Memleket için sevinemeyenler

Gerçek dost ne zaman belli olur? Kara günde diyeceksiniz belki. “Zor günde yardýma koþandýr.”

Elbet dost dediðin dar günde yanýnda olacak. O günde de yanýnda deðilse, bakma zaten bir daha yüzüne.

Ama dar gününde dostunu düþmanýný ayýramazsýn. Ne içinde olduðun durum bunu anlaman için elveriþlidir ne de yanýna koþanlarýn hepsi dostluk içindir.

Gerçek dost mutlu gününde seninle mutlu olabilendir. Bir muradýn varsa, kendi muradý gibi sevinendir gerçek dostun. Seninle gözyaþý dökenden çok senin sevincine içtenlikle katýlabilendir.

Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn bugün vereceði müjde, daha ne olduðunu öðrenememiþken bile, ülkesinin sevinciyle sevinemeyenleri aþikar etti. Oysa az ya da çok farketmez, memleket hayrýna olan bir þeye hepbirlikte sevinemiyorsak, bu topraklarda birlikte bir gelecek tahayyül edemiyoruz demektir.

Benim neyim varsa onun daha fazlasý olsun, darýsý baþýna, deriz. Bu Anadolu mayasýdýr. Münbit Anadolu, nimetlerini bize açacaksa buna hep birlikte sevinelim. Türkiye bir yer altý zenginliði keþfettiyse bu her bir vatandaþýnýn nasibidir. Kötü güne katlananlarýn iyi gün müjdesidir.

Ýdeolojik farklýlýklarý, siyasi rekabet müjdeli bir habere dahi sevinemez hale getirmiþse sizi, onun adý artýk siyasi-ideolojik farklýlýk deðil hasýmlýktýr.

Memlekete zenginlik getirecek, belki halkýn refahýný yükseltecek, muhatap olduðumuz meydan okumalar karþýsýnda bizi daha güçlü daha direngen kýlacak, enerji baðýmlý bir ülke olmaktan çýkartacak ve dýþ politikada daha baðýmsýz hareket edebilme kabiliyetimizi artýracak bir geliþmeye dahi iktidara yarayacak düþüncesiyle sevinemeyenler her þeyden önce nasipsizdir.

Sofranda kuþ sütü eksiktir de boðazýna dizilir lokmalar yutamazsýn, zenginlik içinde yüzersin de zekatýný vermeye elin varmaz, 10 tane çocuðun vardýr da biri gelip kapýný çalmaz… Nasipsizlik böyle bir þeydir. Tam olarak,

teþekkür edememektir nasipsizlik.

“Ýnþallah bu müjde memleketin yüzünü güldürür, þunca senedir çektiðimiz sýkýntýlar kefaret olur da müreffeh yarýnlarýn kapýsý açýlýr. Emek verenler, ter dökenler, bu vizyon ve niyetle yola çýkanlar da ecrini alýr”, demek varken “Koskoca Türkiye’nin petrol bulmaktan baþka ümidi kalmadý mý yani?” diyenler, misal….

Ýnsan üzülüyor bu nasipsizliðe.

Hiç mi güzel þey göremiyor gözünüz?

Hayra yormaktan, hayýr dua etmekten bu kadar mý acizsiniz kardeþim?

Dünya basýný dahi önemli bir haber olarak geçerken, herkes “Cuma muþtusu” deyip beklerken, kararmýþ suratlarla “Önemli olan gaz bulmak deðil. Bakalým ne kadar derinde, astarý yüzünden pahalýya gelecekse bin anlamý yok” diyenler…

Milletin sevincine ortak olamayan zaten kendini bu milletin bir parçasý da hissetmiyordur.

Bu da nasip iþte…

Oysa Türkiye’nin en önemli sermayesi ne yer altýndaki madenleri ne yer üstündeki maddi kaynaklarý.

Bir þeyi sýfýrdan inþa etme, yoklukta hayatta kalma ve gelecek kurma azmi. Bugüne kadar ne petrolümüz ne doðal gazýmýz vardý. Ama mevcut imkanlarý ülke için seferber ederek çok þeyler baþardýk.

Keder paylaþtýkça azalýr, mutluluk ve sevinç ise çoðalýr.

Türkiye’nin hayrýna bir geliþme bizi sevindiremiyorsa iþte orada çok ciddi bir problem vardýr.

Bir müjdeye siyasi görüþümüzü, partimizi, kimliðimizi, baþka her türlü aidiyetimizi bir kenara koyup içten sevinemiyorsak millet bizi sigaya çeker de anlamayýz.

Nasipsizlik budur iþte.

Sigaya çekildiðinin bile farkýna varamamak…