine yerleþti.
Üç: Festivalde her türlü kulis kokusu hissedildi. Kaplanoðlu’na verilen ödüller yaptýðý filmle ölçülebilir ödüller deðil. Kaplanoðlu’nun Buðday filmi baþarýlý bir iþ.
Beygir, Meltem ve diðerleri
Biz sinemaseverler, Edebali’nin bahsettiði bu ‘fotoðrafa’ hiç yabancý deðiliz. Ýstanbul ve Antalya baþta olmak üzere hemen her ödül töreni, ‘kifayetsiz muhterislerin’ kendilerince ‘hasým’ belledikleri kesimlere yaylým ateþi açýlan platformlar haline dönüþtürüldü.
Halkýn oylarýyla birinci seçilen Diriliþ Ertuðrul dizisi ekibini konuþturmayýp apar topar sahneden indiren ‘Kelebek’çiler mi dersin, uluslararasý çapta ün yapmýþ bir yönetmenin elini havada býrakan mý dersin, istemedikleri bir yönetmenin filmini festivale dahi sokmaksýzýn ‘sýfýr’ puanla diskalifiye eden ön seçici kurullar mý dersin… Bu kifayetsiz muhterislerde yok yok. Zulümlerden zulüm beðen.
Sahnede zulümlerin en çirkinlerinden birini, bundan 10 yýl kadar önce ünlü sinema yazarý Atilla Dorsay, dönemin Büyükþehir Belediye Baþkaný Kadir Topbaþ’a yapmýþtý. SÝYAD töreninde Çaðan Irmak’a verilecek bir ödül için Kadir Topbaþ’ý sahneye davet eden Dorsay’ýn aðzýndan mikrofana þu pis salya damladý:‘Size Kadir Bey demeyeceðim, bey lafýný kullanmak istemiyorum. Beyefendi demeyeceðim, beygir de demeyeceðim…’ Sorun ne olursa olsun, yüzlerce seyircinin arasýnda davet ettiðiniz bir misafire reva mýdýr bu muamele. Atilla Dorsay da en beyefendi geçinenlerinden üstelik…
Ýtibarsýzlaþtýrma
Meltem Cumbul konusuna gelince… Semih Kaplanoðlu’nun elini havada býrakarak hadsizlik etmiþ, kaba davranmýþ. Hadi iþi hafifleterek, ‘Meltem Haným caiz olmadýðý için erkek eli sýkmýyor’ desek, böyle bir hassasiyeti olmadýðý malum.
Ancak sektörde ‘mesele’ daha organize bir þekilde yürüyor. Türk sinemasýnda üretemeyip hep cepten yiyen bir ‘klan’ ýsrarla mevzi savaþý veriyor ve bu savaþý çok çirkin bir ‘itibarsýzlaþtýrma’ kampanyasýna dönüþtürüyor. Semih Kaplanoðlu, Ýsmail Güneþ, Derviþ Zaim gibi gelenekle, yerlilikle bað kurma konusunda özen gösteren yönetmenleri oyun dýþýnda býrakmak istiyorlar. Bunu da sanatsal deðil siyasi mülahazalarla yapýyorlar.
Ben Adana Film Festivali yöneticilerinin yerinde olsam, Cumbul’a ‘manevi tazminat davasý’ açardým. Çünkü, iþi sadece sunuculuk olan ve bunun için cüzdaný þiþirilen Meltem Cumbul, iþini gereði gibi yapmayýp adam seçerek, hakaretamiz davranýþlarda bulunarak, Altýn Koza’nýn‘kurumsal’ kiþiliðine halel getirmiþtir.
Artý, sahnede ne yapacaðý öngörülemez olan bu ‘profesyonele’ sunuculuk yaptýrmak isteyenlere, bundan böyle bir kez daha düþünmelerini tavsiye ederim. Zira paranýzla kurumlarýnýzýn manevi þahsiyetinin zedelemesi an meselesi… Magandalýk çeþit çeþit… Kiminin dilinde, kiminin elinde, kiminin de ruhunda var.
‘FESTÝVAL ÇETELERÝNÝN KALELERÝ YIKILMALI’
Peki, festivallerde gerçekten sinema mý deðerlendiriliyor yoksa bir takým meslek ‘klanlarýnýn’ ihtiraslarý mý at koþturuyor? Jüriler, ön jüriler ve ödül törenleri öteden beri tartýþmalý bir konu. Ýþin içinden nasýl çýkýlacaðýna dair sorumu, vicdanýna her zaman güvendiðim yapýmcý yönetmen Nazif Tunç’a sordum. Onun bana gönderdiði cevaptan altýný çizdiðim satýrlarý paylaþýyorum:
Adana Altýn Koza Film Festivali ödülleri verildi, ancak sinema deðerlendirilmedi. Acente, bayi sadakati ödüllendirilmesi yapýldý sanki. Seçici kurullar Sinema Meslek Birlikleri tarafýndan önerilen üyeler tarafýndan seçilmedikçe bu tür yanlý ve þaþkýnlýk uyandýran seçimlere, ödüllendirmelere tanýk olmayý sürdüreceðiz.
Festivallerin yarýþma bölümlerine katýlacak filmlerin bundan böyle sinema meslek birlikleri tarafýndan önerilen üyeler tarafýndan seçilmesi þart. Böylece daha adil ve sinemanýn yararýna kararlar alýnýr ve ödüllendirmeler yapýlabilir.
Film festivallerinin bir yönetmeliði hazýrlanmalý... Bunu sektör bileþenleri mi yapar, meslek örgütleri mi yapar, sinema genel müdürlüðü mü yapar? Ama hemen yapýlmalý. Tür budalasý, sapkýn sinema manyaðý, maymun mukallidi, ülkesine ve halkýnýn gerçeklerine düþman, gelenekten ve gelecekten habersiz, kim tarafýndan atandýklarý belli olmayan, kundakçý ön jürilerden, seçici kurullardan kurtulmalýyýz. Festival çetelerinin, klanlarýnýn, güdüm kalelerinin yýkýlmasý gerekli artýk.