Sabah, gazetelere bakýyorum. Önce birinci sayfalar. Sonra bir kaç köþe yazýsý. Tabii ki biraz da reklamlar.
Bir gazeteci, niçin bakar gazetelere?
En önemlisi, doðrudan, yaptýðýmýz iþle ilgili; acaba bir þey atlamýþ mýyýz? Sonra, yine yaptýðýmýz iþle ilgili ama biraz daha derin; kim, hangi iþi nasýl görmüþ? Kim, ne yapmaya uðraþýyor? Kimin kimle sorunu var? Kim kiminle iþ tutuyor?
Son olarak þunun için: Bugün, ne haberler var? Neler olmuþ dünyada?
Malatya Savcýsý’nýn MÝT Müsteþarý’ný ifadeye çaðýrdýðýna/çaðýracaðýna dair haber büyümüþ. Bakalým ne çýkacak arkasýndan?
Herkes biliyor ne çýkacaðýný. Herkes bilir, ben bilmem. Ben ancak bildiðim zaman bilebiliyorum. Bilmediðim zaman her nedense bilemiyorum.
Benim en eðlenceli bulduðum tavýr, ‘biz bu filmi görmüþtük’ tavrýdýr. Filmi de seyrederim, bu tatlý tavýrlarý da...
Haber ilk Aydýnlýk’ta çýkmýþ. Oluyor böyle þeyler. Aydýnlýk hepimizi atlatmýþ.
Allah sonunu güzel getirsin. Allah iyi insanlarý korusun.
Gazete karýþtýrmaya devam.
Habertürk. Üstad Necip Fazýl’ý sürmanþete koymuþ. Hayýrdýr?
Hayýr deðil. Þer için yapmýþlar.
Üstad, zamanýn baþvekili Menderes’e mektuplar yazmýþ. Anlayacaðýnýz, gazete çýkarmak için para istemiþ. Bunu biliyoruz. Üstad’ý bilenler bunu bilir.
Üstad’ýn parayla farklý bir iliþkisi vardý. Uðraþýr, didinir, bir para bulur. Parayý ararken, cebinde çoðu zaman kuruþ parasý yoktur. Parayý bulduktan sonra da, garsona bahþiþ olarak verir. Bunu kendisi de yazdý baþkalarý da... Yurdakul Daðoðlu anlatmýþtý bir defasýnda, Üstad’ýn ayakkabý boyacýsýna ayakkabý fiyatý kadar bahþiþ verdiðini.
Kadir Mýsýroðlu da, Üstad’ý gözden düþürmek için yazdýðý bir kitapta, böyle þeyleri ballandýra ballandýra anlattý.
Üstad, Menderes’e yazdýðý mektupta hayli dil dökmüþ. Bunu görmüþ olduk.
Nasýl bir dil dökme olabilir bu? Üstad gibi, ‘ego’su, ortalýkta dolaþan herkesten daha yüksek bir adam açýsýndan?
Evet, Üstad’ýn, Þeyh’inin kabrine sürüne sürüne gittiðini gören olmuþtur. Peygamberimiz için, “Sana uymayan ölçü, hayat olsa teperim” dediðini de gören olmuþtur.
“Sonsuzluk kervaný, peþinizde ben/Üç ayakla seken topal köpeðim” dediðini de... Üstad, bunlarýn hepsinde sonuna kadar samimidir. Ama, egosu asla yerde sürünmez Üstad’ýn.
Peki nedir o, Menderes’e dil dökmeler?
Bence, bir dosta, bir sýrdaþa dil dökmedir onlar. Bir dava arkadaþýna... Ben öyle gördüm.
Ve gerçekten, Büyük Doðu’yu çýkarmak için. Büyük Doðu çýkmadýðý için millete saldýranlara cevap yetiþtirebilmek için.
Çok söylemiþtir. Ben müdafaalarýnda okudum, mahkemede “Elimde sigara kaðýdý büyüklüðünde bir mevkute olsa, bunlar kuyruklarýný bacaklarýnýn arasýna kýstýrýp kaçarlar” dediðini...
Üstad, bir iki kez tahsisat almayý baþardý Menderes’ten. Ve onunla, bir iki dönem Büyük Doðu çýkarttý.
Eðilip bükülmedi Büyük Doðu’da, ya da baþka bir yerde, ne Menderes’e ne baþka bir kimseye.. Asla alttan almadý, yol gösterdi, isteyenler, ‘Benim gözümde Menderes’ kitabýna bakabilir.
Üstad, Kendisi için dil dökseydi, Ýsmet Paþa’ya döker, dünyalýðýný garantiye alýrdý.
Ýsmet Paþa’ya demediðini býrakmadý. “Bu kafaya kulak istiyoruz” diye manþetler attý. “Saðýr, ezeli ve ebedi saðýr” diye yazýlar yazdý.
Yazdýðý gibi, þerefiyle, haysiyetiyle, gitti, cezaevinde yattý.
Ýnönü zamanýnda da yattý Menderes zamanýnda da...
(Bir kaç yýl da, Hüseyin Üzmez’in kullanýldýðý, Ahmet Emin Yalman’ýn yaralandýðý bir provokasyon yüzünden yattý.)
Öyle dil dökmeye, yalvarýp yakarmaya müsait bir þahsiyet olsaydý, o zaman dil dökerdi.
Ýyi de olmuþ, Menderes’ten tahsisat aldýðý. Menderes’in yaptýðý hayýrlý bir iþ olarak, ruz-i mahþerde karþýsýna çýkar.
Habertürk’ün birinci sayfasýndaydý bu haber. Ýç sayfada devam ediyordu.
Bir þey daha vardý iç sayfada. Fatih Altaylý, Mehmet Ocaktan’ýn yazýsýndan rahatsýz olmuþ, cevap vermeye çalýþýyordu.
Yazýnýn, Kemalizmle ilgili kýsmý ayrý bahis ve ben o bahse bugünlerde girmek istiyorum.
Ama Hüseyin Üzmez’le ilgili bahsi atlayamam. Altaylý, ‘bizim taraf’ýn, Üzmez’i bile eleþtirmekten kaçýndýðýný yazmýþ.
Yalan.
Benim Yönetimimde, Yeni Þafak’ýn attýðý ‘Utan be adam’ manþeti, böyle ezberleri fena halde bozmuþtu. Bunun baþka örnekleri de çoktur.
Bence Altaylý da ezberini gözden geçirmeli.