Ýlhan Kesiciyalnýzca Türkiye’de olup bitenleri yakýndan izlemekle yetinmez, dünyanýn baþka yerlerindeki geliþmelere de bigâne deðildir. Mýsýr darbesi lideri Gen. Abdülfettah el-Sisi’nin Amerikan Kara Harp Akademisi’nde geçirdiði bir yýlýn (2005) sonunda kaleme aldýðý master tezinin peþinde olduðumu anlattýðým yazý sonrasý, bana, “Sen nasýlsa bulursun, aman peþini býrakma” mesajý göndermiþti.
Dün erkenden aradý. “Sabah gazetesi senden önce bulmuþ” haberini verirken beni ayýplar gibiydi. Tatildeyim sanýyormuþ... “Hayýr” dedim, “Tatilde deðil, tatilcilerin ensesindeyim...”
Sabah’ý tebrik ederim. Keþke, “Taha Kývanç’ýn peþinde olduðu tezi bulduk” diye verselerdi haberi; hem daha fazla ilgi çekerdi, hem de bana ulaþan dostlarýmýn günboyu “O mu?” diye sormalarýna mahal býrakmazlardý.
Neyse.
Sabah’ýn haber konusu yaptýðý ‘tez’ benim burada Þerife Haným’la (Sherifa Zuhur) irtibatlý dillendirdiðim tezdir. Herhalde Sisi Paþa’nýn “Aman kimseler görmesin” tembihi yüzünden Akademi Komutanlýðý’nýn gözü gibi sakladýðý 17 sayfalýk tez, sonunda ele geçirildi.
Tezi okuyabilmek için Akademi’ye pek çok baþvuru yapýldý... Bunu bir tahmin olarak deðil, bilgi olarak yazýyorum. Akademi her baþvuruyu kütüphane görevlisine yöneltti, o da hepsine tek tek ayný cevabý verdi: “General Albülfettah el-Sisi’nin araþtýrmasýnýn üzerinde ‘yalnýzca ABD hükümetinin yetkilendirilmiþ birimleri görebilir’ kaydý bulunmaktadýr, kusura bakmayýn göremezsiniz.”
Mýsýr’da darbeyi gerçekleþtiren cuntanýn içinde yer alan ve sonrasýnda Genelkurmay baþkanlýðýna atanan Gen. Sedky Subhi’nin Akademi’de geçirdiði bir yýlýn sonunda yazdýðý teze herkes eriþebiliyor; ancak Gen. Sisi’nin ‘Ortadoðu’da demokrasi’ baþlýklý tezini ara ki bulasýn...
Gen. Subhi’nin tezinde belirgin bir anti-Amerikan ton olduðu için, Amerikalýlar, “Acaba Gen. Sisi’nin siyasi çizgisi de onun gibi mi?” merakýndalar... Birileri ileri derecede meraklýlarýn kulaðýna “Ondan da ileri þeyler var tezde” gibi bir þeyler fýsýldamýþ da olabilir...
Artýk elimizde tezin tamamý var. Ýngilizce bilenleriniz fazla zorlanmadan metne ulaþabilirler.
Tezlerin baþýnda bir özet bulunmasý âdettendir. Yazdýðý sýrada rütbesi henüz Tuðgeneral olan Abdülfettah el-Sisi de âdete uymuþ:
“Bu çalýþma, Ortadoðu’nun demokratikleþmesinin önemini anlatýyor. Ortadoðu’da þu anda mevcut stratejik ve siyasi þartlarý deðerlendirip demokratik yönetim biçiminin getireceði riskleri, avantajlarý, sorunlarý ele alýyor. Ortadoðulu ve Batýlý kültürler arasýndaki farklý bakýþ açýlarý, fakirlik, eðitimsizlik ve dinin etkilerini, stratejik vizyon eksikliðini, insanlar ve hükümetlerin psikolojik tabiatýný ve yeni demokrasilerin içerdiði riskleri de inceliyor. Çalýþma, son olarak, demokrasinin Ortadoðu’daki geleceðini deðerlendiriyor.”
Ýddialý, deðil mi?
Çok açýk seçik ifadelerle yazýmýndan sekiz yýl sonra gerçekleþtirdiði ‘darbe’ye ýþýk tutan bölümleri de var tezin... Meselâ, Arap ülkelerinde ordu ve polisin iktidar partisine sâdýk olduðu, iktidar deðiþtiði taktirde yeni gelenlere ayný sadakati göstermeyebileceði (s. 2) gibi... Partiye deðil devlete sadakat öðretilmeli, halk da katýlýma hazýrlanmalýymýþ...
Tezin neden bu denli sýký korunduðu merakýný kýsmen giderecek bölüm hemen bundan sonra geliyor: Körfez ülkelerini, Suudi Arabistan’ý ‘Ortadoðu’da sevilmeyenler’ arasýnda sayýyor... Bir sevilmeyen de ‘erken Saddam dönemi Irak’ imiþ...
“ABD kendi çýkarýnaysa demokrasi istiyor” da diyor Gen. Sisi...
Sýra din ile devlet iliþkilerine geldiðinde, Gen. Sisi, Batýlý zihinler için ‘garip kaçacak’ þeyler söylüyor. “Ýllâ Batýlý tarzda olamaz, bizde dini baðlar daha kuvvetli olmak zorunda” diyor sözgelimi.
Hilâfettaraftarý bir Gen. Sisi portresi çýkýyor daha sonra (s. 5) karþýmýza. Bütün kuvvetlerin (yasama, yürütme ve yargýnýn) dini esaslara dayanmasýný öngörüyor. “Teokrasi deðil, ama Ýslâmi esaslara göre oluþmuþ demokrasi olmalý” diyor...
Gen. Sisi’nin tezini ‘ABD’nin yetkilendirilmiþ birimleri’ olaðanüstü dikkatle okumuþ olmalý.